Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davacı erkeğin birlikte yaşamaktan kaçınması ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davranması nedeni ile tam kusurlu bulunarak açılan davanın reddine, müşterek çocukların tedbiren velayetinin anneye verilmesine, davacı lehine 500,00 TL, müşterek çocuk Alper lehine 350,00 TL, müşterek çocuk Defne lehine 200,00 TL (Defne için karar tarihi itibari ile 300,00 TL tedbir nafakasına) çocuklarla baba arasında şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Açılan davanın kabulü yerine reddini, karar tarihinin 2020 yılına ait olmasına rağmen 2021 yılı AAÜT'ye göre aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesini, SİR raporuna rağmen tedbiren velayetin anneye bırakılmasını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferileri istemine ilişkindir....

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanunu'nun 199. maddesinde düzenlenen, eşlerden birinin tasarruf yetkisinin sınırlandırılması, "Evlilik birliğinin korunması" önlemlerinden olup, sınırlandırma şartlarının varlığı halinde evlilik birliği devam ediyorsa başvurulur. Evlilik birliğinin sona ermesi durumunda bu hüküm artık uygulanamaz. Almanya Federal Cumhuriyeti Heilbronn Sulh Mahkmesinin 19.9.2018 kesinleşme tarihli ilamı ile tarafların yabancı mahkeme nezdinde boşandığı, boşanma kararının İstanbul 9....

    çocuk için aylık 1.000 TL tedbir - iştirak nafakası, kendisi için de aylık 1.000 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 30.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

    Kadın için tedbir - yoksulluk nafakası verilmesi açısından: Kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin gelirleri birbirine yakın olması sebebi ile hatalı olduğu anlaşıldığından davalı erkek vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....

    İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı/ davacı kadın vekili hükmün; kusur belirlenmesi, tedbir nafakası davasının reddi, manevi tazminat, yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünde verilen kararın talepleri doğrultusunda kabulü gerektiğini ileri sürmek suretiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı/ davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl Dava; davacı/ davalı erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Birleşen dava; davalı/ davacı kadın tarafından açılmış velayetin düzenlenmesi ve tedbir nafakası istemine ilişkindir. Hükmün tarafların boşanmasına ilişkin kısmı istinaf edilmediğinden boşanma hükmü kesinleşmiştir. 1- Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalı kadının sadakatsiz olduğu, erkeğin ise kadına yönelik ekonomik şiddet uyguladığı, davalı kadının sadakatsizlik eyleminin daha ağır bir kusur olduğu kabul edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Tedbiren Kişisel İlişki Kurulması-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kısa kararda, ortak çocuklar yararına yalnızca tedbir nafakasına hükmolunduğu halde, gerekçeli kararın hüküm kısmında ortak çocuklar yararına hükmolunan tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesi suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz....

      Kimlik numaralı Furkan Taha Demirok'un velayetinin davalı - karşı davacı babaya verilmesine, tedbiren velayetin de kararımız tarihinden itibaren babaya verilmesine, 3- Davacı - karşı davalı anne ile müşterek çocuk arasında; her ayın 1. ve 3....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 199. maddesinde düzenlenen, eşlerden birinin tasarruf yetkisinin sınırlandırılması, "evlilik birliğinin korunması" önlemlerinden olup, sınırlandırmaya şartlarının varlığı halinde evlilik birliği devam ediyorsa başvurulur. Evlilik birliğinin sona ermesi durumunda bu hüküm artık uygulanamaz. Tarafların evliliği dava açıldıktan sonra 23.01.2018 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile sona ermiştir. Bu durumda davanın esası konusuz hale gelmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 199'ncu maddesinde düzenlenen, eşlerden birinin tasarruf yetkisinin sınırlandırılması, "evlilik birliğinin korunması" önlemlerinden olup, sınırlandırmaya şartlarının varlığı halinde evlilik birliği devam ediyorsa başvurulur. Evlilik birliğinin sona ermesi durumunda bu hüküm artık uygulanamaz. Tarafların evliliği dava açıldıktan sonra 13.10.2014 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile sona ermiştir. Bu durumda mahkemece de kabul edildiği üzere davanın esası konusuz hale gelmiştir....

          Maddesi nedenine dayalı boşanma talebinin reddinin doğru olduğu anlaşıldığından tarafların istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Velayet açısından: Ayrılık döneminde çocukların anne ile yaşaması çocuk Yaşar'ın anne ile yaşamak istediğini söylemesi, SİR raporunda velayetin anneye verilmesinin belirtilmesi ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında velayetin anneye verilmesinin doğru olduğu anlaşıldığından erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Çocuk için tedbir-iştirak nafakası verilmesi açısından: Çocuklar lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu