in akıl hastalığı yanında malvarlığını kötü yönetimi nedeniyle vesayet altına alınması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile kısıtlı adayına yasal danışman atanmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının babası ...’in akıl hastalığı ve akıl zayıflığı yanında Türk Medeni Kanunu'nun 406. maddesi gereğince mal varlığını kötü yönetme sebebiyle de vasi atanmasını istemiştir....
in babası olup, gerek yaşlılığı gerekse de sakatlığı nedeniyle kendi işlerini yürütemediğini, yaptığı tasarrufların da farkında olmadığını açıklayarak, kısıtlanmasına karar verilmesini istemiş, Mahkemece; “kısıtlı adayının mahkemece dinlendiği ve kısıtlı adayının vesayet altına alınmayı kabul etmediği, mahkemece yapılan gözlemde de; kısıtlı adayının kendisini rahatlıkla ifade edebildiği, akıl hastalığı bulunduğuna dair herhangi bir emarenin gözlemlenmediği” gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı tarafın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesinde; akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1964 KARAR NO : 2022/1504 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DİNAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/05/2022 NUMARASI : 2018/192 ESAS 2022/218 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Akıl Hastalığı Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1964 KARAR NO : 2022/1504 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DİNAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/05/2022 NUMARASI : 2018/192 ESAS 2022/218 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Akıl Hastalığı Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
İhtisas Kurulunda muayenesi yapılarak, iddia olunan suç tarihinde TCK'nın 32/1. madde ve fıkrası kapsamında akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinde önemli derecede azalmaya neden olacak bir akıl hastalığının bulunup bulunmadığı ya da aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca akıl hastalığı derecesinde olmamakla birlikte işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalıp azalmadığı hususlarında rapor aldırılması, alınan raporlar arasında çelişki bulunması halinde ise sanığın bizzat Adli Tıp Kurumu Üst Kuruluna gönderilerek, rapor aldırılması gerektiği gözetilmeden, sanığın poliklinik muayenesi sonucunda düzenlenen sağlık kurulu raporuna itibar edilip, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- TCK'nın 57/1. madde ve fıkrası gereğince hakkında güvenlik tedbiri hükmedilen sanığın, CMK'nın 325/1. madde ve fıkrası gereğince...
TMK m. 409/2 hükmü uyarınca akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmi sağlık kurulu raporu üzerine karar verileceğinden, hakim, karar vermeden önce, kurul raporunu göz önünde tutarak kısıtlanması istenen kişiyi dinleyebilir. Buna göre TMK m. 409/2 hükmü uyarınca akıl hastalığı ya da akıl zayıflığı bakımından bu yönde bir yasal zorunluluk bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, akıl hastalığı ve akıl zayıflığı sebeplerine dayalı kısıtlama taleplerinde kısıtlı adayının dinlenmesinde yasal zorunluluk bulunmadığı gibi, sağlık kurulu raporunda kısıtlı adayının Mahkemede dinlenmesinin uygun olacağının bildirilmesi üzerine kısıtlı adayı duruşmada mahkemece dinlenmiştir....
Temyiz kudretinin yokluğu, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi salt biyolojik nedenlere değil, aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çok zaman hakimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirmektedir. Hele ayırt etme gücünün nisbi bir kavram olması kişiye eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kurulundan, özellikle Adli tıp kurumundan rapor alınmasını da gerekli kılmaktadır. Esasen Medeni Kanunun 409/2 maddesi akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceğini öngörmüştür....
Ceza Dairesinin 22/02/2017 tarihli ve 2016/18868 esas, 2017/1677 sayılı ilamında yer alan "...5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 57/6. maddesindeki "işlediği fiille ilgili olarak hastalığı yüzünden davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişi hakkında birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre yerleştirildiği yüksek güvenlikli sağlık kuruluşunda düzenlenen kurul raporu üzerine, mahkûm olduğu hapis cezası, süresi aynı kalmak koşuluyla, kısmen veya tamamen, mahkeme kararıyla akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri olarak da uygulanabilir." şeklindeki düzenleme gereği adli para cezalarının akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirine çevrilemeyeceğinin anlaşılması karşısında, akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan verilen adli para cezasından, 5237 sayılı Kanun'un 32/2. maddesinde gösterildiği şekilde indirim yapılması ile yetinilmesi gerekirken, akıl hastalarına özgü güvenlik...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Kasten Yaralama HÜKÜMLER : Ceza verilmesine yer olmadığına dair Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak; 1) Akıl hastalığı nedeniyle cezai ehliyeti bulunmayan sanığa, müdafii tayini ile yetinilerek, zorunlu müdafii huzurunda sorgusu yapılmadan, sanık hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nin 147 ve 191. maddelerine muhalefet edilmesi, 2) Sanığın suç tarihi itibariyle ve halen 5237 sayılı TCK'nin 32. maddesi kapsamında akıl hastalığı bulunup bulunmadığının, suç tarihinde işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğine sahip olup olmadığının veya önemli derecede azalma olup olmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde kesin olarak tespiti için, sanığın mevcut tüm...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmayan sanığa, CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca zorunlu müdafi atanması gerektiği gözetilmeden, aynı Kanunun 147, 191. maddeleri gereğince yöntemince sorgusu saptanmadan hüküm tesisi, 2-Kabule göre de, Sanığın, TCK'nın 32. maddesi gereğince, "akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı" hususunun sağlık kurulu raporu ile saptanması ve sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi tarafından 02.02.2012 tarihinde düzenlenen %56 özürlü raporu nazara alınarak sanık hakkında akıl hastalığı nedeni ile ceza tertibine yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş,sanık ...'...