Açıkladığım nedenlerle sayın çoğunluğun aksi yönündeki düşünce ve kararlarına katılmıyorum. 26/05/2015 KARŞI OY YAZISI Dava, evli olduğunu bildiği halde onunla duygusal ve cinsel ilişkiye girmek suretiyle kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat davasıdır. Eşler evlenmekle birbirlerine karşı cinsel anlamda sadakat yükümlülüğü altına girerler. (TMK.185/3) Bu yükümlülüğün ihlali halinde diğer eş TMK 161. maddesine göre zina sebebiyle boşanma davası açar ve bu davada TMK'nın 174/2. maddesi gereğince manevi tazminat isteminde bulunabilir. Böyle bir boşanma davası açarak eşinden tazminat alan eşin manevi zararı karşılanmış demektir. Boşanma davası açmayan eş, sadakat yükümlülüğüne uymayan eşi affetmiş demektir. Affeden eş TMK 161/son maddesine göre manevi tazminat isteminde bulunamaz. Diğer yandan boşanma davası açmakla birlikte ne sebeple olursa olsun eşinden manevi tazminat istemeyen eşin durumu da aynıdır....
Açıkladığım sebeple boşanma davasından sonraki olayları maddi tazminat açısından kusur değerlendirmesine esas alma yönündeki düşünceye Türk Medeni Kanununun 184. ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun hükümleri karşısında katılabilmem olanaklı değildir. 2-Yoksulluğa düşecek eşin yoksulluğa düşmesi olgusu dava tarihi değil de kararın kesinleşmesi tarihi itibarıyla gerçekleşmelidir. (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma, Tazminat ve Nafaka Hukuku, ...2008,s.1043) Yoksulluk nafakası isteyen eşin evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşadığı anlaşılmakla bu gerekçe ile yoksulluk nafakası isteminin reddi gerekir. Açıkladığım sebeple bu konuda da değerli çoğunluğun düşüncelerine katılma olanağım yoktur....
Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesine dayanan işbu boşanma davasında, ilk derece mahkemesince verilen karar boşanma yönünden kesinleşmediği gibi boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan tazminat ve nafaka gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesiyle mümkündür. Bu nedenle davalar arasında bağlantı bulunduğuna göre eldeki boşanma davası ile erkek tarafından açılmış olan davanın birleştirilerek davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı-davacı erkeğin, kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka taleplerinin reddi yönündeki temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı erkeğin, davacı-davalı kadının boşanma davasının fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince: Taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında yerel mahkemece verilen 18.03.2013 tarihli ilk hüküm; davalı-davacı erkeğin temyizi üzerine "davalı-davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının da kabulü gerektiğinden bozulmuş, bozma sebebine göre davacı-davalı kadının boşanma davası ve fer'ileri incelenmemiştir....
Kadın lehine maddi-manevi tazminat verilmesi açısından: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitireceği, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alındığında kadın yararına maddi tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen maddi tazminat miktarının az olduğu anlaşılmakla kadın yararına 25.000,00 TL (faiziyle) verilmiş olup erkek vekilinin istinaf talebinin reddine, kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-#Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddi tazminat (TMK. md.174/1) isteği, boşanma kararı kesinleşinceye kadar ayrı harç yatırılmasına gerek olmadan boşanma davası içinde her zaman istenebilir. Boşanma kararı kesinleştikten sonra ise; ancak harcı yatırılarak usulüne uygun açılmış bir dava bulunması halinde incelenmesi mümkündür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı-Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından boşanma ve ferileri ile ziynet ve tazminat alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın 21.08.2014 tarihinde açtığı dava ile sadece boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, daha sonra 11.05.2015 tarihinde açtığı ve boşanma davası ile birleşen davasında ise manevi tazminat ve ziynet alacağı talebinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (kadın) tarafından, reddedilen maddi tazminat, manevi tazminat ve nafaka miktarı ile ziynet eşyası yönünden; davalı-davacı (koca) tarafından ise her iki davanın tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmem...e göre, davalı-davacı (koca)'nın tüm, davacı-davalı (kadın)'ın ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminat, nafaka ve ziynet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince; erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının ise kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’ileri ile ziynet alacağının kısmen kabulüne karar verilmiş; davacı-karşı davalı erkek kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminat, nafaka ve ziynet alacağının kabulü; davalı-karşı davacı kadın tarafından tazminat miktarları, ziynet alacağı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2....
Kural olarak, boşanma ilamı ile birlikte hükmedilen maddi ve manevi tazminat, boşanma kararının eklentisi olması nedeniyle boşanma ilamı kesinleşmeden icraya konamaz. Ancak, boşanma yönünden kesinleşen karardaki maddi ve manevi tazminat alacakları için kesinleşme koşulu aranmaksızın icra takibi yapılabilir. Somut olayda, tarafların boşanmalarına dair ilamın boşanma yönünden 22.05.2012 tarihinde, takipten önce kesinleştiği görülmektedir. Borçlunun, ilam kesinleşmediği iddiası ile boşanmanın fer'ileri niteliğindeki maddi ve manevi tazminat yönünden icra takibinin yapılamayacağına yönelik isteminin açıklanan nedenle reddi yerine, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....