WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2023 NUMARASI : 2022/1072 ESAS 2023/37 KARAR DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : Yukarıda esas numarası yazılı dosya re'sen istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme neticesinde; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı T1 Şahin'in nüfus kayıtlarının Almanya Devleti tarafından düzenlenmiş doğum belgesinde görüldüğü, baba adının Bilal soyadının ise Şahin olduğu, davacının nüfus cüzdanına göre isminin T1 olduğu, baba adının ise Dursun olarak gözüktüğü, Türkiye'deki kayıtlarında soyadı ve baba adının yanlış olduğu, Ünsal davacının annesinin sonraki evliliğinden dolayı soyadı olduğu, davacının baba adı olarak görülen Dursun'un ise annesinin ikinci eşi olduğu, işbu yanlışlığın davacının Türkiye'de işlem yapamaması sonucunu doğurduğu, davacının Ünsal olan soyadının Şahin olarak düzeltilmesi ile Dursun olarak gözüken...

boşanmasından sonra müvekkili ile hiç ilgilenmediğini, ve hiçbir maddi desteği olmadığını, davalının boşanmadan sonra yeniden evlendiğini ve ikinci evliliğinden de bir çocuğunun bulunduğunu, davalının devlet memuru olduğunu, Tekirdağ Kapaklı İlçe Devlet Hastanesinde çalıştığını, buna rağmen davalının cüz'i miktarda olan nafakayı ödemediğini, birikmiş nafakayı Amasya İcra Müdürlüğünün 2018/1857 Esas sayılı dosyasıyla cebri icra yoluyla tahsil edildiğini, müvekkilinin bugüne kadarki eğitim ve zorunlu ihtiyaçlarının annesi tarafından karşılandığını, enflasyon nedeniyle annesinin artık bu ihtiyaçlarını tek başına karşılamasının mümkün olmadığını, müvekkilinin özel bir lisede okuduğunu ve evde özel ders aldığını, annesiyle yaşadığı evlerinin kira olduğunu, annesinin asgari ücretle çalıştığını, müvekkilinin ergin olması ve eğitiminin devam etmesi nedeniyle işbu davayı açtıklarını, bu nedenlerle aylık 750,00 TL yardım nafakasının davalı babadan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine, nafakanın...

yıl geçtikten sonra birden ortaya çıkarak ortak çocuğun alışkın olduğu hayat akışını bozma, alt üst etme hakkı bulunmadığı, davalı annenin doğrudan icra prosedürüne tabi bırakarak, icra marifeti ile teslim alması müşterek çocukta ayrıca duygusal tahribat yarattığını, davalı anne ile ilişkiyi reddedenin ortak çocuk olduğunu, davalı babanın bu yönde bir baskı ya da telkini söz konusu olmadığını, rapor ile de çocuğun anne ile görüşmeyi reddettiğinin belirtilediği halde idrak çağındaki ortak çocuğun beyanının dikkate alınmadığını belirterek reddedilen dava yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, yoksulluk nafakası davasının reddine ,iştirak naafakası davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin eski eşi davalı ...' ile anlaşmalı boşandıklarını, müvekkilinin boşanmadan sonra yoksulluğa düştüğünü, davalının boşanmadan sonra 11 yaşında 6. sınıf öğrencisi müşterek çocukla ilgilenmediğini, davalının maddi durumunun son derece iyi olduğunu bu nedenle müvekkili için 300,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için 700,00 TL iştirak nafakası bağlanmasını ve nafakanın yıllık ÜFE - TÜFE oranları bazında düzenli olarak artırılmasını talep...

      ile çocuğun soyadının farklı olmasını diğer çocukların sorulduğunda çocuğun olumsuz etkilendiğini, ve üzüldüğünü, çocuğun ad ve soyadının değiştirilmesinde çocuğun menfaatine olacağı, tüm bu nedenlerle çocuğun Keziban Erva olan isminin Erva olarak Cerit olan soyadının annesinin soy adı olan Kula olarak değiştirilmesini talep etmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının kabulü ile Müşterek çocuk Doruk Berk Durmuş’un nüfustaki “Durmuş” olan soyadının “Ağır” olarak değiştirilmesine ve bu şekilde nüfusa tesciline, davacı tarafın mahkememizden alacağı resmi yazı ile hüküm özetinin mahalli bir gazetede ilanına, gazete ilanının ve makbuzun dosyamız arasına sunulduktan sonra kararın kesinleştirilmesine, karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, çocuğun üstün menfaati gözetildiğinde verilen kararın yerinde olmadığını, davacının müşterek çocuğu babasından uzaklaştırmak için uğraştığını bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin) talebine ilişkindir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/09/2020 NUMARASI : 2019/843 ESAS 2020/399 KARAR DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2004 yılında evlendiklerini, müşterek üç çocuklarının olduğunu, davalının evin geçimini sağlamadığını birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalının müvekkiline fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, velayet hakkının çocukların soyadını belirleme hakkını da kapsadığını belirterek müşterek çocukların soyadlarının müvekkilinin kızlık soyadı olan ŞİMŞEK soyadı ile değiştirilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Kısıtlı adayı hakkında vesayet hukukuna ilişkin olarak açılan davada ... 2. Sulh Hukuk ... 1. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, evlilik dışı doğan, annesinin yaşı küçük olan ve babası tarafından tanınmayan çocuğa vasi atanması istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce, TMK'nın 337/2. maddesine göre anne ve babanın evli olmaması halinde, annenin de yaşı küçük ise çocuğun menfaatine göre velayetin babaya verilebileceği veya vasi atanabileceği hükmü gereğince öncelikle çocuğun menfaatinin, velayetinin babaya verilmesini gerektirip gerektirmediği husususun araştırılması gerektiğinden Aile Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

        Dava dilekçesinde, boşanmadan sonra yapılan araştırmalarda davacının çocuğun kendisinden olmadığını anladığı, davalının da durumu bildiği, ancak çocuk için nafaka aldığından dava konusu yapmadığı, bu nedenle davayı açtığı bildirilmiş, 01.03.2016 günlü dilekçe ile de 05.06.2013 tarihinde oğlu olmadığının öğrenildiği açıklanmıştır. Bu tarih esas alındığında 02.01.2014 tarihinde açılan soybağının reddi davasının sürede olduğu, aksi kanıt bulunmadığından davanın 1 yıllık sürede açıldığının kabulü ile işin esasının incelenmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın hak düşürücü süreden reddi doğru görülmemiştir....

          Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; Davacı tarafından açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin Kayseri'de kurulu düzeni ve iyi bir işi olduğunu, müvekkilinin annesinin vefat ettiğini, annesinin vefatından sonra davacıya annesinin ölüm belgelerini düzenlemek ve kardeşlerine destek olup düzenlerini kurmalarına yardımcı olmak için kısa süreliğine Hollanda'ya gidip döneceğini söylediğini, müvekkilinin Hollanda'ya yerleşme gibi bir düşüncesinin olmadığını, müşterek çocuk ile davacı arasında güzel bir baba çocuk ilişkisi olduğunu, davalı ile müşterek çocuğun her fırsatta sesli ve görüntülü konuştuklarını, müvekkilinin bu durumu zedeleme niyetinin olmadığını, müvekkilinin iyi niyetine karşılık davacı tarafından çocuk teslimi sırasında hakerete maruz kaldığını, tüm bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu