Boşanma davasıyla birlikte veya boşanma davası içinde talep edilmesi halinde harca tabi olmadığı gibi talebin kabulü veya reddi durumunda da vekalet ücretine hükmedilemez. Bu husus gözetilmeden kadının maddi tazminat talebinin reddi nedeniyle koca yararına ( 9870 TL.) vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiştir. Vekalet ücreti takdir edilmesinin dayanağı olarak gösterilen dairemizin 17.02.2004 tarihli 734 - 1789 sayılı ilamı, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra bağımsız olarak açılan maddi tazminat davasıyla ilgili olup, boşanma davasıyla birlikte veya bu dava içinde talep edilmiş olan fer'i niteliğindeki maddi tazminatla ilgili değildir. 3-Birleşen boşanma davası için maktu karar ve ilam harcı peşin olarak alınmış ve bu husus hükmün 3. maddesinin (d) bendinde açıkça zikredilmiş olduğu halde, boşanmanın fer'i olan tazminat taleplerinin harca tabi olmadığı gözetilmeden tazminatlar için davalı-davacının harçla sorumlu tutulması da usul ve yasaya aykırıdır....
Boşanma davasının eki niteliğinde olan maddi ve manevi tazminatlar (TMK.md. 174/1-2) boşanma davası içinde istendiği ve boşanma kararı ile birlikte karara bağlandığı takdirde; bu şekilde kararlaştırılan tazminatlar boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren muaccel (istenebilir) hale geleceğinden; talep halinde faiz başlangıcının da bu kesinleşme tarihi olması gerekir. Tazminatların, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra bağımsız bir dava açılarak talep edilmesi halinde ise; faizin tazminata ilişkin dava tarihinden başlatılması gerekir. Somut olayda davacı kocanın boşanma davası ile birlikte manevi tazminat (TMK.md. 174/2) isteminde bulunmadığı, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra eldeki davayı açarak ayrı bir davayla manevi tazminat isteminde bulunduğu dikkate alındığında, dava tarihi yerine , boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden geçerli olarak yasal faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Çünkü boşanma hükmünün kesinleştiği tarihte "ifa edilebilir" nitelikte bir manevi tazminat alacağı bulunmamaktadır. Başka bir deyişle o tarihte borçlunun tediye edebileceği bir borç yoktur. Öyleyse hüküm altına alınan manevi tazminat için, buna ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekir. Bu sebeple, değerli çoğunluğun manevi tazminata boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten geçerli olacak şekilde yasal faize hükmedilmesi gerektiğine ilişkin düzeltme görüşüne iştirak etmiyorum....
Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesinde düzenlenen sadakat yükümlülüğü; boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar devam eder. Sadakat yükümlülüğüne aykırılığın boşanma davasında ileri sürülmesi ve buna bağlı olarak Türk Medeni Kanunu'nun 174/2 maddesi gereğince manevi tazminat istemesi gerekir. Ancak manevi tazminat isteğinin boşanmanın kesinleşmesinden sonra Türk Medeni Kanunu'nun 178. maddesindeki 1 yıllık süre de gözetilerek istenmesi mümkündür. Hükmün kesinleşmesinden sonraki manevi tazminat isteği Türk Medeni Kanunu'nun 174/2 maddesinde açıkça belirtildiği üzere "boşanmaya sebep olan olaylar" yüzünden olmalıdır....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, tazminat ve nafakaların miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, her iki boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı erkek, 26.12.2011 tarihli karşı dava dilekçesiyle; zina hukuki sebebine (TMK md.161) dayalı olarak boşanma ve manevi tazminat talep etmiştir. Mahkemece, davacı-karşı davalı kadının boşanma davasının kabulüne, kadın yararına maddi ve manevi tazminat ile nafakaya, erkeğin manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı erkeğin usulüne uygun olarak açılmış olan boşanma davası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı (kadın) tarafından, maddi ve manevi tazminat talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-davacı (kadın), davacı-davalı (koca) tarafından açılan boşanma davasının 21.01.2014 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında maddi ve manevi tazminat talebinin olmadığını ifade etmiş, 03.03.2014 tarihinde açtığı ve kocanın davası ile birleştirilmesine karar verilen boşanma davasında ise Türk Medeni Kanununun 174. maddesi kapsamında maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanmadan Sonra Açılan Maddi - Manevi Tazminat :Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanma kararından sonra açılan maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası isteğine ilişkindir. Tarafların Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde yer alan "fiili ayrılık" sebebiyle boşanmalarına karar verildiği görülmektedir. Dosyada yer alan boşanma kararının gerekçesi tazminat taleplerinin haklılığını denetime imkan vermemektedir....
Aile Mahkemesi' nin 2009/84 Esas sayılı dava dosyasında açılan boşanma, 20.000.00.TL maddi ve 30.000.00.TL manevi tazminat, 1.000.00.TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 1.580.00.TL bedelli ziynet eşyası ve 15.000.00.TL değerli mal rejiminin tasfiyesi davasında davalıyı temsil ettiğini, tazminat, yıllık nafaka yönünden kurtardığı miktarların %15'i ve mal rejiminin tasfiye talebi yönünden tespit edilecek dava değerinin %15'i oranında vekalet ücretinin ödenmesi hususunda şifahi olarak davalı ile anlaştığını, davalının açtığı boşanma davasının reddine, karşı açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı aleyhine 4.000.00.TL maddi tazminat aylık 200.00.TL tedbir ve yoksulluk nafakası, aylık 150.00.TL iştirak nafakası, 730.00.TL ziynet eşyası bedelinin tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine, mal rejimi talebinin ayrılmasına karar verildiğini, davalıyı toplam 66.650.00.TL bedel ödemekten kurtardığını, ayrılan mal rejimi davası devam ederken davalının 23.06.2011 tarihinde...
Örneklemek gerekirse boşanma bölümünün kesinleştiğini gören taraf ne diye eşine tazminat ya da nafaka vermeyi kabul etsin ki! Nasıl olsa artık boşanmış sayılan eş karşı tarafa hiçbir şekilde nafaka ya da tazminat artık vermeyeceğini açıklarsa nafaka ya da tazminat almayı bekleyen eşi nasıl koruyabiliriz? O halde anlaşmalı boşanma davasından “feragati” içeren temyiz davasının davacısı olan eşlerin temyiz dilekçelerine değer verilerek hükmün “bu sebeple” bozulmasına ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) davasına yönelik olarak varsa delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden değerli çoğunluğun farklı görüşüne katılmıyorum....
O halde, somut olayda her üç boşanma davasındaki deliller birlikte değerlendirilerek, tüm kusurlu davranışlar birlikte ele alınıp, taraflar için bir kez kusur oranı belirlendikten sonra, davalı-karşı davacının maddi-manevi tazminat talepleri konusunda, bir kez hüküm kurulması gerekirken, evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davalarında( dava va karşı davada) ayrı, zina sebebiyle açılan boşanma davasında ayrı kusur oranı belirlenip, davalı-davacının maddi-manevi tazminat talepleri hakkında iki ayrı hüküm(ret ve kısmen kabul) kurulması bozmayı gerektirmiştir....