K A R A R Davacı; almakta olduğu yetim aylığının, davalı Kurum tarafından eşinden muvazaalı olarak boşandığı gerekçesiyle kesildiğini belirterek, maaş kesme kararının iptalini ve maaşların kesildiği tarihten itibaren işlemiş faizleri ile birlikte yeniden bağlanmasını istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....
Dosya içeriğinden, Nüfus Müdürlüğünün yazısında davacının ve eşinin 28.12.2007 tarihinde ..Boğaziçi mah. 11/1 Konak adresini bildirdikleri ve 17.11.2008 tarihinde eski eşin adresini aynı yerde (2) numaralı daireye taşıdığı ve sonrasında davacının 04/09/2009 tarihinden itibaren her yıl adresini farklı bir yere taşıdığı anlaşılmaktadır. Davacı ve eski eşin adres kayıtları incelendiğinde, davacının aynı binada (1) numaralı, eski eşin de (2) numaralı dairede yaşıyor olması hayatın olağan akışına aykırı olup, bu husus 18/03/2010 tarihli Kontrol Raporu ile birlikte değerlendirildiğinde davacı ve boşandığı eşinin fiilen birlikte yaşamaya devam ettikleri sabittir. 5510 sayılı yasının 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerli olup Kontrol Memuru Raporunun da aksi ispat edilememiştir....
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, 2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,Temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 08.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadının Sadece Bekarlık Soyadını Kullnılmasına İzin Verilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, kocasının soyadı bulunmaksızın, sadece evlenmeden önceki soyadını taşımasına izin verilmesini istemiş, davalı olarak Nüfus Müdürlüğü'nü göstermiştir. Dava sonucunda verilecek karar, davacının eşi...'in hukuki durumunu da etkileyeceğinden, adı geçenin davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek gerçekleşecek sonucu uyarınca bir hüküm kurulması gerekirken, eksik hasım ve inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne, velayeti kendisinde bulunan küçüğün kendisinin soyadını taşımasına izin verilerek küçüğün soyadının değiştirilmesini istemiş, davalı olarak nüfus müdürlüğünü göstermiştir. Dava sonucunda verilecek karar, küçüğün babasının hukuki durumunu da etkileyeceğinden, davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek gerçekleşecek sonucu uyarınca bir hüküm kurulması gerekirken, eksik hasım ve inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlenen Kadının Önceki Soyadını Kullanımasına İzin Verilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, eşinin soyadı bulunmaksızın, sadece evlenmeden önceki soyadını taşımasına izin verilmesini istemiş, davalı olarak Nüfus Müdürlüğünü göstermiştir. Dava sonucundan verilecek karar, davacının eşi ...'nün hukuki durumunu da etkileyeceğinden, adı geçenin davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek gerçekleşecek sonucu uyarınca bir hüküm kurulması gerekirken, eksik hasım ve inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocuğun Velayet Sahibi Annenin Soyadını Kullanmasına İzin Verilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne, velayeti kendisinde bulunan küçüğün kendisinin soyadını taşınmasına izin verilerek küçüğün soyadının değiştirilmesini istemiş, davalı olarak Nüfus Müdürlüğü'nü göstermiştir. Dava sonucunda verilecek karar, küçüğün babasının hukuki durumunu da etkileyeceğinden, adı geçenin davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek gerçekleşecek sonucu uyarınca bir hüküm kurulması gerekirken, eksik hasım ve inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2020 NUMARASI : 2016/891ESAS 2020/34KARAR DAVA KONUSU : İş (Kurum İşleminin İptali İstemli) KARAR : DAVALININ CEVABI : Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle ; müvekkili kurum tarafından davacı T1 3411204400 sigorta sicil numaralı müteveffa babası Müdür GÜRDAP'dan dolayı 27.12.2012 tarihinde boşanması sonucu 01.01.2013 tarihi itibariyle aylık bağlanan davacının aylıklarının 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 56 maddesine gelir ve aylık bağlanacak haller bölümünde ''Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir'' hükmü gereğince kesildiğini, davacının, müvekkili kurumun yoklama memurlarınca yapılan araştırma neticesinde boşandığı eşi ile birlikte yaşadığının tespit edildiğini, kurumun yapmış olduğu işlemin yasal olduğunu, hukuki dayanaktan yoksun olan iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İnceleme konusu 56'ncı maddede, “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle” ibareleri yer aldığından, birden fazla evlilik ve doğal olarak birden fazla boşanmanın gerçekleşmiş olması durumunda, boşanılan herhangi bir eşle eylemli olarak birlikte yaşama durumunda madde hükmünün uygulanacağı gözetilmelidir....
Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir. Ancak maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin "açık” olması gerekir. Her ne kadar ipotek doğrudan doğruya aile konutundan faydalanma ve oturma hakkını engellemiyorsa da, hak sahibi eşin kötüniyetli ve muvazaalı işlemleri ile aile konutunun elden çıkarılma tehlikesi nedeniyle ipotek işlemine diğer eşin “açık rızası” şarttır. Somut olayda, davalılardan ... Bankası A.Ş. ipotek tesisine davacı eşin muvafakatinin alındığını ileri sürmüş, davacı ise sunulan “muvafakatname"deki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek muvafakatnameyi kabul etmemiştir. “Muvafakatname” başlıklı belgedeki davacının ismi altındaki imzanın davacının eli ürünü olmadığı 19.11.2014 tarihli adli tıp raporu ile tespit edilmiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında, hak sahibi olan davalı erkek, davacı kadının açık rızasını almadan, taşınmaz üzerine ......