Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf Sebepleri 1.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, ortak çocuklar lehine hükmedilen nafakalar ile kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının ve tazminatların miktarları, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılması, yoksulluk nafakasının reddi ve 14.02.2022 tarihli tashih şerhine yönelik istinaf yoluna başvurmuştur. 2.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve ferîleri ile zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddi sebebiyle erkek lehine vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. C....

    Bu durumda; evlilik birliğinin sarsılmasını gerektiren olaylarda, ilk davayı da açarak boşanma sebebi yaratan erkek kusurludur. Tarafların önceki boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra evlilik birliğini devam ettirmek gayesiyle bir araya gelmedikleri anlaşılmakta ise de; reddedilen ilk davadan sonra davacı-karşı davalı erkeğin belirli bir süre barınmak ve kişisel eşyalarını almak için ortak konuta geldiği ve davalı-karşı davacı kadına "Seni bu evden atacağım, sana ne yapacağımı göstereceğim, seni herkese rezil edeceğim" şeklinde sözler söylediği toplanan delillerden anlaşılmaktadır. ... 13....

      inci alt bendi gereğince kadının istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuk Yusuf’un inceleme tarihi itibariyle ... olduğunun anlaşılmasına göre bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir....

        TMK'nın 170. maddesine göre; "Boşanma sebebi ispatlanmış olursa, hakim boşanmaya veya ayrılığa karar verir. Dava yalnız ayrılığa ilişkinse, boşanmaya karar verilemez. Dava boşanmaya ilişkinse, ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir." Dosya incelendiğinde; mahkemenin de kabulünde olduğu üzere sadakat yükümlülüğünü ihlal eden ve maddi yükümlülüklerini yerine getirmeyen koca birliğin sarsılmasına sebep olan olaylarda tam kusurludur. Ancak Türk Medeni Kanunu’nun 170. maddesi uyarınca ayrılık kararı verilebilmesi için boşanma sebeplerinin ispatlanmış olması ve ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunması gerekmektedir. Eldeki davada, boşanma sebepleri gerçekleşmekle birlikte, tarafların yeniden bir araya gelme ihtimali toplanan delillerle kanıtlanamamıştır. Bu itibarla mahkeminin davanın reddi kararı usul ve yasaya uygundur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma sebebi ispatlanmış olursa, hakim boşanmaya veya ayrılığa karar verir. Dava yalnız ayrılığa ilişkinse boşanmaya karar verilemez. Dava boşanmaya ilişkinse, ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir (TMK m. 170). Mahkemece, daha önce de kadının darp edilip ayrılıklar yaşadıkları, sonra bir araya geldikleri, son ayrılıkta davalının darp edildiği, kadının evden ayrıldığının anlaşıldığı ve 30 yıllık evlilikte daha önce benzer sorunların yaşanıp tekrar bir araya gelip evlilik birliğini devam ettirdikleri ve son olayda davacının darp edildiği de kanıtlanmadığı gerekçesiyle bir yıl süreyle ayrılığa karar verilmiştir....

          düzenleme yapılarak davacı tarafından açılan boşanma davasının reddine; davalı kadının çalıştığı, asgari ücretin üzerinde gelirinin bulunduğu anlaşıldığından tedbir nafakası talebinin reddine, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ortak çocuklar 2007 d.lu ......

            Mahkemece, bu durum gözetilmeden kesinleşen tedbir nafakaları ve vekalet ücreti yönünden yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönlerden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 438/7)....

              Oysa tedbir nafakasının bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleştiği gözetilmeden yeniden tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Diğer yandan, iştirak nafakasına boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren hükmedilmesi gerekirken, bozmadan sonra verilen ikinci kararın kesinleştiği tarihten itibaren iştirak nafakasına hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden yönlerden düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....

                erkeğin ihtar talebinde samimi olmadığının, bu sebeple ihtarın hukuki sonuç doğurmayacağının, eşini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eşin terk etmiş sayılacağından bu eşin terk nedeniyle boşanma davası açamayacağının, bu nedenle davalı -karşı davacı erkeğin terke dayalı karşı boşanma davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadğının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı -karşı davalı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Mahkemece davacı -karşı davalı kadın tarafından açılan boşanma davasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı -karşı davacı erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı, ortak çocuğa alkol ile sigara verdiği ve aşırı...

                  Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-davacı erkek de boşanma davası açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının da kabulü ile boşanmaya (TMK m.166/2) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile erkeğin davasının reddi doğru bulunmamıştır. 3-Yukarıda 2. bentte de belirtildiği üzere toplanan delillerden, davalı-davacı erkeğin ortak çocuklar ile davacı-davalı kadına hakaret ettiği, ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, davacı-davalı kadına da birden fazla kez fiziksel şiddet uyguladığı en son olayda kadının kafasına yumruk attığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, davalı-davacı erkeğin, davacı-davalı kadına pek kötü ve onur kırıcı davranışta bulunduğunun (TMK m. 162) kabulü gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu