Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı-birleşen davacı ... vekili, davanın reddini savunmuş, birleşen dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz ve araç nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuş, 29.09.2014 tarihli yargılama oturumunda araç ile ilgili taleplerinden vazgeçtiklerini bildirmiştir. Mahkemece, davacı ... tarafından davalı ...'a karşı açılan davanın reddine, karşı davacı ... tarafından karşı davalı ....'...

    olduğu, taraflar arasında boşanma davası bulunmadığı, mal rejiminin tasfiyesi davasında boşanma davası bulunmasının dava şartı olduğu, ayrıca mal rejiminin tasfiyesi davalarında bedel talep edilebileceğinden taşınmazın tapusunun iptaline karar verilmeyeceği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....

      Davalının...... plakalı araca ve araç için kullanıldığı iddia edilen krediye ilişkin temyiz itirazlarınının incelenmesine gelince; Tasfiyeye konu aracın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK'nun 202/1.maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu aracın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir....

        Taraflar 17.08.2006 tarihinde evlenmişler; 28.04.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 19.04.2012 tarihinde kebinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasınaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava konusu taşınmaz 28.03.2008 tarihli satış sözleşmesi ile davalı adına satın alınmıştır. Dava, taşınmazın edinme tarihi itibariyle mal rejiminin tasfiyesi ile katılma alacağına ilişkindir. Tarafların boşanmasına ilişkin ...... Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla)'nin 2010/116 Esas ve 2011/4 Karar sayılı ilamı 19.04.2012 tarihinde kesinleşmiş olduğundan taraflar arasındaki mal rejimi boşanma dava tarihi olan 28.04.2010 tarihinde sona ermiştir....

          Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler, 3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar, 4. Kişisel mallarının gelirleri, 5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler” şeklinde özel örneklerle yer almıştır. 22. Türk Medeni Kanunu’nun 219. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir” şeklindeki tanıma göre edinilmiş mal kavramının üç unsurdan oluştuğunun kabulü gerekir. Bunlardan ilki; edinilmiş mal, mal rejiminin devamı süresince diğer bir ifadeyle yasal mal rejiminin başlangıcından sonuna kadar olan süreç içinde edinilmiş olmalıdır. Bu unsur gereğince eşler arasında yasal mal rejiminin başladığı tarihten önce edinilmiş olanlar ile mal rejiminin sona ermesinden sonra edinilmiş olan malvarlıkları diğer unsurlara bakılmaksızın, o eşin kişisel malı sayılır....

            Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki tutanak ve deliller, gerek boşanma gerekse eldeki dosya kapsamı karşısında, tarafların boşanmalarına ilişkin Bodrum Aile Mahkemesi'nin 2018/838- 893 esas ve karar sayılı kesinleşen kararı ile kararın eki sayılan ve tasdikine karar verilen 24/09/2018 tarihli protokolde yukarıda da açıklandığı üzere "...taraflar ortak malların ve kişisel eşyaların paylaşımı konusunda tam bir mutabakat içindedir", III/2. maddesinde de, "müşterek edinilmiş menkul yada gayrimenkul mevcut değildir." şeklinde ibare bulunduğu, bu ibarenin mal rejiminin tasfiyesi bakımından bir düzenlemeyi içerdiği, az yukarıda yazılı olduğu üzere tarafların boşanma davasının 23/10/2018 tarihli oturumunda protokol altındaki imzaların kendilerine ait olduğu, duruşmada davacı kadının ayrıca "edinilmiş mal" talebinin bulunmadığı şeklindeki beyanları dikkate alındığında, taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesi ile ilgili protokolde düzenleme yapıldığı, mahkeme huzurunda da tekrarlanan...

            Somut olaya gelince; eşler. 12.06.1990 tarihinde evlenmiş. 16.02.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 25.04.2011 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal aynlığı (TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa'nın 10. TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu 3 nolu mesken, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 27.02.1997 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Davacı kadın ziynet eşyalarını vermek suretiyle katkıda bulunulduğunu iddia etmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 sayılı TMK 179 m)....

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, inceleme konusu davada, davacı tarafın mal rejiminin tasfiyesi, katılma alacağı ve değer artış payı alacağı talebinde bulunduğu, tarafların kesinleşen ... 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2011/438 Esas, 2011/367 Karar sayılı dava dosyasında verilen kararla 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verildiği, tarafların boşanma davasında duruşmaya iştirakle karşılıklı olarak mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan talepleri olmadığının belirtiltiği, boşanma davasının hile ve kurguyla açılmasının temin edildiği yönündeki iddiaların söz konusu davaya ilişkin yargılamanın iadesi davasında davanın reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği, tarafların anlaşmalı boşanma davasındaki beyanlarının mahkeme içi ikrar kabul edilmesi gerektiği belirtilerek başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

                Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 s.lı HMK'nun 33 m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, yetkiyi düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 214/2. maddesi hükmüne göre, eşler veya mirasçılar arasındaki mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkeme yetkilidir. Buna göre, mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre değil, özel düzenlemenin yer aldığı Türk Medeni Kanunu'na göre belirlenmelidir. Somut olayda; eşler Kayseri 5. Aile Mahkemesi'nin 11.02.2014 tarih ve 2012/663 esas-2014/108 karar sayılı ilamı ile boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma ile sona ermiştir....

                  Afyonkarahisar 1.Aile Mahkemesi 10/02/2023 tarih ve 2023/63- 114 E-K sayılı kararıyla; Her ne kadar asliye hukuk mahkemesi tarafından talebin eşler arasındaki mal paylaşımını ilgilendirdiğinden bahisle davada aile mahkemelerinin görevli olduğuna yönelik karar verilmiş ise de; dava dilekçesinden de anlaşılacağı üzere tarafların boşandıktan sonra yeniden evlendikleri ve evlilik birliğinin yeniden kurulmuş olduğunu, mal rejiminin tasfiyesine yönelik yargılamanın ancak boşanma davasının açılmasıyla başlayacağı, taraflar arasında bir boşanma ve mal rejiminin tasfiyesi davası olmadığı için davacının taşınmaz üzerindeki intifaya yönelik şerhin kaldırılması talebinde aile mahkemelerinin görevli olmadığı ifade edilerek karşı görevsizlik kararı verilmiş, Aile mahkemesinin karşı görevsizlik kararı davacı tarafından istinaf edilmekle Konya BAM 2.HD' nin 25/05/2023 tarih ve 2023/1059- 1207 E-K sayılı kararıyla; Davacının işbu davadaki talebinin mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olmayıp, eş üzerine...

                  UYAP Entegrasyonu