WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge adliye mahkemesince; davacı erkeğin, kusur tespiti, ve maddi tazminata yönelik istinaf talebi ile davalı kadının kusur tespiti, boşanma davasının kabulü, manevi tazminatın miktarı ve yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine, davacı erkeğin; kadın lehine hükmedilen manevi tazminat, davalı kadının ise; maddi tazminatın miktarı yönünden istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Ancak ilk derece mahkemesince davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiği halde; Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesinde "Kadının boşanma ile yoksulluğa düşeceği sabit olduğundan, yoksulluk nafakasına karar verilmesi doğru olduğu gibi hüküm altına alınan iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları hakkaniyete uygundur." demek suretiyle davalı kadının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmesi çelişki oluşturmuştur....

    Mahkemece; davalının, SSK hizmet dökümüne göre, boşanmadan sonra çalışmaya başladığı; 2013 yılı Ağustos ayında net 898,90 TL maaş aldığı, o tarihte bu miktardaki gelirin asgari ücret seviyesinin üzerinde olduğu; bu nedenle, davalı kadının yoksulluğunun ortadan kalktığı, yoksulluğun ortadan kalkması ile birlikte de davacının yoksulluk nafakası ödeme yükümlüğünün sona erdiğinden, dava tarihi olan 13/11/2013 tarihinden geçerli olmak üzere, ayda 500,00 TL olarak tespit olunan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/3.maddesinde; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın, yoksulluğunun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılacağı hükme bağlanmış; ancak, anılan maddede yoksulluğun hukuksal tanımı yapılmamıştır....

      maddesine dayalı olarak açılan boşanma davasına ilişkin dava dilekçesi davalı kadına 10.01.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı kadın 11.02.2019 tarihinde süresinde olmayan cevap dilekçesi ile maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Davacı erkeğin bu talebe açık bir muvafakatı olmadığı gibi usulünce yapılan bir ıslah işlemi de bulunmamaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davalı kadının süresinde olmayan cevap dilekçesinde yer alan tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri hakkında mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, kadın yararına maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmolunması hatalı olmuştur. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davalı kadının tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri hakkında "karar verilmesine yer olmadığına dair karar" verilmesi suretiyle hükmün HMK'nun 353/1- b-2 maddesi uyarınca düzeltilmesi cihetine gidilmiştir....

      Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmasının yanı sıra, nafaka talep edilen eşin de nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında, yoksulluk nafakasının sosyal ve ahlaki düşüncelere dayanması özelliği, sadece nafaka talep eden tarafa nafaka verilmesinde değil, aynı zamanda nafaka talep edilen tarafın nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması koşulunda da kendisini göstermektedir. Dolayısıyla boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacını taşıyan yoksulluk nafakası, hiçbir surette nafaka yükümlüsüne yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde olmamalıdır. 18....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada tarafların boşandıkları , davacı kadın için 350 TL yoksulluk, müşterek çocuk için takdir edilen 150 TL iştirak nafakasının artan ihtiyaçlar nedeniyle yetersiz kaldığı ileri sürülerek, aylık 350 TL olan yoksulluk nafakasının 750 TL'ye müşterek çocuk Nurefşan için aylık 150 TL olan iştirak nafakasının reşit olduğu tarihe kadar 350 TL'ye yükseltilmesi istenilmiştir. Davalı karşı davacı, boşanmadan sonra 650 TL yetim aylığı alan kadının yoksulluktan kurtulduğunu öne sürerek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece müşterek çocuk Nurefşan'ın 150 TL olan iştirak nafakasının 200 TL'ye yükseltilmesine, fazla talebin reddine, davalı tarafından açılan karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Maddi ve Manevi Tazminat - Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra açılan Türk Medeni Kanununun 174 ve 175. maddelerine dayalı maddi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası istemlerine ilişkindir. Bu taleplerine ilişkin olarak; bir yıllık toplam nafaka bedeli ile talep edilen maddi ve manevi tazminat miktarları üzerinden nisbi peşin harcın tamamlatılarak yargılamaya devam edilmesi gerekirken: nisbi harcın tamamlanması için davacıya süre verilmeden (Harçlar Kanunu m. 30-32) yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olmuştur....

            etkili olmayacağı, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 2020/739 Esas 2020/986 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, vazgeçmenin boşanmanın ferilerini kapsayacağı, mirasçıların davadan vazgeçmeye muvafakat etmeleri gözetilerek 2020/253 sayılı dosyada verilen tedbir ve yoksulluk ve tazminatlara dair kararın kaldırılarak HMK 123 maddesi gereğince birleşen 2020/253 Esas sayılı dosyada davacı-davalı kadının tedbir-yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat taleplerine ilişkin davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....

            etkili olmayacağı, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 2020/739 Esas 2020/986 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, vazgeçmenin boşanmanın ferilerini kapsayacağı, mirasçıların davadan vazgeçmeye muvafakat etmeleri gözetilerek 2020/253 sayılı dosyada verilen tedbir ve yoksulluk ve tazminatlara dair kararın kaldırılarak HMK 123 maddesi gereğince birleşen 2020/253 Esas sayılı dosyada davacı-davalı kadının tedbir-yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat taleplerine ilişkin davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....

            Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, davalı kadının boşanmadan sonra asgari ücretle çalışmaya başladığı, yoksulluğunun ortadan kalktığı ileri sürülerek, aylık 150 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması talep ve dava edilmiş; Mahkemece, davalının sigortalı çalıştığı, davacının memur olduğu, tarafların mali durumunun aynı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nun 176.maddesine göre "irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Tazminat ve İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.05.2015 (Prş.)...

                UYAP Entegrasyonu