Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından TMK 164. madde gereği açılan boşanma davasında ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı kadın tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince; "...davacı erkeğin mahkemeye başvurarak, davalının evi terk ettiğinden bahisle 01/07/2014 tarihinde ihtar isteğinde bulunduğu, terk ihtarının davalı kadına 22/07/2014 tarihinde tebliğ edildiği, ihtara rağmen davalı kadının müşterek konuta dönmemesi üzerine, 07/02/2017 tarihinde terk nedeniyle (TMK 164) boşanma davası açılmış ise de, hiçbir haklı ve kabul edilebilir mazeret göstermeden 07/02/2017 tarihinde iki yılı aşkın süre sonra terk sebebiyle boşanma davası açması yukarıda açıklanan dürüstlük kurallarına uygun...
Davalı, anlaşmalı boşanma kararının temyiz edilmeden kesinleştiğini, boşanma davası üzerinden 1 yıl süre geçmesi nedeni ile zamanaşımına uğradığını, davacının geçimsizlik çıkması üzerine kendi isteği ile evi terkettiğini, borçları ödemek için ziynet eşyalarının alınmadığını bildirerek reddini savunmuştur. Mahkemece, anlaşmalı boşanma davasında tarafların birbirlerinden maddi anlamda talepte bulunmadıkları, sonradan ziynet eşyaları için dava açılmasının TMK 166/3. maddesi ve hakkaniyet ilkesine aykırı olduğundan davanın reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 6.maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/07/2022 NUMARASI : 2021/42 ESAS 2022/561 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkilinin 13 yıldır evli olduklarını, müşterek bir tane çocuklarının bulunduğunu, müvekkilinin önceki evliliğinden de bir tane çocuğunun bulunduğunu, müvekkilinin evliliğin başından itibaren psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldığını, davalının, müvekkilinin bir defasında yakma girişiminde bulunduğunu, davalının 5 aydır eve gelmediğini, müvekkili ve çocuklarının kimsesiz, parasız ve hiç bir geliri olmaksızın yaşamaya terk edildiğini, davalının...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/09/2019 NUMARASI : 2019/529 ESAS 2019/555 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz. Dosya incelindiğinde, taraflar resmi olarak 03/09/2001 tarihinde evlenmişler, davacı koca tarafından davalı kadına karşı TMK'nın 166/1.maddesi gereğince evlilik biriliğinin temelinden sarsılması ve TMK'nın 164.maddesi gereğince terk sebebine dayalı boşanma davası açılmıştır. Davacı terke dayalı boşanma davası açmakla, karşı tarafın müşterek konuta dönmesi halinde onu konuta almayı kabul ettiği, o tarihten önceki olayları hoşgörü ile karşıladığı, aile birliğinin temelli sarsıntıya uğramadığını, ortak hayatın çekilebilir olduğunu kabul etmiş sayılmaktadır. Bu nedenle terk ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebeplerinin aynı davada birleşmesine imkan bulunmamaktadır. Affedilen ve hoşgörü ile karşılanan olaylara dayanılarak da Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi gereğince boşanma kararı verilemez....
Fiili ayrılık vakıası tek başına boşanma nedeni sayılamayacağı gibi, terk hukuki sebebine dayalı olarak açılmış bir dava da bulunmamaktadır. Davalı erkeğin duruşmada dinlenen tanığının beyanları esas alınarak davacı kadına kusur yüklenmesi de mümkün değildir. Bu durumda tarafların, dosya kapsamına göre birliğin sarsılmasına neden olacak herhangi bir kusurları bulunmamakta olup her ne kadar davanın reddi gerekirken boşanmaya karar verilmesi doğru değil ise de, boşanma hükmü temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden bu husus bozma sebebi yapılmamış sadece yanlışlığa değilmekle yetinilmiştir. 2-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b)Yukarıda 1. bentte belirtildiği üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda iki tarafın da kusuru bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Terk sebebine dayalı boşanma davasının kabul edilebilmesi için, davalı eşin evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk etmesi ve usulüne uygun ihtar tebliğine rağmen haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmemiş olması zorunludur. Davalı dönmemekte haklı ise, terk sebebiyle boşanma kararı verilemez. (TMK.md.164) Davalının, davacı tarafından kayınvalidesi, kayınbabası ile birlikte oturduğu konuta davet edildiği, anlaşılmaktadır. Şu halde bu konut manevi yönden bağımsız kabul edilemez. Davalı kadın eve dönmemekte haklıdır. Davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde boşanmaya karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....
HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Mahkemece; "Terk hukuki sebebine dayanan boşanma davasında; davacı erkeğin daha önce açtığı Türk Medeni Kanunu 166/1. maddesi hukuki sebebine dayalı boşanma davası henüz kesinleşmeden, davalı eşe 25/08/2017 tarihinde (usulsüz) tebliğ edilen noter ihtarına dayanılarak 03/09/2018 tarihinde terk sebebiyle işbu boşanma davası açılmıştır. Daha önce açılan boşanma davası, ihtar tarihinden sonra, 14/05/2018 tarihinde kesinleşmiştir. Aleyhinde boşanma davası devam eden eş, dava süresince ayrı yaşamakta ve eve dönmemekte haklıdır. Bu süre zarfında Türk Medeni Kanununun 164'ncü maddesi kapsamında bir terkin varlığından ve haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmemekten bahsedilemez.Bu yasal düzenlemeye göre terkin koşulları bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle fiili ayrılığın tek başına boşanma nedeni olamayacağı gibi, terk hukuki sebebine dayalı bir dava bulunmadığının, davalının nüfus kaydında Şadiye olan isminin karar başlığında... olarak yazılmasının maddi hataya dayalı olup, mahallinde düzeltilmesinin mümkün bulunduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu...
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle terk (TMK.m.164) hukuksal nedenine dayalı olarak açılmış bir dava bulunmadığının; eylemli olarak ayrı yaşamanın Türk Medeni Kanununun 166/son maddesindeki diğer koşullarla birlikte gerçekleşmiş olmadıkça, Türk Medeni Kanununun 166/1-2. madde uyarınca açılmış dava için boşanma nedeni olamayacağının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.14.12.2011 (Çrş.)...