"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların 24.09.2013 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıklarını, boşanma davasında davalı kadın lehine 600TL yoksulluk nafakası ile müşterek iki çocuk lehine ayrı ayrı 600TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, boşanma davasından sonra davacının tek gelir sahibi olduğu ... isimli işyerinin maddi olarak zor günler geçirdiğini, çalışanlarının dahi maaşını zor ödediklerini, davalının ise özel bir temizlik şirketinde sigortalı olarak çalışmaya başladığını ve nafakaya ihtiyacı kalmadığını iddia ederek, öncelikle yoksulluk nafakasının kaldırılmasını bu mümkün değilse...
karşı davacı lehine 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminat talep ettiklerini, müşterek çocukların velayetinin davalı karşı davacıya verilmesini, davalı karşı davacı için 750,00 TL, müşterek çocukların her biri için 1.000,00 TL olmak üzere toplamda 2750,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, boşanmadan sonra iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesini istemiştir....
Bununla birlikte; davacı-davalı kadın tarafından birleşen davaya cevap dilekçesi sunulmamış olup kadın tarafından birleşen davada usulüne uygun şekilde yoksulluk nafakası talebinde bulunulmadığı anlaşılmakla davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilecek yerde, yoksulluk nafakası talebinin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. VI....
Gününde anne yanında yatılı olarak, Şubat yarı yıl tatilinde ve 1 Temmuz ile 30 Temmuz arasında anne yanında yatılı olarak şahsi ilişki tesisine, Davalı/karşı davacının manevi tazminat talebinin REDDİNE, Velayeti davalı/karşı davacı babaya verilen çocuk için aylık 400,00 TL tedbir nafakasının davacı/Karşı davalıdan alınarak, davalı/karşı davacıya verilmesine karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı - karşı davalı kadın; kusur belirlemesi, kocanın davasının tümü, velayet, tazminat taleplerinin reddi, yararına hükmedilen nafakaların miktarı, aleyhine verilen nafaka ve vekalet ücreti yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı - karşı davacı koca; kusur belirlemesi, kadının davasının tümü, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası ve manevi tazminat talebinin reddi, yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı ... erkek vekili, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar, toplu yoksulluk nafakası ile reddedilen tazminat talepleri yönünden; davalı-davacı kadın vekili ise kusur belirlemesi, tazminat ve nafakaların miktarı ile toplu yoksulluk nafakası yönünden temyiz isteminde bulunmuştur. 2....
Kendisine aylık 200 TL yoksulluk nafakası bağlanmış, boşanmadan sonra asgari ücret seviyesinde düzenli gelire kavuşmuştur. Aldığı nafaka ile geçinmesi günümüz ekonomik koşullarında mümkün görünmediği gibi aldığı nafaka ile, aylık ücret miktarı toplamı ise, davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Mahkemece dava tarihindeki şartlara göre davalının yoksulluğunun zail olmadığı, asgari ücret sınırındaki gelirinin varlığının yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına neden olmayıp indirme şartlarının bulunup bulunmadığı hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının Afyonkarahisar Aile Mahkemesinin 09/12/2016 tarih ve 2016/761 esas 2016/1375 karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, davalı lehine 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalı kadının babası ile birlikte yaşadığını, babasının emekli olduğunu, oturdukları evin kira olmadığını, ayrıca kira gelirinin bulunduğunu, buna ek olarak davalının ölmüş annesinin maaşını aldığını, dolayısıyla boşanmadan sonra yoksulluğa düşmesinin söz konusu olmadığını, kanunun yoksulluk nafakasına hükmetmede tarafların boşanmadan sonra yoksulluğa düşüp düşmediğine dikkat çektiğini, bu nedenle davalı kadın lehine verilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, mahkeme aksi kanatte ise nafaka miktarının 100 TL.ye düşürülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Yoksulluk nafakası; boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek eş için verilen ve boşanma davası kesinleştikten sonra işlemeye başlayacak olan nafakadır. Kural olarak yoksulluk nafakasının başlangıcı, boşanma kararının kesinleşme tarihidir. Nitekim somut olayda da, ...Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2009/123 E., 2010/84 K., sayılı boşanma ilamında; dava tarihinden itibaren hükmedilen 150 TL tedbir nafakasının, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına hükmedilmiş, hüküm 15.06.2011 tarihinde kesinleşmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/03/2015 NUMARASI : 2014/1110-2015/294 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, tarafların 18.02.2014 tarihinde boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte davalı lehine aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının boşandıktan sonra yetim aylığı almaya başladığını, davalının ekonomik durumunun düzeldiğini ve yoksulluğunun ortadan kalktığını ileri sürerek, davalı lehine hükmedilen aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının ailesinin yardımı ile geçindiğini, yoksulluğunun ortadan kalkmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Aile Mahkemesinin 2011/329 Esas ve 2011/1057 Karar sayılı ilamı ile boşanmışlar ve davalı lehine 300 TL yoksulluk nafakası hükmedilmiştir. Davalı kadın boşanma davası sırasında bir işte çalışmamaktadır. Davalı boşanmadan sonra çalışmaya başlamış ve asgari ücret seviyesinde bir gelire kavuşmuştur. Aldığı nafaka ile elde ettiği gelir toplamı, davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir....