Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi, eşlerden birinin evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ise, istem üzerine hâkim tarafından yapılan ihtarın da sonuçsuz kalması hâlinde terk edilen eşin boşanma davasını açabileceğini hükme bağlamıştır. Terk nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için, ortak konutu terkte haklılık değil, usulüne uygun ihtar tebliğine rağmen dönmemekte haklı olduğunun gerçekleşmiş olması gerekir. Davete uymamanın haklı bir sebebe dayandığının ispat yükü de davalıya aittir....

davaya karşı açtığı boşanma davasının ise sübut bulmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, terk hukuki nedenine dayalı (TMK.m.164) boşanma davasıdır. Toplanan delillerden davalı kadının davacı erkek tarafından baba evine bırakıldığı ve fiili ayrılık öncesi bağımsız konutlarının bulunmadığı, tarafların davacı erkeğin ailesi ile birlikte yaşadıkları anlaşılmaktadır. Terk eden eşin terke dayalı boşanma davası açma hakkı yoktur. Kaldı ki davalı kadının davet edildiği konut taraflarca seçilmemiş, davacı erkek tarafından belirlenmiştir. Açıklanan sebeplerle davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

      Vatandaşlığını elde edip bu sayede mesleğini icra edebilmekte olduğunu, birleşen davanın cevap süresinde açılmaması nedeniyle usule aykırı olduğundan kabul etmediklerini, tarafların boşanma kararı verilmesi neticesinde davacının 1 Mayıs 2016 tarihinde ev kiralayıp ortak konuttaki eşyaları hazırlayıp evi terk ederek yeni bir ev kurduğunu, müvekkilinin onu kapı dışarı etmediğini, ayrı eve çıktıktan sonra bir akşam müvekkiline akşam maç var eve gelip izleyeceğim evde misin diye sorması üzerine müvekkilinin gelmeni istemiyorum, anahtarı da değiştirdim demesinin davacının ağırına gittiğini, müvekkilinin boşanma kararı verip boşanma davası açtığını, evlerini ayırmış kişilerin bu şekilde evcilik oynamasının hayatın olağan akışına da uygun olmadığını, müvekkilinin yemek yapmadığı iddiasının doğru olmadığını, manevi tazminat talebinin hakkaniyete aykırı olduğundan reddine karar verilmesinin gerektiğini belirterek boşanmanın kabulüne, tazminatın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      DAVA ... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evi 3 kez terk ettiğini, her defasında akraba ve komşularınca eve geri getirildiğini, son kez konutu terk ettiği günden itibaren 1 yıl geçtiğini, konuta dönmesi için gönderilen kişilere rağmen konuta dönmemekte kararlı olduğunu, bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 164 üncü maddesi uyarınca terk nedeniyle tarafların boşanmalarına ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

        Boşanma sebebi gerçekleşmemiş ise, ayrılık talebinin de reddine karar verilmelidir. Toplanan delillerden; davacının kusurlu davranışların dolayı davalı kadının evi terk ettiği, kadının evi terk etmekte haklı olduğu, ayrıca kadının ispatlanmış herhangi bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulü ile ayrılık kararı verilmesi doğru görülmemiş, mahkememizce davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Yapılan soruşturmaya, toplanan delillere, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere, ihtarın Türk Medeni Kanununun 164. maddesi ile 27.3.1957 günlü 10/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına uygun bulunmamasına ve özellikle davalı kadın tarafından Çekerek Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinin 2006/235 esas sayılı dosyasında şiddetli geçimsizlik sebebiyle açılan boşanma davası, 19.04.2007 tarihinde işlemden kaldırılmış ve 31.07.2007 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Terk nedeniyle boşanma dayanağı olan ihtar istemi 19.10.2007 tarihinde talep edilmiştir. Boşanma davasının kanunen açılmamış sayıldığı günde karı kocanın ayrı yaşama hakkı son bulur....

          m. 164) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talep edildiği, davacı-davalının 15.11.2013 tarihinde eşine Türk Medeni Kanununun 164. maddesi uyarınca terk ihtarı çektiği anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni" Dava, terk nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. 2.Hukuk Dairesinin 04.11.2009 tarih 2008/15721-2009/18911 E.K. sayılı geri çevirme kararı vardır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre verilen hükmün temyiz inceleme görevi 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve ilgili Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yüksek (2). Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına SUNULMASINA, 15.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Bu durumda davacının terk nedenine dayalı davasının reddi gerektiği" gerekçesiyle asıl davanın reddine karar verilmesi yerleşik Yargıtay içtihatları ve yasal düzenlemeye uygun olup, kararda bir isabetsizlik görülmediğinden davacı/k.davalı erkeğin asıl davanın reddi kararı yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Karşı dava yönünden verilen karara ilişkin tarafların istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; mahkemece, geçimsizlik sebebine dayalı boşanma davası yönünden kadının sosyal şiddet sayılan evlilik birliğinden doğan görevlerini yapmaktan kaçınması, erkeğin ise onur kırıcı sözleri ve mesajları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit kusurlu kabul edilerek boşanma davasının kabulüne karar verildiği, davalı/k.davacı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin eşit kusur nedeniyle, yoksulluk nafakası talebinin ise gelirinin olması sebebiyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu