"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl davada nafakanın kaldırılması veya indirilmesi, karşı davada nafakanını artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Asıl davada davacı dilekçesinde; davalı ile boşandıklarını, boşanma ile birlikte davalı lehine 250,00- TL yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk için 400,00- TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, boşanmadan sonra işini ve ev düzenini kaybettiğini, davalının evinin, arabasının ve banka mevduatının bulunduğunu, davalının babasından da yetim aylığı almakta olduğunu belirterek, davalı lehine...
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı, dava dilekçesinde her ne kadar maddi durumunun bozulduğunu, davalının ailesinin maddi durumunun iyi olduğunu, davalının yoksulluk nafakasına ihtiyacı bulunmadığını belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, bu talep yerinde görülmediği taktirde nafaka miktarının azaltılmasına karar verilmesi talep edilmiş ise de; davacı tarafça ileri sürülen nedenlerin somut olayda yoksulluk nafakasının kaldırılması veya miktarının azaltılması nedeni olarak kabulüne olanak bulunmadığı, boşanmadan sonra davalının yoksulluk durumunun ortadan kalktığına ilişkin, dosya içerisinde herhangi bir delilin bulunmadığı, bu anlamda TMK 176/3 maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmediğinin anlaşılması karşısında davacı tarafça açılan davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacının yerinde görülemeyen istinaf talebinin tüm yönlerden, ayrı, ayrı esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaati ile...
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından aleyhe açılan davayı kabul etmediğini, boşanırken protokolde yer alan maddeleri özgür irade ile kabul ettiklerini ve bunu mahkemeye bildirdiklerini, bu süreçten sonra davacının tazminat ve nafakalarını uzun bir süre ödemediğini belirtirek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davacının, davalı ile boşandıktan sonra şirketteki işlerinin kötüye gittiği, şirketinin iflas ettiği, bankalara, vergi dairesine, SGK'ya yüksek meblağlarda borcu bulunduğu, davalının emekli maaşı, evi ve arabası bulunduğu, davacıdan 6.000,00- TL nafaka aldığı anlaşılmakla davacının ekonomik ve sosyal durumunun nafakanın azaltılmasını gerektirir ölçüde değiştiği..."gerekçesi ile; "1- Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE, 2- Davacının yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin KISMEN KABULÜ İLE davalı yararına Alanya 1....
(4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir nafakası ile boşanmadan sonra aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakasına, yine kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İstinaf Sebepleri 1-Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme tarafından yoksulluk nafakası talepleri hakkında karar verilmediğini, fazlaya ilişkin talepleri reddedilerek müvekkili lehine aylık 700,00 TL tedbir nafakası ile 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili lehine yoksulluk nafakasına karar verilmesi gerektiğini, tedbir nafakası ve manevî tazminat miktarının da çok düşük olduğunu belirterek, Mahkeme kararının kaldırılmasına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini gerektiğini belirterek davanın kabulü, yoksulluk nafakası hakkında karar verilmemesi, tedbir nafakası ve manevî tazminat miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. C....
-TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, karar davacı kadın tarafından tazminatlar ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, davacı kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince erkeğin kusur belirlemesine yönelik istinafı ile davacı kadının maddi tazminatın miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile tarafların sair istinaf taleplerinin reddine, davacı kadın lehine 20.000,00.-TL maddi tazminata hükmedilmiştir. Davacı kadının dava dilekçesi ile 20.000,00.-TL maddi 10.000,00.-TL manevi tazminat ile 500,00.-TL tedbir ve yoksulluk nafakası talep ettiği, tahkikat bitmeden süresinde verdiği 04.04.2019 tarihli esas hakkında beyan ve ıslah dilekçesi ile talep sonucunu maddi tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden arttırarak 1.000,00.-TL yoksulluk nafakası ve faizi ile 100.000,00....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak-yoksulluk nafakası artırım davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile 2005 yılında boşandıklarını, müşterek çocukları ...velayetlerinin kendisine verildiğini, boşanma sonucu kendisi lehine aylık 125 TL yoksulluk; müşterek çocuklar lehine ise aylık 75’şer TL iştirak nafakalarına hükmedildiğini, aradan geçen süre ve tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında meydana gelen değişiklikler de dikkate alındığında kendisi ve müşterek çocuklar lehine hükmedilen nafakaların yetersiz kaldığını ileri sürerek, kendisi için hükmedilen aylık 125 TL’lik yoksulluk nafakasının 500 TL’ye;...
Ancak yoksulluk nafakası, boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacına yönelik olduğu içindir ki, boşanmış olan yoksul tarafa verilecek olan yoksulluk nafakası, hiçbir surette diğer tarafa yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde değildir. Şayet böyle olsaydı, sadece boşanmada kusuru olan eşten istenebilmesi gerekirdi. Oysa ki maddede açıkça belirtildiği gibi kusursuz eş dahi yoksulluk nafakası ödemekle yükümlüdür. Yoksulluk nafakası, bir bakıma evlilik birliği devam ettiği sürece söz konusu olan karşılıklı bakım ve geçindirme ödevinin devam ettirilmesi anlamını taşımaktadır. Bunun yanında, yoksulluk nafakası istenebilmesi için istemde bulunan tarafın boşanma yüzünden yoksulluğa düşme tehlikesiyle karşılaşmış bulunması şarttır. Başka bir ifadeyle, geçimini kendi mali kaynakları ve çalışma gücüyle sağlama imkânından yoksun olan taraf diğer koşulları da varsa yoksulluk nafakası talep edebilecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Maddi ve Manevi Tazminat-Yoksulluk Nafakası-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, hükmedilen ziynet alacağı miktarı ve ziynetlerin reddedilen kısmı ile para alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemenin de kabulünde olduğu üzere talep edilen ziynet bedeli yönünden usule uygun yazılı veya sözlü herhangi bir ıslah talebinin bulunmadığının anlaşılmasına göre davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesinde her biri 20 gram bilezik, 15 gram 1 çift bilezik, 15 gram 1 tek bilezik, 4 gram yüzük, 60-63...
Davalı kadın vekili esasa cevap süresinden sonra sunduğu beyan dilekçesi ile davanın reddini talep ederek boşanmaya karar verilmesi halinde kadın lehine 80.000,00 TL maddî, 80.000,00 TL manevî tazminat, 800,00 TL yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL ziynet alacağı bedelinin tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....