WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/03/2023 NUMARASI : 2019/278 ESAS 2023/289 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Konya 6. Aile Mahkemesinin 2019/268 Esas sayılı dosyası ile boşanma davasının olduğunu, bu nedenle aralarındaki mal rejiminin tasfiye edilerek değer artış payı ve katılma alacakları olarak, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere, şimdilik 10.000,00 TL'nin tasfiyenin sona ermesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı ise boşanmanın mali sonuçları ile ilgili hüküm olup olmadığının ve davacının alacağının olduğunun saptanması ile mümkündür. 20. Yerel mahkemece; ilk kararda, dava tarihinde ve gelinen aşama itibariyle yargılamanın devamı süresince açılmış olan boşanma ve mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir dava bulunmadığından dava ön şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ve direnme kararında da dava açıldığına ilişkin somut bir belge ya da delil sunulmadığı belirtilmiş ise de; davacının dava dilekçesinde eşi Necmettin aleyhine Fransa’da boşanma davası açtığını açıkladığı, dava dilekçesinin ekine tercümesi yapılmamış evrak eklediği, davalı ...’in de cevap dilekçesinde boşanma ve mal rejimine yönelik olarak açılmış olan bir dava bulunduğunu doğruladığı hususu gözden kaçırılmıştır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir....

    Taraflar, 19.09.1980 tarihinde evlenmiş, 09.07.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m). Dava konusu edilen 469 ada 9 parsel numuralı .... İli'ndeki taşınmaz 23.08.2005 tarihinde satış yolu ile davalı adına tescil edilmiş, 830 ada 3 parsel numuralı ..... İli'ndeki taşınmaz ise 02.04.2001 tarihinde satış yolu ile davalı adına tescil görmüştür. Asıl dava konusu 469 ada 9 parsel numaralı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz tirazının incelenmesinden; taraflar arasında ret ile sonuçlanan ...... Aile Mahkemesi'nin 2007/105 Esas sayılı boşanma dosyasında davalı sıfatı bulunan .....'ın dosyadaki cevap dilekçesinde mal rejiminin tasfiyesi talebinde bulunmuş....

      Davacı vekili 11/09/2022 tarihli dilekçesinde özetle; mahkemenin tensip zaptında da belirttiği üzere, işbu davanın konusunun, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile çekişmeli boşanma olduğunu, boşanma davalarında ise dava konusu edilen husus, evlilik birliği olup, nafaka ve tazminat talepleri boşanmanın ferisi niteliğinde taleplerden olduğunu, katılma alacağı talebi de bu davanın konusu olmadığını, katılma alacağı talebi, boşanma davasından ayrı açılan ve boşanma davasının bekletici mesele yapıldığı mal rejimi davalarının konusu olduğunu, mal rejimi, boşanma davasının kesinleşmesi ile birlikte tasfiye olacağından ve mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak taleplerinin boşanma davasından farklı bir dava dosyası kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı muhtemel alacak talebinin güvence altına alınması amacıyla görülmekte olan boşanma davası kapsamında eşlerin malvarlığı değerleri üzerine ihtiyati tedbir uygulanmasının hukuken mümkün...

      Diğer yandan Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu ve Hukuk Mahakemeleri Kanunundaki birçok düzenlemelerden de mal ve eşya tabirlerinden taşınır ve taşınmaz varlıkları amaçlanmıştır. Yukarıda sözü edilen kanunlar ile bölüm başlıkları ve kanun maddeleri bir bütün olarak ele alıp değerlendirildiğinde; "mal" veya "eşya" tabirinden, eşlerin sahip oldukları ve mal rejiminin tasfiyesi davalarında konu edilebilecek, ekonomik değeri bulunan taşınır-taşınmaz varlıkların tamamının anlaşılması gerekmektedir. Bu açıklamalara göre somut olayda; tarafların boşanma davasında sözünü ettikleri "mal" ve "eşya" tabirlerinden, sadece boşanma davasının feri niteliğindeki nafaka, maddi-manevi tazminat istekleri ile ev ve çeyiz eşyaları anlaşılmamalıdır....

        Uyuşmazlığın çözümünde kullanılabilecek belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden oluşan kurulundan da yardım alınmalıdır. Somut uyuşmazlığa gelince, taraflar, 28.05.1996 tarihinde evlenmiş; 23.02.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 04.05.2012 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m)....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Çeyiz Eşyasının İadesi-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (Hakkı) tarafından, kusur belirlemesi ve diğer taraf yararına hükmedilen tazminatlar ile nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere...

            Aile Mahkemesi 2014/1231 Esas, 2014/1526 Karar sayılı kararı ile tanındığını, evlilik birliği sırasında davacının çalışarak geliri ve çektiği krediyle halen davalı adına kayıtlı Ümraniye 820 ada 36 parsel 8 numaralı bağımsız bölümü satın alındığını, taşınmazın müteahhit firmaca işlemlerin tamamlanmasıyla 18.08.2014 tarihinde davalı adına tescil olduğunu açıklayarak, mal rejiminin tasfiyesi ile şimdilik 10.000,00 TL'nin faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

              Taraflar, 25.12.2006 tarihinde evlenmiş, 09.11.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 29.01.2013 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m). 1- Dosya kapsamına dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı asilin aşağıda belirtilen hususlar dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava konusu edilen araca ilişkin kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinden; Davacı mal rejiminin tasfiyesiyle davalı adına kayıtlı plakasını belirtmiş olduğu aracın satın alımında 6.500.00 TL katkısının bulunması nedeniyle alacak isteğinde bulunmuştur....

                Mahkemesinde açılan ve 03.02.2007 tarihinde kesinleşen, mal rejiminin tasfiyesini de içeren boşanma ilamının eldeki davada kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı tespit edilemediğinden davalı vekilinin taşınmazlara ilişkin yerinde olmayan karar düzeltme isteğinin reddine, Ancak, davalı vekilinin bankada bulunan paraya ilişkin karar düzeltme itirazlarına gelince; taraflar arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/1 maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı 17.08.2006 tarihinde sona ermiştir. Yabancı Mahkeme kararı tenfiz edilmeden taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesi istenmeyecek ise de, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Hukuk Usulü Kanunu'nun 59. maddesi uyarınca yabancı mahkemenin kararı geçmişe etkili olarak hüküm ifade edecektir. Anılan yasa maddesi uyarınca taraflar arasındaki mal rejiminin yabancı mahkemede açılan boşanma dava tarihi olan 17.08.2006 tarihinde sona erdiğinin kabulü gereklidir. Davaya konu ......

                  UYAP Entegrasyonu