Doğakent Sitesi 759/320 Ada parsel bağımsız bölüm No:1 zemin kat Akşehir/KONYA adresinde bulunan eve ihtiyati tedbir ve Aile Konutu Şerhi konulması taleplerinin olduğunu, anılan sebeplerden dolayı bu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, müşterek çocuk için aylık 1000 TL tedbir nafakasına, boşanmadan sonra işbu nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, müvekkil için aylık 1000 TL tedbir nafakasına, boşanmadan sonra işbu nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, tarafların evliliğinde davalının kusurlu olması nedeniyle müvekkile 75.000 TL maddi, 75.000 TL manevi toplam 150.000 TL tazminat ödenmesine, müşterek Konut Olarak Kullanılan İstasyon Mah 30409. Sk. Doğakent Sitesi 759/320 Ada parsel bağımsız bölüm No:1 zemin kat Akşehir/KONYA adresindeki taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir veya Aile Konutu Şerhi konulmasına, müşterek Konut Olarak Kullanılan İstasyon Mah 30409. Sk....
verilen 13.04.2016 tarihli ilk hükümde her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına maddi ve manevi tazminata, erkeğin manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir....
nafakasına, çocuk için aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasının, kararın kesinleşmesinden itibaren de aynı tutarda iştirak nafakası olarak aynen devamına karar verilmiş, hüküm davacı karşı davalı erkek tarafından, kusur tespiti, ortak velâyet konusunda hüküm kurulmaması, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar, yoksulluk nafakası, tedbir nafakası, reddedilen boşanma davası ,kabul edilen karşı boşanma davası yönünden, davalı karşı davacı kadın tarafından ise kusur tespiti, maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası miktarları yönünden istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Maddi ve Manevi Tazminat-Yoksulluk Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosya, davacı vekilinden, ...'a ait vekaletnamenin ibrazının istenmesi ibraz edilmediği taktirde gerekçeli kararın ve temyiz dilekçesinin davacı asıla tebliğinden sonra gönderilmek üzere mahalli mahkemesine iadesine karar verilmiş, mahkemece davacı vekiline davacı ...'a ait vekaletname ibraz edilmesi için ihtarlı tebligat çıkarılmadan doğrudan gerekçeli karar ve temyiz dilekçesi davacıya tebliğ edilmiştir....
Yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile birlikte tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Onun içindir ki; bilimsel öğretide, evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olduğu belirtilmektedir. (Akıntürk Turgut : Aile Hukuku 2. Cilt İstanbul 2002.8.294) Adana 4.Aile Mahkemesinin 2011/519 Esas 2012/287 Karar sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına ve davalı lehine aylık 300 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir. Somut olayımızda, davalı kadın boşanma sırasında bir işte çalışmamaktadır. Kendisine aylık 300 TL yoksulluk nafakası bağlanmıştır. Davalının çalışmaya başladığı iş, her an için sona erdirilebilecek bir iş olup, sabit ve güvenceli bir iş değildir. Geçici işlerde çalışmak yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez....
Aile Mahkemesi'nin 2016/714 Esas, 2017/165 Karar sayılı dosyasında açılan boşanma davasının ispat edilemediğinden reddedildiği, kararın 03.05.2017 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise Kanunda aranan 3 yıllık süre geçtikten sonra 17.06.2020 tarihinde açıldığı, tanık beyanlarından tarafların fiili ayrılığa esas ilk boşanma davasının kesinleşmesinden sonra ortak hayatın yeniden kurulmadığı, boşanma davasından sonra açılan tedbir nafakası talepli dava dosyasında Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2....
Bunun üzerine mahkemece yargılamaya kusur tespiti, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden devam edilmiş, davalı koca ağır kusurlu bulunarak, davacı kadın lehine yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilerek yargılama sonlandırılmıştır. Ne var ki, Sarayköy Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi nezdinde görülen davacı kocanın açtığı davanın, davalı kadın tam kusurlu bulunarak, boşanma hükmü verilmek sureti ile sonuçlandırıldığı, kararın eldeki dava derdest iken kesinleştiği, böylelikle de taraflar açısından kesin hüküm oluşturacağı ortadadır. O halde mahkemece davacı kadının talep ettiği maddî tazminat (TMK. 174/1) ve manevî tazminat (TMK. 174/2) ile yoksulluk nafakası (TMK. 175) talebinin kesinleşen kusur durumu itibari ile reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön nazara alınmadan davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesiyle karar bozulmuştur. 3....
Kaldı ki, bundan sonra da kadının güven sarsıcı tutum ve davranışı devam etmiştir. Gerçekleşen bu duruma göre, evlilik birliğinin davalı-davacı (kadın)'ın açıklanan kusurlu tutum ve davranışı sonucu temelinden sarsıldığının, kocanın boşanma davası açmakta haklı olduğunun kabulü gerekir. Durum böyle olunca da, ağır kusurlu olan davalı-davacı (kadın) yararına boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminat ve yoksulluk nafakası tayin edilemez. Bu bakımdan kadının tazminat istekleri ile yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekir. Bu husus nazara alınmadan kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi ve yoksulluk nafakası tayini doğru bulunmamıştır. b-Yukarıda (a) bendinde açıklandığı üzere kadının ağır kusurlu olduğu gerçekleşmiştir. Gerçekleşen tutum ve davranışı kocanın kişilik haklarına saldırı oluşturur. Koca, kendi sebep olmadığı boşanma yüzünden mevcut veya beklenen menfaatlerini de kaybetmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı 1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili; aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden; davalı kadın ise kusur tespiti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2. Bölge Adliye Mahkemesinin 24.02.2020 tarihli ve 2019/1677 Esas, 2020/279 Karar sayılı kararıyla; davacı kadın tarafından bağımsız tedbir nafakası talepli açılan ......
tarafın yoksulluk nafakası talebinin mevcut olmadığının ve mahkemece müşterek çocuk için hükmedilen 300 TL iştirak nafakasının dava tarihinden kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakası; kesinleşmeden sonra ise iştirak nafakası olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.03.2015 (Pzt.)...