"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptal-Tescil-Alacak-Meni Müdahale -Ecrimisil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * kadın tarafından açılan eşler arasındaki mal rejiminden kaynaklanan tapu iptal ve tescil, olmadığında bedel tahsili ve erkek tarafından açılan tapulu taşınmaza müdahalenin meni ve ecrimisil istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 26.01.2009 tarih ve 1 sayılı kararının 3. maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay *8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay *8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.04.05.2009...
Hukuk Dairesi K A R A R Dava, eşler arasında mal rejiminden kaynaklanan tapu iptali, tescil ve ecrimisil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (8.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ne var ki; (1.) Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6644 sayılı kanunla değişik 60. maddesine göre görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 12.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, boşanmış eşler arasında Ecrimisil istemine ilişkindir. Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08/03/1950 tarih 22/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....
Afyonkarahisar 1.Asliye Hukuk Mahkemesi 21/12/2022 tarih ve 2022/825- 730 E-K sayılı kararıyla; Davacının talebinin mal paylaşımından kaynaklı maddi tazminat alacağına ilişkin olduğu, eşler arasındaki mal paylaşımı müessesesinin Aile Mahkemesinin görev alanına girdiğinden bahisle görevsizlik kararı vermiştir....
Öncelikle belirtmek gerekirse, TMK.nun 189. maddesi,” Birliği temsil yetkisinin kullanıldığı hâllerde, eşler üçüncü kişilere karşı müteselsilen sorumlu olurlar. Eşlerden her biri, birliği temsil yetkisi bulunmaksızın yaptığı işlemlerden kişisel olarak sorumludur. Ancak, temsil yetkisinin üçüncü kişilerce anlaşılamayacak şekilde aşılması hâlinde eşler müteselsilen sorumludurlar. “ hükmünü içermektedir. 25/08/2006 tarihinde müşterek çocuğun eğitim-öğretimi için yapılan sözleşme tarihinde davalı ve eşi henüz boşanmamıştır. Dolayısıyla 2010/16857-2011/5328 yapılan sözleşme veya taahhüt edilen borç anne ve baba açısından davacıya karşı geçerli bir sözleşme olup, anne ve baba açısından bağlayıcıdır....
-TL; Ecrimisil; Dava tarihinden itibaren geriye dönük beş yıllık dönem için de 5.791,13.-TL ecrimisil talep edebileceğini tespit ve hesap etmiştir. 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi gereğince; Müdahalenin Men'i, Tapu İptali ve Tescil, Tapu Kaydının İptali, Ecrimisil gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri ve hesap edilen ecrimisil miktarı nazara alınarak harç alınır. Davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu ve dava konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilebilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davalarda, HMK'nun 119/d maddesi ve 492 sayılı Harçlar Kanunun 26, 27, 28, 30 ve 32. maddelerinin öngördüğü işlemin yerine getirilmesi ve gerekli olan harcın alınması zorunluluğu vardır. Bilindiği üzere, harçlar kanunu harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteğine bırakmamış, bu husus mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesini hükme bağlanmıştır. Bu hususun kamu düzenine ilişkin olduğu tartışmasızdır....
Eşler arasında mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM.nun 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 1.1.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 22.2.2007 tarihine kadar 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince eşler arasında başka mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğinden TMK.nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava konusu 19 ada 174 parselde kayıtlı 1 numaralı bağımsız bölüm 21.4.2005 tarihinde, 2 numaralı bağımsız bölüm ise 22.4.2005 satın alınmak suretiyle davalı eş adına tescil edilmiştir....
KARŞI OY YAZISI Dava, 1988 yılında evlenmiş 2009 yılında boşanmış olan eşler arasında açılmış; davalı eş tarafından mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önce iktisap edilmiş taşınmaza yönelik katkı payı alacağı davasıdır. -//- Dava reddedilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Davaya konu edilen Çeşme/Alaçatı'da bulunan taşınmazın davalı eş tarafından verilen hizmet ve üstüne para ödeme şeklinde iktisap edildiği sabittir. Ancak, toplanan delillerden; iktisaptan sonra taşınmazın (binanın) içinde iyileştirme/tamamlama çalışmaları yapıldığı; bu çalışmalara davalının 2002 yılından önce yurt dışında çalışma ve yurt dışında işsizlik ödemesi almak suretiyle katkıda bulunduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki bu katkının hesaplamayla belirlenebilecek şekilde olmadığı katkının sınırlı bir katkı olduğu bellidir....
Taraflar arasındaki boşanma davası eldeki davanın karar tarihinde halen derdesttir.Eldeki dava 13.11.2008 tarihinde açılmış olup, 01.10.2007 - 31.10.2008 tarihleri arasında 13 aylık ecrimisil bedelinin tahsiline ilişkindir.4722 sayılı Türk Medeni Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 10/1.maddesinde "Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tabi oldukları mal rejimi devam eder. Eşler, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak 1 yıl içinde başka bir mal rejimi seçmedikleri takdirde, bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar.''...
Somut olay bakımından anılan Kanun maddelerinin değerlendirilmesi gerekirse; tanıma tenfiz kararı verilmek koşuluyla, eşler yabancı mahkemenin boşanmanın kabulüne ilişkin ilamının kesinleştiği tarihten itibaren boşanmış sayılırlar. Bu kanuni düzenlemeye göre, sonraki tarihlerde tanıma/tenfiz kararı verilse dahi, evlilik birliği yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihte sona erer. 5718 sayılı Kanun'un 59. maddesiyle getirilen bu düzenleme sayesinde, eşler yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihten itibaren boşanmış sayılacaklarından tanıma/tenfiz kararının verildiği tarihe kadar geçen ara dönemde birbirlerine mirasçı olmayacaklar, duruma göre doğan çocuk evlilik dışı doğmuş sayılacaktır. Bu düzenlemeyle, yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarih ile tanıma tenfiz kararının kesinleştiği tarih arasındaki ara dönemdeki belirsizlik ortadan kaldırılmıştır....