Davalı-davacı erkeğin boşanma davası bakımından Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesinde belirtilen boşanma koşulları gerçekleştiğine göre verilen boşanma kararı sonucu itibarıyla doğru olup, davacı-davalı kadının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile boşanmaya ilişkin hükmün gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasına (HUMK m.438/son) karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür....
Davalı-davacı kadın, boşanma davası hakkında verilen hükmü temyiz etmediğine göre, davacı-davalı erkeğin kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, yoksulluk nafakasının miktarı ve ziynet alacağına ilişkin temyizi üzerine, temyize cevabında artık boşanma davası hakkında kurulan hükme karşı temyiz itirazlarını ileri sürme hakkını kaybetmiştir....
Mahkemece, boşanma kararının ekinde hükmedilen maddi tazminat, yargılama gideri ile vekalet ücretinin, boşanma kararı kesinleşmeden infaz edilemeyeceği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. HUMK'nun 443/4. (HMK'nun 367/2.) maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemez. Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan yoksulluk, iştirak nafakası, maddi-manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti de aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla boşanma hükmü kesinleşmiş ise eklentilerin (Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için eklentiler yönünden kararın kesinleşmesi gerekmez. Somut olayda; 06.05.2015 tarihinde başlatılan takipte; takibe konu ... 6....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek eş tarafından davalı-karşı davacı kadın eşin boşanma davasının kabulü, nafakalar ve reddedilen tazminat talepleri yönünden; davalı-karşı davacı kadın eş tarafından ise erkek eşin davasının kabulü nafakaların miktarı ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı kadın eş vekili Av. ...'nin vekaletnamesi boşanma davalarını takip yetkisi içermemektedir. Kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olan boşanma yönünden vekaletnamede özel yetki bulunması zorunludur (HMK m. 74)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Yerköy Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ : 10/12/2014 NUMARASI : 2014/164-2014/1549 Taraflar arasındaki "boşanma" ve "birleşen boşanma" davalarının birlikte yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı kadın tarafından, manevi tazminatın miktarı ile maddi tazminat talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığının anlaşılmasına nazaran davalı-davacı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı (...) tarafından diğer tarafın boşanma davası, koca lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat, ziynetlerle ilgili talebi hakkında verilen hüküm, kendi tazminat ve nafaka talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı(nın) ziynetlere ilişkin talebinin kabulü gerektiği yönündeki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarına gelince; a)Mahkemece, " davalı-karşı davacı ağır kusurlu" bulunarak diğer tarafın boşanma davasının kabulüne karar verilmiş ise de, davalı-karşı davacı...
İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine yönelik hüküm kurulmuş, bu karara karşı davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf talebinde bulunulması üzerine istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesi tarafından kusura ilişkin düzeltme yapılmış, kadın lehine maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı taraflarca temyiz talebinde bulunulmuştur. İlk derece mahkemesinin ilk kararına karşı kadının kabul edilen boşanma davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmamak suretiyle, kadının davasındaki boşanma hükmü kesinleşmiştir....
Davacı-karşı davalı erkek vekili, kararı münhasıran davalı-karşı davacı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası, davalı-karşı davacı kadın vekili ise; erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur tespiti, kadının reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası istemleri, erkek yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının miktarı yönünden istinaf ettiğinden, davalı-karşı davacı kadının kabul edilen boşanma davası istinaf kapsamı dışında kalarak taraflar arasındaki boşanma hükmü kesinleşmiştir. Bu sebeple, istinaf edilmeksizin kesinleşen hususlar yönünden yeniden hüküm tesisi mümkün olmamıştır....
Hükmün davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, yararına hükmedilen maddi tazminat ve nafaka miktarları ile reddedilen manevi tazminat talebi yönünden, davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve maddi tazminat yönünden temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 27.04.2017 tarih, 2015/25199 esas, 2017/4939 karar sayılı bozma ilamı ile tarafların eşit kusurlu olduğu ve kadının maddi tazminat talebinin reddi gerektiği belirtilerek, bu yönde karar verilmek üzere mahkeme hükmü bozulmuştur. Boşanma, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakaları bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiştir. Bozma sonrası yapılan yargılama sonunda 11.12.2017 tarihli karar ile davalının 27.10.2016 tarihinde ölüm sebebi ile boşanma davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
KARAR Borçlu vekili, boşanma kararının kesinleşmediğini, aile mahkemesi kararlarının kesinleşmeden takibe konulamayacağından takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, boşanma kararın henüz kesinleşmediğinden infaz edilemeyeceği gerekçesi ile şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK'nun 443/4 (HMK.nun 367/2.) maddesi gereğince, aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemezler. Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik hükümler de aynı kurala tabidirler. Ancak, boşanma ilamı kesinleştiği takdirde, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama gideri isteklerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmeleri gerekli değildir (HGK. 28.2.2001 tarih 2001/12-206 E. 2001/217 K. )....