Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birleşen dava TMK 161 maddesi gereğince zina nedeniyle boşanma bu talebin kabul edilmemesi halinde terditli olarak TMK'nın 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davalarıdır. İlk derece mahkemesince, erkeğin alkol kullandığı zamanlar agresif davranması, zaman zaman eşine karşı sesini yükselterek konuşması, beraber gidilen ortamlarda masayı terk etmesi, evin ihtiyaçlarının genel olarak kadın tarafından karşılanması, erkeğin evde bireysel bir hayat sürmesi, evin ihtiyaçları ile ilgilenmemesi, güven sarsıcı davranışları olması, agresif tutumu ve ev ile ilgisiz tavırlarının olması nedeniyle tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek bir kusur bulunmadığı belirlenerek davacının davasının reddine, birleşen davada TMK 161 maddesi gereğince açılan davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile; tarafların TMK 166/1- 2 maddeleri gereğince boşanmalarına karar verilmiştir....

Taraflar 24.01.1967 tarihinde evlenmişler 26.08.2003 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 03.10.2003 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden evlilik tarihi olan 24.01.1967 tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, ve bu tarihten boşanma davasının açıldığı 26.08.2003 tarihine kadar yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir....

    Her ne kadar ıslahla dava terditli hale getirilemez ise de; Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan şartların oluşması nedeniyle mahkemece bu maddeye dayalı olarak boşanma kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı kadının 9.8.2010 tarihli dava dilekçesi ile maddi ve manevi tazminat istemediğini açıkça beyan ettiği gibi, yoksulluk nafakası talebinin de olmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.06.2012 (Çrş.)...

      KARŞI OY YAZISI Boşanma hükmü kurmaya sebebiyet "VERMEMİŞ" vakıalara dayalı olarak kusur belirlemesi yapılıp buna bağlı olarak tazminat (TMK m. 174) ve yoksulluk nafakasına (TMK m. 175) hükmedilmesine TMK hükümleri izin vermemektedir. Değerli çoğunluktan farklı düşünüyoruz....

        Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuksal sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Mahkemece davacı-karşı davalı kadının boşanma davasının TMK 161. maddesi uyarınca kabulü ile boşanmaya karar verilmiş, kadının TMK 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma talebi hakkında hüküm kurulmamıştır. Mahkeme dava konusu yapılan her bir boşanma sebebi hakkında ayrı ayrı hüküm kurmak zorundadır (HMK m. 26/1). Davacı-davalı kadının Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....

          Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi uyarınca boşanma nedeniyle, kocanın mevcut ve beklenen menfaatinin ne şekilde zedelendiği hususunda herhangi bir gerekçede gösterilmeden, koca yararına maddi tazminata hükmedilmesinin yerinde olmadığı düşüncesiyle maddi tazminatın onanmasına ilişkin çoğunluk kararına katılmıyorum. KARŞI OY YAZISI Tarafların karşılıklı olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I) davası açtıkları; kadının boşanma davasının reddine , kocanın boşanma davasının kabulüne karar verildiği ve boşanmaya sebep olan olaylarda kadının “tam kusurlu olduğu” konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır. Çekişme nedir?; Değerli çoğunluk tarafından “ ...en azından TMK. 185 ve 186 maddelerinden kaynaklanan mevcut menfaatlerinin zedelenmiş olmakla koca yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir” görüşü sergilenmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; zina hukuksal nedenine dayalı olarak boşanma kararı verilmemesi yönünden, davalı erkek tarafından ise; tümüne yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, öncelikle zina (TMK m.161), mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuksal sebeplerine dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş mahkemece kadının zina (TMK m.161) hukuksal sebebine dayalı boşanma talebinin reddine, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca ise davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere; davalı erkeğin sadakatsizlik eyleminin sabit olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunun 161. madde koşulları oluşmuştur....

              Hukuk Dairesi'nin09/12/2020 tarihli 2020/4897 Esas sayılı ilamı) Kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve miktarına yönelik yapılan incelemede; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır ( TMK m. 169). Tedbir nafakasının miktarı belirlenirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gözetilir. Kadının maaşının olması, gelirinin davacı erkekten az veya çok olması, erkeğin ortak giderlere katılma yükümlülüğünü büsbütün ortadan kaldırmaz....

              verilmesini"talep ve dava etmiştir....

              Değerli çoğunluğun evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle de (TMK. m. 166 f. I-II) boşanma davası açıldığı yönündeki görüşüne katılmıyorum. Yerel mahkeme de aynı düşüncededir. Nitekim hem kısa kararda hem de gerekçeli kararda tarafların TMK m. 163 hükmü gereğince boşanmasına karar verilmiş olup hüküm davacı tarafından da temyiz edilmemiştir. Dava iki ayrı boşanma sebebiyle açılmışsa her bir dava hakkında ayrı ayrı karar oluşturulması gerekmektedir. Oysa davacı suç işleme sebebiyle boşanma (TMK m. 163) davası açmış olup bu sebeple boşanmaya karar verilmiştir. Değerli çoğunluk iki ayrı sebeple boşanma davası açıldığı düşüncesinde ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle de (TMK. m. 166 f. I-II) boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmemesini tenkit etmesi gerekirdi. Dava “Suç işleme sebebiyle boşanma (TMK m. 163)” davası olduğuna göre ceza davasının sonucu beklenmeli midir?...

                UYAP Entegrasyonu