İstinaf Sebepleri Davacı-davalı erkek, kusur belirlemesi, kendi boşanma davasının reddi, kadının davası ve fer'îlerinin kabulü yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı-davalı erkeğin istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı-davalı erkek kusur belirlemesi, kendi boşanma davasının reddi, kadının davası ve fer'îlerinin kabulü yönlerinden temyiz talebinde bulunmuştur. C....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her iki tarafın kusura yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-davacı erkeğin ağır ... kadının hafif kusurlu olduklarının tespitine, ... kadının aleyhine hükmedilen tazminatlar ve tazminat ile yoksulluk nafakası talebine yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisine, buna göre boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasının davalı-davacı erkekten alınarak ... kadına verilmesine, 80.000,00 TL maddî tazminat ve 80.000,00 TL manevî tazminatın, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-davacı erkekten alınarak ... kadına verilmesine, davalı-davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
İstinaf Sebepleri Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; her iki boşanma davası, kusur, tazminat ve nafakalar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin istinaf talebinin kabulü ile mahkemece erkeğe yüklenen kusurlarda bir isabetsizlik olmadığı, ancak kadının da eşine hakaret ettiği, muska işleri ile uğraştığı, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğı gerekçesiyle kusurun gerekçesinin değiştirilmek suretiyle erkeğin boşanma davasının kabulüne dair yeniden esas hakkında hüküm tesisine, erkeğin sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir V. TEMYİZ A....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve ağır kusurlu erkeğin maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacağı gerekçesi ile; her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar ..., ..., ... ve ...'nın velâyetinin babaya ve ...'...
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir. Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı kadın dava dilekçesinde; davalı eşine karşı açtığı Bakırköy 11....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların ilk derece mahkemesi gerekçesinde belirtilen kusurlu davranışlarının dosyadaki deliller ile kanıtlanamadığı halde, mahkemece taraflara kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğu, fiili ayrılık süresi içinde taraflara yüklenebilecek yeni bir maddi olayın varlığının da ispat edilemediği, boşanma sebebi bulunmadığı halde, retle sonuçlanan boşanma davasını açarak birlikte yaşamaktan kaçınan ve boşanma sebebi yaratan erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu, kadının kusurunun bulunmadığı, tarafların eşit kusurlu olduğuna dair kusur belirlemesinin hatalı olduğu, yoksulluk nafakası miktarının az, maddi tazminat talebinin reddinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı kadının kusur tespitine, yoksulluk nafakası miktarına, reddedilen maddi tazminata yönelik istinaf talebinin kabulüne, kadının kusurunun belirtildiği şekilde düzeltilerek kadın yararına 1000,00 TL yoksulluk nafakasına...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yabancı mahkeme ilamından anlaşıldığı üzere boşanma davasının Almanya vatandaşı olan davalı kadın tarafından davacı erkek aleyhine açıldığı, kadının kendisini bir avukat ile temsil ettirdiği, Mahkemece boşanma konusunda gerek kadının gerekse de erkeğin boşanmaya yönelik ifadelerinin bizzat alındığı, verilen karara karşı tüm yasa yollarının usulünce açıklandığı, kaldı ki avukat tarafından temsil edilen kadının yasal haklarının ihlal edilmesinin söz konusu olamayacağı değerlendirilmekle savunma hakkının kısıtlanmasına ilişkin itirazına itibar edilmemiş olup İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararının tamamını, davanın kabulü,boşanma, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ve delillerin değerlendirilmemesi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, boşanma, kusur belirlemesi, tazminat, nafaka hükümleri ile eksik inceleme yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. 3....
Eşler, 28.08.2002 tarihinde evlenmiş, 30.12.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK. m. 225/son). Taraflar arasında 15.09.2006 tarihinde .. 28. Noterliği'nde düzenleme şeklinde mal ayrılığı sözleşmesi imzalanmıştır. Diğer yandan hemen belirtmek gerekir ki, 4722 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 10/1 maddesi; Türk Medeni Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tabii oldukları mal rejimi aynen devam eder. Eşler, Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde başka bir rejimini seçmedikleri takdirde 01.01.2002 tarihinden geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar....