Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, tazminat şartları oluşmadığı gibi, takdir edilen tazminat ve nafaka miktarlarının da fahiş olduğunu, davalı lehine karşı vekalet ücreti takdir edilmemesinin de doğru olmadığını beyan etmek suretiyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava TMK'nın 178 maddesi uyarınca boşanmadan sonra açılan maddi manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talebine ilişkindir. HMK 355. maddeye göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen hallerle sınırlı olarak yapılır. TMK 178 maddesi uyarınca evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar....
Hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup 01/04/2019 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olduğunu, boşanma davası sırasında davacının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talep etmediğini, ilk derece mahkemesince hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğunu ve bir defaya mahsus yoksulluk nafakası ve miktarının az olduğunu bu davanın 14.03.2016 tarihinde açıldığını ve 05.03.2019 tarihinde karara çıktığını bu durumunda dikkate alınarak ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava; boşanma kararının kesinleşmesinden sonra açılan maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası istemine ilişkindir....
Gerçekleşen kusur durumu ve evlilik süresi göz önüne alındığında; davacı kadın yararına hükmedilen manevi tazminat (TMK md. 174/2) miktarı az/yetersiz olmuştur. Diğer yandan davacının emekli maaşı göz önüne alındığında ise yararına hükmedilen yoksulluk nafakası (TMK md. 175) ise fazla/orantısız olmuştur. Hükmün temyize konu diğer bölümleri onanmakla birlikte; manevi tazminat miktarı yönünde davacı, yoksulluk nafakası miktarı bakımından ise davalı yararına bozulması gerektiğini düşünüyorum....
Dava, boşanmadan sonra açılan yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminata ilişkindir. 1- Davacının yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminata ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; Davacı, ilk derece mahkemesinin kararının, yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat hususunda kaldırılması hakkında istinaf kanun yoluna başvurmuş, akabinde ise davacı ve davacı vekilinin ayrı ayrı 07.10.2021 ve 15.09.2021 tarihli dilekçeleri ile istinaf başvurusundan feragat ettiği anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun istinaftan feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davalının yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; Mahkeme tarafından davacı kadın yararına, 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakası-Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava evliliğin boşanma ile sona ermesinden sonra açılmış bulunan maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2) ile yoksulluk nafakası (TMK m.175) taleplerine ilişkindir. Boşanma davası içerisinde harca tabi olmadan istenebilecek tazminat ve yoksulluk nafaka talepleri, boşanma davasından bağımsız olarak talep edilmesi halinde dava değeri üzerinden nispi harca tabidir. Davacı kadının bu davasından başvurma harcı ve maktu peşin harcı alınmıştır....
Maddi tazminatın miktarı; evlilik süresi ve talep eden eşin boşanmadan sonra yeniden evlenme olasılığı tarafların ekonomik durumu; boşanmadaki kusur derece ve yoğunluğu; eşin diğer eşin sosyal güvenlik imkanlarından yararlanmak hakkının ortadan kalkması; boşanmayla yaşam standardının düşecek olması; boşanmadan sonra yoksulluk nafakası ve diğer eşin malvarlığından tasfiye ve değer artış payı alabilme durumu; toplumun genel yapısı ve yaşam koşulları gibi ölçütler değerlendirilip ve Türk Borçlar Kanunun 50,51 ve 52. maddeleri de kıyasen uygulanmak suretiyle takdir edilmelidir. Manevi tazminat miktarının takdirinde de; maddi tazminatın belirlenmesindeki ölçütlerle birlikte, Türk Borçlar Kanununun 50,51,52 ve 58/1. maddelerinin özellikle kusur dağılım ve derecesi boşanmaya neden olan ve eşin kişilik haklarına saldırı teşkil eden olayın saldırıya uğrayan eşte bırakacağı objektif zedelenme etkisi gözönüne alınmalıdır. Yoksulluk nafakasında ise, yoksulluğun gerçek yoksulluk olması gerekir....
Yoksulluk nafakası ve tazminatların boşanmadan bağımsız bir dava ile talep edilmeleri halinde dava değeri tazminatların miktarı ile yoksulluk nafakasının yıllık tutarının toplamı olacağından, davalı-davacı kadına talep ettiği yoksulluk nafakasının yıllık tutarı ile manevi tazminat miktarı üzerinden peşin nispi harcı tamamlaması için süre verilmesi (Harçlar Kanunu m.30-32) harç tamamlandığı takdirde işin esasına girilip tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi, harç tamamlanmadığı taktirde Harçlar Kanunu m. 30-32 uyarınca işlem yapılması gerekirken, harç eksikliği tamamlanmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanmadan Sonra Açılan Nafaka ve Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kısmen kabul edilen nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava tarihinden itibaren davacı kadın lehine hükmedilen nafakanın yoksulluk ve çocuklar için hükmedilen nafakaların iştirak nafakası niteliğinde olduğunun ve ortak çocuk ...'...
(TMK m. 175) Tüm dosya kapasımından; davanın, boşanmadan sonra açılan maddi tazminat ve yoksulluk nafakası istemlerine ilişkin olduğu, davanın süresinde açıldığı, reddedilen boşanma davasını açarak fiili ayrılığı başlatan ve bu süre içerisinde ortak hayatın kurulmasından kaçınan davalı erkeğin kusurlu olduğu boşanma yüzünden mevcut menfaatlerini kaybeden kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi uyarınca uygun miktarda maddi tazminat ile boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinden Türk Medeni Kanununun 175. maddesi uyarınca uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği, ilk derece mahkemesince kadın yararına maddi tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ile hükmedilen maddi tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarının isabetli olduğu anlaşılmıştır....
DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan İştirak Nafakasının Azaltılması-Yoksulluk Nafakası-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kendi davasının reddi ve her iki davadaki hükmedilen vekalet ücretleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre yersiz görülen temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve eksik yatıralan 78.50 TL temyiz başvuru harcının temyiz edenden alınmasına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...