Sayılı ilamı ile boşanmışlar ve boşanma kararı 11.11.2015 tarihinde kesinleşmiştir. Boşanma davasının açıldığı 13.09.2013 günü itibariyle taraflar arasındaki mal rejimi sona ermiştir. Dosya kapsamında tarafların aralarında bir mal rejimi uygulanmasına karar verdiklerine dair belge yada beyan bulunmamaktadır. Buna göre taraflar arasında evlilik tarihinden 01.01.2002'ye kadar mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002'den sonra ise edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu kabul edilmiştir. Dava; kadın tarafından yasal süre içinde açılmış olup, mal rejiminin tasfiyesine yöneliktir....
Aile Mahkemesinin 2020/39- 133 E-K sayılı kararı ile boşandıklarını, kararın temyiz incelemesinde olduğunu, davalının mehir senedi ile 250 gram altının müvekkiline verileceğini taahhüt ettiğini ancak edimini yerine getirmediğini, 250 gram altının aynen olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istediklerini, müvekkiline nişan ve düğünde ziynet eşyası takıldığını, ziynet eşyalarından 5 adet çeyrek altın ve 125,86 gram ağırlığında 5 adet 22 ayar bileziğin 24/12/2018, tarihinde 22 ayar zincirin 01/01/2019 tarihinde davalı tarafından bozdurulduğunu, 14 adet çeyrek altının da davalı tarafından bozdurulduğunu, davalının 24/12/2018 tarihinde bozdurduğu ziynet eşyaları ile aynı gün 34 XX 847 plaka sayılı aracı satın aldığını, diğer ziynet eşyalarından elde ettiği kazançla bedelli askerlik borcunu ve düğün salonu borcunu ödediğini, ziynet eşyalarından araç alınan kısma ilişkin değer artış payı talepleri olduğunu, geriye kalan zincir ve 14 adet çeyrek altının aynen iadesine, mümkün...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından mal rejiminin tasfiyesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.04.2013 (Per.)...
Davacı tarafından maddi ve manevi tazminat talebi ile dava açılırken mal rejiminin tasfiyesine dair 5.000.00 TL değer gösterilmek sureti ile de dava açılmış, davacı tarafından dava açılırken 31,40 TL başvurma harcı ile 85.30 TL peşin harç yatırılmıştır. Yatırılan peşin harç 5.000,00 TL değer üzerinden açılan mal rejiminin tasfiyesine dair davaya aittir. Ayrıca mal rejiminin tasfiyesine ilişkin dava bu dosyadan tefrik edilmiştir. Dava açılırken yatırılan başvuru harcı dava dilekçesindeki tüm talepleri kapsar. Davacının mal rejiminin tasfiyesi ile boşanma davasının fer'isi olan maddi ve manevi tazminata ilişkin talepler ayrı ayrı nispi harca tabidir. Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin nispi harç yatırılmıştır. Açılan bu davada, davacı tarafından talep edilen maddi tazminat miktarı 20.000,00 TL, manevi tazminat miktarı 100.000,00 TL olup, yatırılması gereken peşin nispi harç miktarı 2.049,30 TL'dir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ SIFATIYLA) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KATILMA ALACAĞI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; mal rejiminden kaynaklanan katkı payı alacağı istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,18.6.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2022 NUMARASI : 2020/355 ESAS, 2022/44 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK' 353.maddesi uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyaları ve altınlara davalı tarafından el konulduğunu, davalının kendisine 2011 yılında bir araç ardından 2 yıl sonra motor aldığını, ancak vaat edildiği gibi altınlarının iade edilmediğini, 7 adet 24 Ayar 25'şer gram üçlü burma bilezik,1 adet 24 ayar altın set takımı, 1 adet 24 ayar taşlı bilezik, 3 adet altın künye, 7 adet çeyrek altın'ın aynen iadesine, olmadığı takdirde 110.000 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline...
Mahkemece; "4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay'ın sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK'nun 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır....
Uyuşmazlık Uyuşmazlık, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 214 üncü maddesi uyarınca mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....
Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 Sayılı TMK'nin 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir. Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda; öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Tapu İptali Tescil-Mümkün Olmaması Halinde Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225. maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir....