Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asıl dava TMK'nın 166/4. maddesi uyarınca fiili ayrılığa dayalı boşanma ve TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferilerine, karşı dava ise TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferilerine ilişkindir. Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (HMK 114/1- d md.) olup, bu husus kamu düzeni ile ilgilidir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (HMK 115/1 md.)...

İlk derece mahkemesince erkeğe 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve retle sonuçlanan ilk davayı açtığı , böylelikle fiili ayrılığa sebep olduğu ve boşanma sebebi yarattığı, güven sarsıcı hareketlerde bulunarak davalı-karşı davacının kişilik hakkına saldırı teşkil eden eylemleri olduğu vakıalarının kusur olarak yüklendiği erkeğe yüklenen 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve retle sonuçlanan ilk davayı açtığı , böylelikle fiili ayrılığa sebep olduğu ve boşanma sebebi yarattığı, vakıasının sabit olduğu erkeğin fiili ayrılık döneminde başka bir kadınla birlikteliğinin olduğu, erkeğin eyleminin sadakatsizlik boyutunda olduğu, erkeğin kadına yönelik iddialarını ispat edemediği, davacı davalı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu anlaşıldığından kadının kusura yönelik vakıa yönünden istinaf talebinin kabulüne erkeğin kusura yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/699 Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde, davalı Havva Karakoç (boşanmakla Macit) tarafından, eşi olan davacı ...’a karşı şiddetli geçimsizliğe dayalı olarak boşanma davasının açıldığı, boşanma davasının davacısı Hava tarafından verilen 11.03.2004 tarihli dilekçe ile, “müşterek evin yarısı üzerinde adına mülkiyet hakkının tanınması” isteminde bulunulduğu, mahkemece boşanma davasının reddine dair verilen kararın Yargıtay 2....

    Aile Mahkemesinin 2012/147 esas sayılı dosyası ile açılan boşanma talepli davanın yapılan yargılaması sonucunda, mahkemenin 2012/147 E. 2013/272 K....

    İDM tarafından maddi tazminat ve ziynet eşyası talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verdiği karara karşı her iki taraf da istinaf itirazında bulunmuştur. 1- MADDİ TAZMİNATA YÖNELİK İSTİNAF TALEBİ İNCELEMESİNDE; "Dava, boşanmadan sonra açılan boşanma sebebine dayalı maddi ve manevi tazminat işleğine ilişkindir. Yapılan yargılama sonucunda Adana 6. Aile Mahkemesi 02/03/2017 tarih, 2016/684 esas 2017/180 karar sayılı kararı ile, tarafların boşanma ilamının fiili ayrılık süresine dayandığı, boşanma davasına dayanak olan Adana 5. Aile Mahkemesi'ndeki boşanma davasının feragat nedeni ile reddedildiği, fiili ayrılık süresine dayalı boşanma davalarında ilk davayı açanın fiili ayrılığa neden olduğu, sonraki dönemde de tarafların bir araya gelmedikleri dolayısı ile davalıya kusur atfetmenin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, davacı kadının süresinde istinaf yoluna başvurması üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2....

    Aile Mahkemesi'nin 2015/1896 esas 2016/849 karar sayılı boşanma davasından sonra taraflar bir araya gelmemeleri nedeni ile ... Karşı davanın incelenmesinde: Tarafların red ile sonuçlanan boşanma davalarından sonra bir araya geldikleri ve davalı karşı davacının ileri sürdüğü olaylar davalı- karşı davacı tarafından ispat edilememiş, her iki davalı k.davacı tanığının beyanları da taraflar arasında feragatla sonuçlanan davadan önceki olaylara ait olduğu anlaşılmakla feragat ile sonuçlanan boşanma davasından önce gerçekleşen olaylarının iş bu davada konu edilemeyeceği anlaşıldığından ... Taraflar arasında daha önce görülen karşılıklı olarak açtıkları boşanma davalarının red ile sonuçlandığı anlaşılmakla her iki tarafında boşanma davası açarak boşanma sebebi yaratıp, fiili ayrılığa neden olduğu anlaşılmaktadır....

    GEREKÇE: Dava; fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davasıdır. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Dosya içeresinde mevcut bulunan nüfus aile kayıt tablosunun incelenmesinde; tarafların 16/12/1995 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden müşterek reşit çocuklarının olduğu görülmüştür. Mahkemece; davacı tarafından daha önce açılan evlilik birliğinin sarsılmasına dayalı boşanma davasının reddine karar verildiği, red kararının 14/09/2011 tarihinde kesinleştiği, bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren 3 yıl geçtiği halde tarafların bir araya gelerek ortak hayatı yeniden kuramadıklarının tanık beyanları ile sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların TMK.nun 166/son maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiştir....

    Davacı-karşı davalı erkek tarafından Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık hukuki sebebiyle açılan boşanma davasına karşı, davalı-karşı davacı kadın tarafından da, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde düzenlenmiş olan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle karşı boşanma davası açılmış ve harcı yatırılmıştır. Mahkemece, taraflarca açılan her iki boşanma davası ... Aile Mahkemesinin 2011/237 esas, 2012/89 karar ve 09/02/2012 tarihli ve 07/05/2012 tarihinde kesinleşen ... tarafından ... aleyhine açılan boşanma davasının reddinden sonra tarafların evlenmek amacı ile bir araya gelmedikleri ve 16/09/2015 tarihinde boşanma davası açılmış olması nedeni ile TMK'nun 166/4. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. Ancak yukarıda açıklandığı üzere davalı-karşı davacı kadının karşı boşanma davası, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde düzenlenmiş olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılmış boşanma davasıdır....

      Kusur tespiti ve karşı boşanma davasının reddi kararı yönünden istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; fiili ayrılığa esas ilk boşanma davası; davacı erkek tarafından, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış ve dava, davacı erkeğin sadakatsizlik ve ekonomik şiddet eylemleri sebebiyle tam kusurlu olduğundan bahisle reddedilmiştir. İlk davanın açılmasından sonra tarafların bir araya geldikleri iddia edilmediği gibi, fiili ayrılık döneminde kadından kaynaklanan ve ona kusur olarak yüklenebilecek yeni bir maddi olayın varlığı da kanıtlanamamıştır....

      Mahkemece; ayrılığa karar verilebilmesi için boşanma sebebinin gerçekleşmesi ve fakat ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunmasının gerektiğini, dosyada mevcut deliller TMK.nun da yer alan boşanma sebeplerinden birinin varlığını kabulü elverişli ve yeterli olmadığını, davacının davasını kanıtlayamadığını, ayrılığa karar verilmesi şartlarının da mevcut olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ayrılığa karar verilebilmesi için boşanma sebebinin ispatlanmış olması ve fakat ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunması (TMK m. 170/3) gerekir. Oysa davacı tarafından bildirilen ve dosya içeresine alınan Kuşadası 3. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2007/679 Esas 2009/31 Karar sayılı dosyası, Kuşadası Kapatılan 1....

      UYAP Entegrasyonu