Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 166/1- 2 maddesi uyarınca, davacı-karşı davalı kadın tarafından; "on bir yıl önce erkeğin evi nedensiz terk etmesi, kadını ve çocukları yalnız bırakma, dönmeme, arayıp sormama, evlenen kızın düğününe bile katılmama, katkı sağlamama, evlilik birliğinden beklentinin ve evlilik birliği hayrının kalmaması, evlilik birliğinin temelinden sarsılması, bir arada yaşama imkanının kalmaması" cevaba cevap ile de; "erkek tarafından ileri sürülen iddiaların doğru olmadığı, on bir yıl önce evi terk eden erkek için şekil şartlarının aranmasına gerek olmadığı, erkeğin evi nedensiz terk ettiği" vakıalarını ileri sürerek boşanma talep edildiği, davalı-karşı davacı erkek vekilinin cevap ve karşı dava dilekçesi ile; " terk nedenine dayalı davanın yasal şartlarının gerçekleşmediği, aranan terk ihtarının gerçekleşmediği, erkeğin 2000 yılında Arabistan'a çalışmaya gittiğini, 2005 yılında geri dönüş yaptığı, yurt dışına erkeğin gitmesinde eşi ve çocuklarını ailesine emanet ettiği, emanet etmeye rağmen kadının...

alınarak boşanma davasının konusuz kaldığının gözetilmesi ve boşanma talep edilen sebep kapsamında sağ kalan eşin boşanmaya neden olacak derecede kusurlu olup olmadığının tespitine yönelik değerlendirme yaparak sonucuna göre karar vermekten ibarettir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/06/2020 NUMARASI : 2018/361 ESAS 2020/226 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli))|Boşanma (Terk Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/06/2020 NUMARASI : 2018/361 ESAS 2020/226 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli))|Boşanma (Terk Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

Bölge adliye mahkemesince her ne kadar, evi terk ettiği vakıası davalı kadına kusur olarak yüklenilmiş ise de; dosya arasında bulunan ceza dosyası içeriği ve tanık beyanları dikkate alındığında kadının ortak evi terk etmeye zorlandığı, ortada terk hukuki sebebine dayalı açılmış bir davanın da bulunmadığı, davalı kadının boşanmaya sebebiyet veren kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Erkek tarafından karar temyiz edilmediğinden erkeğe yüklenen kusurlu davranış da kesinleşmiştir. Gerçekleşen bu duruma göre; davalı kadının kusursuz olduğu, erkeğin bir erkek çocuğunu kasten öldürmek, iki erkek çocuğunu da kasten öldürmeye teşebbüs etmek eylemlerinden kaynaklı olarak evlilik birliğinin sarsılmasında tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır....

    Dairemizce yapılan karar düzeltme incelemesi neticesinde; davacı erkek tarafından terk hukuki sebebine dayalı ( TMK m. 164) boşanma davası açılmıştır. Mahkemece; kısa kararda ve kısa karara uygun olarak düzenlenen gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verildiği halde, kararın gerekçesinde; davacının Türk Medeni Kanununun 164. maddesine uygun olarak terk ihtarında bulunduğu, davalının usulüne uygun ihtara rağmen ortak konuta dönmediği bu nedenle davacının terk nedeni ile boşanma isteminin kabulüne karar verildiği belirtilmiştir. Gerçekleşen bu durum, hükmün gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişkiye sebebiyet vermiştir. Gerekçe ile hüküm arasında oluşan çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, dava ile ilgili yeniden hüküm kurulmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

      Terk hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulü için öncelikle ortak konutu haklı bir neden bulunmadan terk ettiği ileri sürülen eşin; usulüne uygun olarak ortak konuta davet edildiğinin kanıtlanması gerekir. Usulüne uygun bir davetin tebliğ edildiği davacı tarafça kanıtlanamadığına göre, davanın reddi yerine yazılı şekilde boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 31.05.2017(Çrş.)...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadının iddialarını ispat edemediğinden kadının davasının reddine karar verilmiş olup; erkeğin iddia etmiş olduğu, kadının evi terk ettiği ve evi terk etmesinde haklı nedeninin bulunmadığı vakıasının tanık beyanlarından anlaşıldığını ve kadına kusur olarak yüklendiğini, evlilik birliğinin yürümemesinde evi terk ederek birlikte yaşamaktan kaçınan kadının tam kusurlu olduğunu, kadının birlikte yaşamaktan kaçınmasının, erkeğin kişilik haklarına saldırı bulunmadığı belirtilerek erkeğin davasının 4721 sayılı Kanun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun yaşı, anne bakım ve şefkatine olan ihtiyaçı, halen anne ile birlikte yaşıyor olması, sosyal inceleme raporu dikkate alınarak velayetlerinin davacı karşı davalı anneye bırakılmasına, babanın izinli olduğu günler dikkate alınarak her ayın 1...

          git" diyerek kovduğunu ve davacının buna engel olmadığını bu olay davalı tanığı Görkem AKBULUT tarafından anlatılmış ise de mahkemece söz konusu hakaret olayının taraflardan davalının evi terk etmesinden sonra anlaşarak boşanma konusunda gerçekleştirdikleri görüşme sırasında vuku bulduğu tespiti yapılmış olup ,mahkeme önceden davanın kabulüne karar verdiğinden boşanma dava tarihi ile yaşanan olayın tarihi arasındaki zaman aralığına hiç dikkate etmediğini ayrıca davalının evi terk etmediğini halen aynı evinde ikamet ettiğini evi ilk günden terk eden tarafın davacı olduğunu dinlenen tüm tanıklarında bu iddiayı doğruladığını, mahkemece davacı lehine 1.000,00- TL manevi tazminata hükmedilmesinin de doğru olmadığını aksine TMK m. 174'e göre maddi ve manevi tazminata hak kazananın davalı olduğundan ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          DAVA KONUSU : Boşanma (Terk Nedeniyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı 05.12.2016 tanihinde evlendiklerini, evlendikten 3 gün sonra 08.12.2016 tarihinde davalı müşterek haneyi terk edip gittiğini, müvekkili, davalı aleyhine Osmancık Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde şiddetli geçimsizlik nedeni ile açmışsa da mahkemece taraflar arasında şiddetli geçimsizlik olmadığı için dava red edildiğini, karar kesinleştiğini, davalı ile olan evlilik müvekkilinin ikinci evliliği olup davalının daha önce kaç kez evlendiğini müvekkilinin bilmediğini, müvekkili nikâh öncesinde davalıyı tanımamakta olup araya bazı aracıların girmesi ile müvekkili, davalıyı tanıdığını, davalı evlilik için müvekkilinin 3 tane bilezik, küpe ve yüzük takmasını şart koşmuş, müvekkili bu bilezikleri, küpe ve yüzüğü alıp davalıya verdikten sonra nikâh yaptıklarını, davalı evliliğin...

          UYAP Entegrasyonu