Ön inceleme duruşmasında da talep ettiği nafakaları yoksulluk ve iştirak nafakası olduğunu açıklamıştır. Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir. Davacı-karşı davalı kadının kendisi için talep ettiği nafakanın, boşanma kararından sonra da devam etmesine yönelik talebi "yoksulluk nafakası" anlamındadır. Davacı-karşı davalı kadının kendisi için boşanma kararı sonrasında devam edecek şekilde talep etliği nafakayı iştirak nafakası olarak adlandırmış olmasının, kadının dilekçeler teatisi aşamasında usulünce yoksulluk nafakası isteğinin bulunmadığı şeklinde yorumlanması usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası isteğinin bulunduğu gözetilerek bu hususta olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamış olması bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı- karşı davalı kadının dava dilekçesinde yer alan 30.000 TL. manevi tazminat işleği hakkında hüküm kurulmamış olması da doğru bulunmamıştır....
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A-1- Davacı-karşı davalının kusur belirlemesi ve maddi-manevi tazminat talebinin reddi ile, davalı-davacının yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf isteminin KABULÜ ile, davacı-karşı davalı kadının tedbir-yoksulluk nafakası ile maddi-manevi tazminat talebinin reddine ilişkin "A" bendinin "2 ve 3" nolu alt bentlerinin KALDIRILMASINA, 2- Davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası miktarı ve karşı davada verilen vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 3- 6100 sayılı HMK'nun 352. maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca; belirlemesine yönelik gerekçedeki hata, boşanmaya neden olan olaylarda davalı-karşı davacının tam kusurlu olduğu şeklinde düzeltilerek; a-Davacı-karşı davalının TMK'nın 174/1 maddesi kapsamında maddi tazminat talebi bulunmadığından, bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA, b-Davacı-karşı davalının manevi...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nafaka ve Maddi - Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ve iştirak nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının maddi tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddi ile iştirak nafakası miktarına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Davacının talep ettiği maddi tazminat ve yıllık toplam yoksulluk nafaka miktarı ile kısmen reddolunan iştirak nafakası miktarları karar tarihindeki kesinlik sınırı 72.070 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/l-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir....
Sadece bu sebeple bile Dairem uygulamasına göre davacı kadına yoksulluk nafakası verilemez. B-YÜKLÜ MİKTARDA TAZMİNAT ALAN EŞ YOKSUL SAYILIR MI? Yaşlılık aylığı kenarda kalsın davacı kadın temyiz edilmemek suretiyle kesinleşen karara göre 150.000 YTL maddî tazminat ve 150.000 YTL manevî tazminat olmak üzere toplam 300.000 YTL tazminat almaya hak kazanmıştır. 300.000 YTL (= 300 milyar lira) miktarındaki para ülkemin ezici çoğunluğunun benzetme olarak söylemek gerekirse: rüyasında bile göremeyeceği kadar gerçekten de yüklü bir miktardır. Ülkemde öğretmen emeklisine, işçi emeklisine ve hatta hakim emeklisine verilen miktarlar dikkate alındığında benzetmemizin hiç de abartı taşımadığı inkar edilmez toplumsal bir gerçekliktir. B-1 KESİNLEŞEN 150.000 YTL MADDÎ TAZMİNAT YOKSULLUĞU ORTADAN KALDIR MAZ MI? Peki davacı kadın kendisine verilen 150.000 YTL maddî tazminat hükmü kesinleştiği halde yoksulluk nafakası alabilir mi?...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; taraflarca karşılıklı olarak açılan davaların kabulüyle tarafların TMK 166/1- 2 maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, velayeti anneye verilen çocuk yararına takdir edilen aylık 300 TL tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, davalı karşı davacı kadın için takdir edilen aylık 300 TL tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, davalı karşı davacının maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüyle 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
Davacı kadının dava dilekçesindeki hiçbir şekilde maddi-manevi tazminat ve nafaka istemediğine dair beyanı maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası istemlerinden feragat niteliğindedir. Hakkı sona erdiren maddi hukuk işlemleri ıslahla düzeltilemez. Feragat asıl hakkı ortadan kaldırdığından bu işlemin ıslah yoluyla düzeltilmesi mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların ...Aile Mahkemesinin .... sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma ile birlikte davalı kadın lehine 200 TL yoksulluk nafakasının hüküm altına alındığını; ancak, davalı kadının şu anda çalıştığını ve düzenli gelir elde ettiğini; bu nedenle, yoksulluk nafakası koşullarının ortadan kalktığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Evlilik süresi ve tazminat talep eden eşin boşanmadan sonra yeniden evlenme olasılığı,tarafların ekonomik durumu,eşlerin boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dağılım ve derecesinin müterafik (birlikte)kusur oluşturması,eşin diğer eşin sosyal güvenlik haklarından yararlanma durumunun ortadan kalkacak olması,boşanmayla mevcut yaşam standardının düşecek olması,boşanmadan sonra eşten ayrıca yoksulluk nafakası,bir başka tazminat ve edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi nedeniyle alınabilecek tasfiye alacağı ve varsa eşin malvarlığından alınabilecek değer artış payı alacağı gibi unsurlar bir ölçüt olarak kullanılıp,Türk Borçlar Kanunu’nun 50,51,52. maddeleri de kıyasen uygulanmak suretiyle maddi tazminat takdir edilecektir....
Açıklanan nedenlerle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olmuştur. Bu yöndeki istinaf başvurusun kabulü gerekmiştir. Sonuç olarak;Davalı erkeğin yoksulluk nafakası dışındaki sair tüm istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararı, davalı-karşı davacı kadın tarafından süresi içerisinde "Erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri" yönünden; davacı-karşı davalı erkek tarafından ise katılma yoluyla "Kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve reddedilen tazminat talepleri" yönünden istinaf edilmiştir....