e 29/08/2017 tarihinde 53.600,00 TL tutarlı 48 ay vadeli aylık %1,39 faiz oranlı, 1.628,85 TL aylık taksit ödemeleri ihtiyaç kredisi kullandırıldığı, kullandırılan kredinin davacının vadesiz mevduat hesabına aktarıldığı, bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davalı banka tarafından davacının bireysel nitelikli vadesiz hesabına bloke uygulamadığı, davacının,hesabından kredi taksit gecikmeleri olmasına rağmen ATM kanalıyla para çektiği, otomatik fatura ödemelerinin yapıldığı, davacının kredili mevduat hesabını kullandığı, bankaca yapılan kesintilerin kredi taksit ödemeleri tutarı ile sınırlı olduğu, davacının hesabından başkaca kesinti yapılmadığı, kredi kullandırım tarihi olan 29/08/2017 tarihinden 31/12/2019 tarihine kadar tüm hesap hareketlerinin ve ödeme planının incelenmesinde, 29/08/2017 kredi kullandırım tarihinden 17. taksitin ödendiği 25/01/2019 tarihine kadar taksit ödemelerinin hesaba gelen emekli maaşı ödemeleri ve kredi kullanımına bağlı hesapta bulunan bakiyeden ödendiği...
zararların tazmini talebiyle arabuluculuk başvurusu yapıldığını, ancak görüşmelerde davalı tarafla anlaşma sağlanamadığını, iş bu nedenle davacı müvekkil şirketin uğramış olduğu zararların tazmini ve blokenin derhal kaldırılması sebebiyle bu davayı açma zorunluluğu doğduğunu belirterek müvekkil şirketin, davalı AKBANK'ın kusuru nedeniyle uğradığı maddi zararın karşılanabilmesi için şimdilik bankanın hesapta kaldığı süre boyunca uğranılan 100 ₺’ı aşkın zararın ve 1000 ₺ maddi tazminatın haksız blokenin uygulandığı tarih olan 27.04.2020 tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Davacının hesabından 08.09.2016 tarihinden sonra dava tarihine kadar otomatik ödeme ile de kredi tahsilatları olmuştur. Genel Kredi Sözleşmesi Madde 2.07 zamanında yapılmayan ödemelerin hesaplardan mahsup edilebileceğini belirtmekte olup, dosyada mevcut hesap hareketlerinden anlaşılan davacının takip hesabının olduğudur. Bu nedenle zamanında ödeme olmadığı ve hesaptan mahsup edildiği kanaatine varılmıştır. 17.03.2017 tarihinde 375,00 TL ve 02.03.2020 tarihinde 375,00 TL emekli maaş promosyonu ödemelerinin hesaba ödendiği tespit edilmiştir. Davalı Bankanın 22.07.2020 tarihli yazısında 02.03.2020 tarihinde 375,00 TL emekli maaş promasyon ödemesi yapıldığı ve bu ödemeye ilişkin taahhüdün telemarketing tarafından müşterinin kayıtlı telefonu aranarak ses kaydı ile alındığı belirtilmiştir....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; davalı banka tarafından davacının emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması, bloke nedeniyle ödenmeyen maaş bedelinin tahsili, rıza dışında yapılan promosyon ödemesinin iptali ve SGK kayıtlarından çıkarılması istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede; Taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi, SGK müzekkere cevabı, davalı banka genel müdürlüğüne yazılan müzekkere cevapları, davacının banka hesap ekstresi, yargılama aşamasında bankacı bilirkişiden alınan 26/04/2021 tarihli rapor, cari hesap kredisi sözleşmesi...
K A R A R Davacı, davalı bankadan kullanılan kredi taksitlerinin ödenmediğinden bahisle emekli maaşı bloke edilerek toplam 12.460,00 TL kesinti yapıldığını, blokenin iptali isteğine yönelik Söke Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/721 E. sayılı dosyasına açtığı davada blokenin kaldırılması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiğini, yapılan kesintilerin haksız ve yasal dayanağının bulunmadığını ileri sürerek; 12.460,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı banka vekili, davacının maaşından yapılan kesintinin sözleşme ve davacının rızasına dayandığını savunarak; davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 12.460,00 TL'nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı bankadan kullandığı muaccel hale gelmiş kredi taksitlerinin emekli maaşından alınıp alınamayacağı, ödenen bedellerin geri istenip istenemeyeceğine ilişkindir....
Yargıtay bozma ilamında; "... karar, davacı ve katılma yoluyla davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava, taraflar arasındaki tüketici kredisi sözleşmesinden doğan borcun davacının maaş hesabından kesilmesi işlemine karşı blokenin kaldırılması ve kesilen bedelin iadesi istemine ilişkindir. 17.4.2008 tarih ve 5754 Sayılı Yasanın 56.maddesi ile değişik 5510 Sayılı Yasanın 93. maddesinde; 'Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88.maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.' düzenlemesine yer verilmiştir....
Düzenleme ile birlikte somut olaya gelince; davacı yanca davalı bankada bulunan TR04 00111000 0000 0074 5430 93 nolu hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılması istemine yönelik işbu dava açılmıştır. Davacı yanın davalı bankada TR04 00111000 0000 0074 5430 93 no'lu hesabında 11.775,29 TL, bulunduğu, davalı bankaca 04/06/2018 ve 03/08/2018 tarihlerinde davacının mevduat hesabı yönünden şüpheli işlem bildiriminde bulunulduğu, MASAK tarafından ise 07/06/2018 ve 07/08/2018 tarihlerinde bildirilen hesaplar yönünden para çekilme işleminin 5549 Sayılı Kanunun 19/a.maddesi uyarınca 7 iş günü ertelenmesine karar verildiği ve yargılama sırasında davalı bankaca MASAK'ın ertelenmeme kararı üzerine takip ve davaya konu asıl alacağın davacıya ödendiği dosya kapsamıyla sabittir....
Somut olayda ise uyuşmazlık banka hesabına konulan blokenin kaldırılması istemine ilişkin olup, konusu bir miktar para alacağının ödenmesi olmayıp,blokenin haksız konulduğunun tesbiti ile kaldırılması talebine ilişkindir.Blokenin kaldırılması talebinin yanında faiz ve tazminat talepleri bir arada ileri sürüldüğünden, bu nitelikteki davaların bir bütün olarak ve işin esasına girilerek çözüme kavuşturulması gerekmektedir. O halde ilk derece mahkemesince davacının asıl talebi olan hesaptaki blokenin kaldırılması talebinin 6102 sayılı TTK 5/A maddesi gereğince arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı dikkate alınarak işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile HMK'nin 353/(1).a-4 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki blokenin kaldırılması/alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dava, kullanılan kredi nedeniyle emekli maaşına konulan blokenin iptali ile 5.000,00 TL alacak isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş, davacı ise katılma yoluyla temyiz talebinde bulunmuştur. 1-Davacı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesinde; davalının temyiz dilekçesinin, 17.10.2016 tarihinde davacıya tebliğ edildiği ve davacının katılma yoluyla kararı temyiz ettiğine dair dilekçenin 31.10.2016 tarihinde verildiği anlaşılmaktadır. HUMK.'...
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; kredi borcu nedeniyle davacının emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması ve kesilen bedellerin iadesi istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Bilindiği üzere 17/04/2008 tarih ve 5754 sayılı Yasa'nın 56. maddesi ile değişik 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesinde, bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez....