Somut olayda; davacı ve eşinin 23.06.2004 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıkları, dosya kapsamından sabit herhangi bir geliri bulunmadığı anlaşılan davacının, kendisi ve henüz reşit olmayan müşterek çocuk için herhangi bir maddi/nafaka talebinde bulunmadığı; 28.03.2012 tarihli Sosyal Güvenlik Denetmeninin hazırlamış olduğu rapora göre davacının ilamda yazılı adresine gidildiğinde, konutta boşanılan eşin de bulunduğu ve denetmenleri boşanılan eşin karşıladığı, diğer sokakta abisiyle yaşadığını, işsiz olduğunu beyan edip imzasıyla teyit ettiği ancak, bu kez 24.04.2012 tarihli Kolluk tutanağında ise boşanılan eşin dava konusu dönem yönünden Antalya ilinde çalıştığına ilişkin tutanak tanzim edildiği, bu itibarla tutanağın somut verilerle örtüşmediği, yine rapor kapsamında yapılan çevre soruşturmasında davacı ve eşinin karı koca olarak bilindiklerinin tespit edildiği; Kuruma ihbarda bulanan ve boşanılan eşin amcası olduğu anlaşılan, kamu tanığı sıfatıyla dinlenen şahsın, huzurda alınan beyanında...
komşuları mahkemece resen tespit edilerek tanık sıfatıyla bilgilerine başvurulmalı, özellikle Sosyal Güvenlik Denetmen Raporu tarihinden sonra boşanılan eşin adres değişikliği yapması, davacı ve boşanılan eşin boşanma tarihleri 03.03.2011 tarihi olmasına rağmen 12.06.2011, 30.03.2014 tarihlerinde yapılan seçimlerde adreslerinin aynı olması, davacı ve boşanılan eşin doğalgaz aboneliğinin olmaması, davacının Telekom aboneliğinin bulunmaması, davacının oturduğu evin Emniyet Müdürlüğünce yapılan araştırma sonucunda boşanılan eşe ait olduğunun tutanakta belirtilmiş olması göz önüne alınarak “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır....
Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 10/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir. Ancak maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin "açık” olması gerekir. Her ne kadar ipotek doğrudan doğruya aile konutundan faydalanma ve oturma hakkını engellemiyorsa da, hak sahibi eşin kötü niyetli ve muvazaalı işlemleri ile aile konutunun elden çıkarılma tehlikesi nedeniyle ipotek işlemine diğer eşin “açık rızası” şarttır. Somut olayda, davalı eş dava konusu aile konutu üzerinde diğer davalı ... lehine ipotek tesis etmiş, bu işlem sırasında davacı eşin açık rızası alınmamıştır. Hukuk Genel Kurulunun 15.04.2015 tarih ve 2013/2-2056 esas, 2015/1201 karar günlü kararında açıkça ifade edildiği ve Dairemizce de aynen benimsendiği üzere eşin açık rızası alınmadan yapılan işlemin geçerli olduğunu kabul etmek imkansızdır. Eş söyleyişle eşin "açık rızası alınmadan" yapılan işlemin "geçersiz olduğunu" kabul etmek zorunludur....
Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir. Ancak maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin "açık” olması gerekir. Her ne kadar ipotek doğrudan doğruya aile konutundan faydalanma ve oturma hakkını engellemiyorsa da, hak sahibi eşin kötü niyetli ve muvazaalı işlemleri ile aile konutunun elden çıkarılma tehlikesi nedeniyle ipotek işlemine diğer eşin “açık rızası” şarttır. Somut olayda, davalı eş dava konusu aile konutu üzerinde diğer davalı banka lehine ipotek tesis etmiş, bu işlem sırasında davacı eşin açık rızası alınmamıştır. Hukuk Genel Kurulunun 15.04.2015 tarih ve 2013/2-2056 esas, 2015/1201 karar günlü kararında açıkça ifade edildiği ve Dairemizce de aynen benimsendiği üzere eşin açık rızası alınmadan yapılan işlemin geçerli olduğunu kabul etmek imkansızdır. Eş söyleyişle eşin “açık rızası alınmadan” yapılan işlemin “geçersiz olduğunu” kabul etmek zorunludur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/02/2022 NUMARASI : 2020/337 ESAS - 2022/52 KARAR DAVA KONUSU : Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; İzmir 12....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2023 NUMARASI : 2022/227 ESAS-2023/268 KARAR DAVA KONUSU : Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Bursa 2....
Somut olayda,davacının Sosyal Güvenlik Kurumu denetmenine verdiği imzalı beyanında denetim adresinde fiilen yaşadığı tespit edildiğinden ve boşandığı eşinin nüfus kayıtlarına göre 03.12.2008 tarihine kadar bu adreste kayıtlı görünüp,boşanmadan sonra eski eşin ayrı ikametgah edindiğine dair bilgi bulunmadığından, davacının boşandığı eşinin boşanma tarihinden sonra başkaca adresi olup olmadığı, bu adreste fiilen ikamet edip etmediği araştırılmalı, davacının ve boşandığı eşinin medula sisteminde kayıtlarda görülen adresleri ilgili sağlık kuruluşlarından araştırılmalı, Mahkemece, kolluk vasıtasıyla denetim adresinde araştırma yapılmışsa da düzenlenen tutanakta ......
Hukuk Dairesinin 16.3.2021 tarih, 2020/1183 esas, 2021/862 karar sayılı ipoteğin kaldırılması davasına yönelik esastan ret kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkeme hükmünün ipoteğin kaldırılması davası yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre ipoteğin kaldırılması davasına yönelik sair temyiz itirazların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine olarak oy birliğiyle karar verildi. 13.10.2021 (Çar.)...
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalının 1986 yılında evlendiği, 11/05/2009 yılında boşandığı ve davalıya ölüm aylığı bağlandığı, davalının Ocak/2010 tarihinde boşandığı eşi ile birlikte tekrar evlendiği, kurum tarafından davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşayıp yaşamadığının tespiti için araştırma ve inceleme başlatıldığı, araştırma kapsamında kurum görevlilerince çevre araştırmasında davalının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığının belirtildiği, yine ifadesi alınan şahıslar davalının eşi ile birlikte yaşadığını belirttikleri, davalının Buca, İzmir ve Mersin'de ikamet adreslerinin bulunduğu ve davalının boşandığı eşinin adreslerin bulunduğu bu il ve ilçelerdeki bankalardan para cektiği, düzenlenen denetmen raporuna istinaden davalıya ödenen ölüm aylıklarının borç olarak çıkarıldığı ve kurum tarafından davalıyla icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğu ve itirazın kaldırılması için iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır....