Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SONUÇ: Davacı-davalının kendi boşanma davasının reddi yönünden temyizinin kabulü ile hükmün yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre kadının davası ve ferileri hakkında yeniden hüküm kurulması zorunlu hale geldiğinden bu davanın ve tarafların diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.04.2015(Pzt.)...

    Mahkemece, bu durum gözetilmeden kesinleşen boşanma, velayet ve kişisel ilişki, ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakaları, kadın lehine tedbir nafakası yönünden hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m.438/7)....

      Böylelikle davalı-karşı davacı erkek tarafından açılan boşanma davası temyiz edilmeden kesinleşmiştir. Bu husus nazara alınmadan erkeğin reddedilen kesinleşen boşanma davası hakkında yeniden hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda 1., 2., 3., 4. ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle davalı-karşı davacı erkeğin karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440-442. maddeleri gereğince KABULÜNE, 22.01.2018 tarihli, 2017/6982 esas ve 2018/909 karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 20.03.2019 (Çrş.)...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı tarafından daha önce açılıp redle sonuçlanan boşanma davasında karar 21.06.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden tarafların bu tarihten itibaren davanın açıldığı tarihe kadar geçen üç yıldan fazla bir süredir ayrı yaşadıkları bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesindeki şartlar gerçekleşmiştir. Bu durumda boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yetersiz gerekçeyle reddi doğru bulunmamıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı tarafından daha önce açılıp retle sonuçlanan boşanma davasında karar 04.03.2011 tarihinde kesinleşmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden tarafların bu tarihten itibaren davanın açıldığı tarihe kadar geçen üç yıldan fazla bir süredir ayrı yaşadıkları, bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesindeki şartlar gerçekleşmiştir. Bu durumda boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçeyle reddi doğru bulunmamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı tarafından daha önce açılıp retle sonuçlanan boşanma davasında karar 06.03.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden tarafların bu tarihten itibaren davanın açıldığı tarihe kadar geçen üç yıldan fazla bir süredir ayrı yaşadıkları bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesindeki şartlar gerçekleşmiştir. Bu durumda boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yetersiz gerekçeyle reddi doğru bulunmamıştır....

              Temyiz Sebepleri Davalı kadın temyiz başvuru dilekçesinde özetle; dilekçelerinde belirttiği üzere ortak çocuklarla babanın görüşmesine engel olmadığı, erkeğin, ortak çocuklar aracılığı ile kadının hayatına müdahale etmeye çalıştığı, davanın açılmasına sebebiyet vermediği, dava dışı okula yüküm getirecek şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu, haksız yere vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakıldığı ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı babanın ortak çocuklar ile arasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulünün yerinde olup olmadığı ve baba ile ortak çocuklar arasında boşanma ilamı ile tesis edilmiş olan kişisel ilişki süresinin yeterli olup olmadığı, yargılama gideri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır. 2....

                DAVA TARİHİ : 20.08.2019 - 12.11.2019 KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü - yeniden esas hakkında hüküm kurma İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi SAYISI : 2019/563 E., 2021/679 K. Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşı boşanma davasının reddine, asıl boşanma ile ziynet alacağı davalarının kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddine, kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir....

                  Bu yüzden, taraflardan birinin evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebiyle açtığı boşanma davasında, şayet çok uzun süreli fiilî ayrılık kanıtlanıyorsa boşanmaya karar verilebilmelidir. Böyle bir çözüm yolunun, terke dayalı özel boşanma sebebine (TMK m. 164) ilişkin düzenlemeyi işlevsiz veya etkisiz duruma getireceğinden söz edilemez. Çünkü, terk hukuki sebebiyle boşanma davası açılması için, eşlerden birinin samimi olarak ortak yaşamı yeniden kurmak isteğiyle diğerini ortak konuta çağırması, çağrılan eşin ise geçerli bir özrü olmamasına karşın ortak konuta dönmemesi gerekmektedir. Oysa, uzun süreli fiilî ayrılıklarda, her iki eşin de ortak yaşamı sürdürmek gibi bir isteği/iradesi bulunmamaktadır....

                    Dava, TMK 166/4 maddesine dayalı olarak açılan ortak yaşamın yeniden kurulamamış olması nedeni ile boşanma davasıdır. Bu madde metninde " Boşanma sebeplerinden her hangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak 3 yıl geçmesi halinde her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve tarafların boşanmalarına karar verilir" düzenlemesi yer almaktadır. Tüm dosya kapsamı toplanan deliller incelendiğinde, tarafların eldeki dava öncesinde görülerek redle sonuçlanan Pozantı Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi'nin 2011/35 Esas ve 2011/77 Karar sayılı kararının 11/09/2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Eldeki dava ise 19/06/2020 tarihinde açılmış olup, TMK 166/4. Maddesinde aranan 3 yıllık süre koşulunun gerçekleştiği açıktır. Öte yandan, dosyada dinlenen tanıklar tarafların ilk boşanma davasından bu yana bir araya gelmediklerini teyid etmişlerdir....

                    UYAP Entegrasyonu