DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını ve kararın kesinleştiğini, boşanma protokolüne göre dava konusu taşınmazda müvekkilinin çocukları 18 yaşına gelene kadar birlikte ikamet etmesi gerektiklerini ancak davalının protokole aykırı olarak zorla müvekkilini evden çıkardığını, tarafların anlaşmalı boşansalar da katılım payı alacağı ile ilgili bir karar verilmediğini, bu nedenle bu davanın açılması zaruretinin doğduğunu, protokolde kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta yazılı olmadıkça tarafların boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde mal paylaşımı davası açabileceğini, boşanma protokolü incelendiğinde de mal rejiminden doğan alacak hakkından açıkça feragat edildiğine dair bir ibare olmadığını, evlilik döneminde düğünde takılan 15-25 gramlıklardan oluşan 8 bilezik, kolye, zincir, 15'e yakın çeyrek altın bozdurularak ... plakalı aracın satın alındığını ve bu aracın tekrar satılarak dava konusu taşınmazın alımında peşinat için verildiğini, müvekkilinin...
Temyiz Sebepleri Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesinin hatalı yapıldığı, boşanma kararı, tedbir ve yoksulluk nafakası ile kadın lehine hükmedilen tazminatların esası ve miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarların hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ıncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi. 3....
CEVAP Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; müvekkile isnad edilen fiillerin boşanma davasının açıldığı tarihten önceki olaylar olduğunu, davacı kadının müvekkili affettiğini, iş bu boşanma davasında müvekkile kusur isnadı yapılamayacağını beyan ederek, davanın reddini istemiştir. III....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamına göre, Mahkemece davalı kadının eşine hakaret ettiğinden (karşılıklı hakaret) bahisle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; kadına kusur olarak yüklenen bu vakıanın davacı erkeğin davranışlarına tepki niteliğinde olduğu, bu nedenle kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, erkek yönünden kesinleşen kusur durumuna göre davalı kadına yüklenebilecek başkaca da kusurlu davranışın bulunmadığı açıklanan sebeplere göre davacı erkeğin açmış olduğu boşanma davasının reddi gerekirken, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile davalı kadının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesince kararının kaldırılmasına, açılan boşanma davasının reddine, Mahkemece, kadın ve ortak çocuk ... lehine hükmedilen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; TMK madde 168 boşanma ve ayrılık davalarında eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesi olduğunu tarafların dava açılmadan önce yerleşim yerinin Kayseri olduğunu ve v e yetkili mahkemenin de Kayseri Aile Mahkemeleri olduğunu, davacının dava dilekçesinde belirtiği hususların doğru olmayıp gerçeği yansıtmadığını, dava dilekçesinin tebliği edildiği tarih 16/06/2021 de söz konusu müşterek hane adresinde davacı T1 ve müşterek çocuk Selami Toprak’ ın ikamet ettiğini, müvekkilinin bu adreste ikamet etmediğini müvekkilime aynı adreste yakınına yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığını, davacı tarafın açtığ ı iş bu boşanma davasının mesnetsiz olduğunu bu nedenle kabulünün mümkün olmadığı beyan ederek açtığı iş bu davanın reddi ile yetkisizlik kararı verilerek, yetkili ve görevli Kayseri Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının istinaf taleplerinin esastan reddine, davalının istinaf talebinin esastan kabulüne, kararın tümden kaldırılmasına, tarafların nüfus kayıtlarına göre yargılama sırasında 22.12.2020 doğumlu ortak ikinci çocukları ...’in dünyaya geldiği, ortak çocuğun doğum tarihine göre de tarafların dava sürecinde bir araya geldikleri ve evlilik birliğini sürdürdükleri, davacı tarafından öne sürülen iddia ve olayların af ve hoşgörü kapsamında kaldığı, mahkemece erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmesi gerektiği halde, af ve hoşgörü kapsamında olan olaylar nazara alınıp kadına kusur yüklenerek yasal koşulları gerçekleşmeyen davanın kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinin usul ve esas yönlerinden hatalı olduğu gerekçesiyle davacının boşanma davasının reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kadının 18.02.2016 tarihinde açmış olduğu boşanma davasından feragat ettiği bu davanın 06.11.2017 tarihinde kesinleştiği, tarafların bu tarihten sonra yeniden bir araya geldiklerinin dosya kapsamında sabit olduğu, kadına yüklenilen kusurların af olgusundan sonra meydana geldiği ve dosya kapsamına göre kusurların gerçekleştiği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık davacı erkek tarafından açılan boşanma davasına karşı dava açmayan davalı kadının, erkeğin açtığı boşanma davasının reddi halinde, hükmü istinaf etmekte hukuki yararının bulunup bulunmayacağı ve hukuki yararının varlığının kabulü halinde erkeğe davada yüklenebilecek bir kusurun bulunup bulunmadığının tartışılması ve tespiti noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 349 uncu maddesinin ikinci fıkrası ve 361 inci maddesinin ikinci fıkrası. 3....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile müteveffa ... arasında görülen karşılıklı boşanma davasında verilen kusur tespitine dair kararın 09.10.2019 tarihinde kesinleştiğini, davacının birçok hastalığının olduğunu gizlediğini, kısa zamanda öleceğinin oğlu tarafından bilindiğini ve bu nedenle evlenmelerini istemediğini, davacıyı boşanması için akrabalarının zorladığını, taraflar arasında ki ceza davasında davacı aleyhine verilen kararın henüz kesinleşmediği, davacının kumar oynamak için Kıbrıs'a gittiğini, boşanma davasında dinlenen tanık ...'ın ifadesinin gerçeği yansıtmadığını anlattıklarının tamamen duyum olduğunu, kusurlu tarafın müteveffa olduğunu, yargılamanın iadesi davasının kabulü ile kesinleşmiş kararın kaldırılarak nüfustaki kaydın düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı mirasçısı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının kötü niyetli olduğunu, yargılamanın iadesi şartlarının oluşmadığını, talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddî-manevî tazminat, yoksulluk nafakası gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür. Davacı kadın vekili; İstanbul 14. Aile Mahkemesi'nde 24.04.2023 tarihinde zina nedeni ile dava açtıklarını beyan etmiştir. Buna göre, davalar arasında bağlantı bulunduğu anlaşılmakla, eldeki boşanma davası ile kadın tarafından açılmış olan davanın birleştirilerek, davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. VII....