WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aksi ispatlanamamıştır.” gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasını, yerel mahkeme kararının onanmasını talep etmiştir. F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava; 5510 sayılı Yasa'nın 56/2.fıkrası uyarınca boşandığı eşi ile birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeni ile ölüm aylığının kesilmesine ilişkin davalı Kurum işleminin iptali ile yeniden aylık bağlanması ve davalı kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Hüküm, davalı Kurum vekilince temyiz edilmiştir. Davanın, yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 56. maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada: “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96. madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir....

    Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiğini düşünmüş olsak dahi bilhassa kız çocuklarının velayetinin anneye verilmesi halinde annenin kendi soyadını çocuğa verdikten sonra evlenmesi veya haysiyetsiz bir hayat sürmesi ya da sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya yeniden verilmesi hallerinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kütüklerindeki kaydın güvenilirliği ve istikrarı zedeleyeceği gibi asıl bu gibi uygulamalar çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travmalar yaratacaktır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki soyadının kaldırılmasına ilişkin davada Ankara 3. Asliye Hukuk ile 10. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; davacının kızlık soyadı yanında kullanılmasına izin verilen boşandığı eşine ait soyadın kaldırılması istemine ilişkindir. Dosya, her ne kadar yargı yeri belirlenmesi için gönderilmişse de dosya kapsamından, görevsizlik kararının tebliğe çıkartılıp kesinleşme şerhi verilmeden gönderildiği anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'nın 25/II. maddesinde "iki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar temyiz edilmeksizin kesinleştiği taktirde görevli veya yetkili mahkeme Yargıtayca belirlenir." hükmü yer almaktadır....

        Tenfiz kararından sonra davacı kadının başka bir erkekle evlendiği ve halen evli olduğu bildirildiği halde başka bir erkekle evli olan kadına, boşandığı kocasının tedbir ve yoksulluk nafakası vermesi Türk Hukuku ile bağdaşmamaktadır. Açıkladığım sebeplerle değerli çoğunluğun farklı düşüncesine katılmıyorum....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşandığı Eşin Soyadını Alma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.04.2008...

            nun 187. maddesine göre evlenen kadın kocasının soyadını alır.TK.'nun 16 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 25.maddesine göre kendisine tebliğ yapılacak kişi adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere yapılır.TK.'nun 20 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 29.maddesine göre mahatabın geçici olarak ayrıldığını beyan edenin adı ve soyadı ile sıfatı tebliğ tutanağına yazılır. Somut olayda satış ilanı tebligatının mahatabın çarşıya gittiğini beyan eden ve aynı konutta birlikte oturan "eşi ...'e" tebliğ edildiğinin mazbataya yazılarak tebliğ işleminin tamamlandığı, müştekinin tebligatın usulsüz olduğunu iddia ederek ihalenin feshini talep ettiği, tebligatı alan ... ile müştekinin soyisimlerinin aynı olmadığı, muhatabın Uyap'taki nüfus kaydına göre eşinin ... olduğu görülmüştür.O halde mahkemece, zabıta araştırması yapılarak tebligatı alan ...'...

              I-İSTEM Davacı tarafından, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşamamasına, muvazaalı boşanması hasebiyle maaşının kesildiğini belirterek 9.960,00 TL maaş ödemesinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili istemine ilişkindir. II-CEVAP Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili, kurumca yapılan işlemlerin yasal olduğunu, bu sebeple yersiz ve mesnetsiz davanın reddini savunmuştur. III-MAHKEME KARARI A-İLK DERECE MAHKEME KARARI Davacı ile boşandığı kocasının 09.12.2010 tarihinde boşandıkları ve boşanmadan sonra dinlenen tanıkların anlatımlarına göre bir arada kaldıkları açık şekilde anlaşılmış olduğundan bahisle; davanın reddine karar vermiştir. B-BAM KARARI İzmir Bölge Adliye Mahkemesi,davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, İzmir 9. İş Mahkemesi'nden verilen hükmün HMK ‘nın 353/1-b.3.maddesi gereğince kaldırılmasına ve davanın reddine, karar vermiştir....

                in, davacının, eski eşi ile fiilen birlikte yaşamadığına, davacının aynı evin üst katında oğlu ve gelini ile; eski eşin ise girişleri farklı olan aynı evin alt katında tek başına yaşadığına ilişkin mahkeme huzurundaki beyanlarının hayatın olağan akışına uygun olmadığının anlaşılması karşısında, davacı tanığı ...'un, davacının, eski eşi cezaevinden çıkmadan 1-1,5 ay önce yerinden kocasının evine döndüğüne ilişkin yeminli beyanı ile köy muhtarı ...'in kolluğa verdiği ifadesi birlikte göz önüne alındığında; davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup, 5510 sayılı Yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlenen Kadının Önceki Soyadını Kullanmasına İzin Verilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... Merkez İlçe Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Gerekçeli karar ve davalı ... müdürlüğünün temyiz dilekçesi, davalı eşe Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca muhtara tebliğ edilmiştir. Dosyada daha önceden bu adrese yapılıp da bila ikmalen iade edilen bir tebligat bulunmamaktadır. Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır (Teb. K. m. 10/1). Adres kayıt sisteminde bulunan adresin bilinen en son adres olarak kabul edilebilmesi için bilinen en son adrese tebligat yapılamamış olması veya bu adresin tebliğe elverişli olmaması halinde mümkündür....

                    hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 3.000,00 TL ziynet alacağının kadına faizi ile iadesine, kadının, erkeğin soyadını kullanmasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu