ın 10 nolu bağımsız bölümün satın alınmasından önce, 1997 yılında emekli olduğu, 37.000 TL emekli ikramiyesi aldığı ve ikramiyesini bankaya yatırdığı, daha sonra taşınmazın alınmasında kullanıldığı anlaşılmaktadır. Davalının kişisel malı niteliğindeki emekli ikramiyesini vermek suretiyle taşınmazın alınmasına yapmış olduğu katkı, tarafların katkı oranları tespit edilirken dikkate alınmamış ve davalının katkı oranı düşük belirlenmiştir. Mahkemece, davalının emekli ikramiyesi ile yapmış olduğu katkı göz önünde tutularak tarafların katkı oranlarının belirlenmesi ve davacının bu taşınmaz üzerindeki katkı payı alacağının yeniden saptanması gerekirken, hatalı değerlendirme sonunda yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün bu bölümünün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.'...
Bundan ayrı; hukukçu bilirkişi tarafından taşınmazın edinilmesine yapılan katkı % 20 olarak tespit edilmiş, mahkemece Yargıtay uygulamalarına göre, davacının katkı oranının %40 olarak kabul edilmesi gerektiğine işaret edilerek katkı payı alacağı belirlenmiş ise de, taşınmazın edinme değeri, davacının katkı oranı ve dava tarihindeki değeri göz önünde tutulduğunda belirlenen katkı payı alacağının usulüne uygun olarak saptanmadığı anlaşılmaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1224 KARAR NO : 2023/1209 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOĞAZLIYAN 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/03/2023 NUMARASI : 2018/165- 2023/92 DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Katkı Payı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; Tarafların 1998 yılında evlendiğini bu evlilikten 2 müşterek çocuklarının olduğunu, davalı ile aralarında uzun süreden beri geçimsizlik olduğunu, davalının gayrı meşru ilişkisini olduğunu, telefon görüşmelerinden sık sık gördüğünü, davalının ev ortamında ağza alınmayacak küfürler ettiğini, bu olaylar sonucunda boşanma davası açtığını ancak...
RES Katkı Payı (kr) TÜFE % Artış Miktarı (kr) Güncel RES Katkı Payı (kr) 2011 yılı - 4,24 2016 yılı 4,24 8,53 0,36 4,60 2016 yılı üretim miktarı = 18.629.080 kWh olduğundan; Toplam RES Katkı Payı Tutarı = kr x E x TÜFE formülünden Toplam RES Katkı Payı Tutarı = 4,60 kr x 18.629.080 kWh Toplam RES Katkı Payı Tutarı = 857.249,16 TL+ KDV (TL) Toplam RES Katkı Payı Tutarı (KDV Dahil) = 1.011.554,01 TL olarak hesaplanmıştır....
RES Katkı Payı (kr) TÜFE % Artış Miktarı (kr) Güncel RES Katkı Payı (kr) 2011 yılı - 4,24 2016 yılı 4,24 8,53 0,36 4,60 2016 yılı üretim miktarı = 18.629.080 kWh olduğundan; Toplam RES Katkı Payı Tutarı = kr x E x TÜFE formülünden Toplam RES Katkı Payı Tutarı = 4,60 kr x 18.629.080 kWh Toplam RES Katkı Payı Tutarı = 857.249,16 TL+ KDV (TL) Toplam RES Katkı Payı Tutarı (KDV Dahil) = 1.011.554,01 TL olarak hesaplanmıştır....
. - DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 11/03/2024 KARAR TARİHİ : 14/03/2024 Mahkememizde görülmekte bulunan davanın dosya üzerinden yapılan yargılamasının sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ....' na 154 kV barası üzerinden bağlantı hakkı kazanan müvekkili şirket ile imzalanan RES Katkı Payı Anlaşması (“Anlaşma”) 21.06.2011 tarihi itibariyle davalı tarafından onaylanarak yürürlüğe girmiş olduğunu, anlaşma gereğince müvekkili şirketin belirli koşullar altında 20 yıl süre boyunca davalı şirkete üretmiş olduğu elektrik miktarı üzerinden RES Katkı Payı adı altında ödeme yapma taahhüdü altına girmiş olduğunu, davalı şirket tarafından 2021 yılı RES Katkı Payı için Yönetmeliği'nin RES Katkı Payı başlıklı 9. maddesi ile Anlaşma'nın 3. maddesinde belirlenen formüle ve hesaplama yöntemine aykırı şekilde 21.01.2022 tarihli ve 12.278.742,93 TL bedelli fatura düzenlendiğini, huzurdaki davaya konu edilen 21.01.2022 tarihli ve 12.278.742,93...
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, TBK'nun 50. maddesi uyarınca belirlenen 25.000 TL katkı payı alacağının dava tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar, 28.07.1986 tarihinde evlenmişler, 17.11.2000 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 31.01.2002 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında mal ayrılığı rejimi (TKM.nin 170. m) geçerlidir. Dava ve temyize konu taşınmazlar 1992 ve 1994 yıllarında satın alınarak davalı adına tescil edilmiştir. Dava;743 sayılı TKM.nun 170. maddesi uyarınca katkı payı alacağı isteğine ilişkindir....
Hukuk Dairesi TMK'nun 178. maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımını, katılma ve değer artış payı alacakları ile ilgili olarak açılan davalarda uygulanmakta idi. Ancak, Yüksek Hukuk Genel Kurulu'nun 17.04.2013 tarih ve 2013/8-375 Esas, 2013/520 Karar sayılı kararıyla katılma ve değer artış payı alacaklarına ilişkin davalarda da 10 yıllık zamanaşımının uygulanacağı öngörüldüğünde Dairece, Genel Kurulun bu görüşü benimsenmiş ve 17.04.2013 tarihinden itibaren bu tür alacak davaları hakkında da 10 yıllık zamanaşımı uygulanmaktadır. 01.01.2002 öncesi yasal mal rejimi olarak kabul edilen mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mallardan kaynaklanan katkı payı alacaklarına ilişkin davalarda ister sözleşme olsun ister olmasın TMK'nun 5. maddesi yoluyla 6098 sayılı TBK'nun 146 (BK.nun 125.) maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı uygulanmaktadır. Mal ayrılığı rejiminden kaynaklanan katkı payı alacağı davalarında hiçbir zaman TMK'nun 178. maddesi uygulama alanı bulmamıştır....
Katkı payı talep edilen taşınmazın edinildiği dönemde tarafların her ikisi de çalıştığına göre, davacının bir miktar katkı payının olduğunun kabulü gerekir. Bu amaçla, yukarda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca, davacının bir katkı oranı belirlenemediği takdirde, TMK 4. ve TBK 50. madde uyarınca, hukuk ve hakkaniyete uygun bir katkı oranı takdir edilerek, yukarda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca hesaplanacak davacının katkı payı alacağına hükmedilmesi gerekirken; yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının yapılan yargılamasında mahkemenin görevsizliğine dair Diyarbayır 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.02.2006 gün ve 236/88 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan katkı payı alacağı davasının yargılaması sonunda, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde dava dosyasının nöbetçi Aile Mahkemesine gönderilmesine, davalı taraf vekille temsil olunduğundan 400.00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, esas ve vukatlık ücretine ilişkin olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....