Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde velayetin anneye verilmesine, müvekkili için aylık 1.000 TL tedbir - yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için aylık 1.500 TL tedbir - iştirak nafakası, müvekkili için 300.000 TL manevi tazminat, ev eşyalarını elinde bulunduran davacının davalıya verdiği maddi kayıp nedeniyle 50.000 TL maddi tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile TMK 161 maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, çocuk için aylık 400 TL tedbir, aylık 500 TL iştirak nafakası takdirine, tarafların maddi manevi tazminat taleplerinin reddine, davalının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....
Tedbir nafakası isteklerinin her gün doğan ve işleyen haklardan olduğu nazara alınarak feragat tarihinden itibaren davalı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde 09.08.2011 tarihinden itibaren davalı yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. 2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı kadın, boşanma davasının açıldığı 9.8.2011 tarihinden önce, 5.8.2011 tarihinde açmış olduğu tedbir nafakası davasından ilk celse feragat etmiş ve feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Kadının tedbir nafakası davasından feragat etmesi, kocasının kusurlarını boşanma davasına yönelik olarak affettiğini göstermez. Zira davalı kadın, tedbir nafakası davasından feragat etmekle birlikte boşanma davasında kocanın kusurlarına yönelik iddialarını ileri sürüp, bu iddialarını kanıtlamak için delillerini de sunmuştur....
Somut olayda;Davalının gerek dava süreci gerek boşanma sonrası müşterek çocuğun bakım ve geçimine katkıda bulunma yükümlülüğü bulunmakla çocuk için tedbir ve iştirak nafakası isteme koşullarının gerçekleştiği,11.12.2019 tarihli ara karar ile çocuk için hükmedilen aylık 200 TL.tedbir nafakasının tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına,paranın alım gücüne ihtiyaç ve gelirlere,nafakanın niteliğine,TMK 4 ncü maddesine göre fazla olmadığı, 03.04.2005 doğumlu olan çocuğun istinaf başvurusu sonrası reşit olduğu,böylece velayet ve iştirak nafakası yönünden istinaf başvurusunun konusunun kalmadığı,ancak istinaf başvurusunun bu sebepler yönünden başlangıçta haklı olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği,gerek uzman raporu içeriği,gerek çocuğun beyanları ve alıştığı ortam dikkate alındığında velayetin anneye verilmesinde ve baba ile belirtilen şekilde kişisel ilişki tesisinde karar tarihi itibarı ile isabetsizlik bulunmadığı gibi belirlenen iştirak nafakasının da yukarıda tedbir nafakası bölümünde...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kendi davasının reddi, ayrılık kararı verilmesi, kusur belirlemesi, tedbiren velayetin kadına verilmesi ve tedbir nafakaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.10.2018 (Pzt.)...
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Kadının yoksulluk nafakası yönünden istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, ilk derece mahkemesi kararının 6 nolu bendinin yoksulluk nafakası yönünden KALDIRILMASINA, davacı davalı kadın lehine boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren başlamak üzere aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası TAKDİRİ İLE erkekten alınarak kadına VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, hükmedilen nafakaların her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında ARTTIRILMASINA, -Davacı davalının iştirak nafakasına yönelik istinaf taleplerinin KISMEN KABULÜNE, ilk derece mahkemesi kararının 5 nolu bendinin iştirak nafakası yönünden KALDIRILMASINA, müşterek çocuk Ata Çamur lehine boşanma kararının kesinleşme tarihinden tarihinden itibaren başlamak üzere aylık 1.000,00 TL, müşterek çocuk Aras Çamur lehine boşanma kararının kesinleşme tarihinden tarihinden itibaren başlamak üzere aylık 800,00 TL, iştirak nafakası TAKDİRİ İLE davalı-karşı davacıdan alınarak...
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-Davacının tedbir-iştirak yoksulluk nafakası dışındaki tüm istinaf talebinin istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, B-Davacının tedbir-iştirak-yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 6 ve 7.bentlerinin KALDIRILARAK yerine yeniden hüküm tesisine, BUNA GÖRE; 6.bent yerine geçmek üzere: İlk derece mahkemesince takdir edilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrüre sebebiyet verilmeksizin müşterek çocuk Mikail AKA için dava tarihi olan 16/05/2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 200,00TL tedbir nafakasının ilk derece mahkemesinin karar tarihi olan 22/10/2021 tarihinden itibaren arttırılarak aylık 500,00TL ye çıkartılarak davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine, boşanma hükmünün kesinleşmesiyle birlikte aylık 500,00TL iştirak nafakası olarak davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 7.bent yerine geçmek üzere:...
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre çocuklar lehine iştirak nafakası verilmesinin yerinde olduğu, hükmedilen iştirak nafakası miktarının yerinde olduğu anlaşıldığından davalı-davacı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Çocuklar Döndü ve Furkan için erkek lehine tedbir-iştirak nafakası verilmemesi açısından: Müşterek çocuklar Döndü ve Furkan'ın her ne kadar dava tarihinden 31/01/2020 tarihine kadar baba yanında kalmış ise de yoksul olan kadın aleyhine tedbir nafakası verilemeyeceği, ayrıca velayetin anneye verilmesi karşısında erkek lehine iştirak nafakası verilemeyeceği anlaşıldığından davalı-davacı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece tefhim edilen kısa kararda iştirak nafakaları hakkında hüküm kurulmadığı halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında “Aile Mahkemesinin 06.12.2013 tarihli ve 2013/698 esas ve 2013/987 karar numaralı ilamıyla, müşterek çocuk .....için hükmedilen 300 TL iştirak nafakasının, küçüğün velayetinin, tedbiren davacı babaya geçtiği 29.01.2015 tarihinden itibaren kaldırılmasına, keza, müşterek çocuk....için hükmedilen ve küçüğün velayetinin tedbiren babaya verildiği tarih olan 29.01.2015 tarihi itibarıyla kesilen 300 TL tedbir nafakasının, velayetin annede bırakılmasına dair ilam kesinleşmesiyle birlikte yeniden yürürlüğe sokularak, küçük .... için 300 TL iştirak nafakasının davalıdan alınıp...
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayetin babaya verilmesine, müvekkili için aylık 300 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 30.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Kadın için tedbir-yoksulluk nafakası verilmesi açısından: Kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından davalı-davacı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin yerinde olduğu, hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının da yerinde olduğu anlaşıldığından davalı- davacı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....