Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının bankadan kullandığı kredi borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödemesi zorunludur. (Yargıtay 13.H.D.01/02/2018 tarih ve 2015/34445 Eses, 2018/1149 Karar sayılı ilamı) Taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmelerinin 8. maddesinde kullandığı kredinin teminatı olarak banka nezdinde bulunan tüm alacakları, mevduat ve bloke hesapları üzerine hapis, mahsup ve takas etme yetkisini bankaya verdiği açık olup, banka bu yetkiyi davacının borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödemediği takdirde kullanacak olup, davacı tarafından kredi taksitlerinin ödenmediği, davacının bankadan kullandığı kredi borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödemek zorunda olup, kredi isteyen kişinin mali durumu ve maaş gelirine göre borcun ödenebileceği güvencesi ile kredi veren bankanın alacağının imkansızlaşması kötü niyetli bir kredi borçlusunun borcunu hiç ödememesi gibi sonuç doğuracaktır....

Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacı ile davalı banka arasında kredi kartı sözleşmesi yapıldığı ve bu kredi kartı borcundan ötürü maaş hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılması talep edildiği üzere taraflar arasında 4077 sayılı yasa kapsamında kalan bir hukuki ilişkinin kurulduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Davacı ile davalı banka arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Bu durumda uyuşmazlığın Kütahya Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının hesabında herhangi bir bloke olmadığını, davacı tarafın gerçeğe aykırı iddialar ile mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, davacı tarafından hesabında herhangi bir bloke bulunmaması nedeni ile davacı tarafın bu talebi bakımından davanın konusu bulunmadığını, banka aleyhine açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup reddini talep ettiklerini, davacının kredi ve kredi kartı borcunun kredili mevduat hesabından tahsil edilmesi yönünde müvekkil bankaya talimat verdiğini, davacı tarafından kredi borcu nedeni ile maaş hesabından tahsilat yapıldığını, maaşının blokesinin mümkün olmadığının iddia edildiğini, dava konusu 520- 6673713 numaralı vadesiz mevduat hesabının maaş hesabı olmayıp davacının tüm bankacılık işlemleri için kullandığı hesap olduğunu, davacı tarafın tüm kredi kullandırımlarının bu hesaba yapıldığı gibi kredili mevduat hesabı tanımlamasının da bu hesaba yapıldığını, bu nedenle davacı tarafın iddialarına itibar edilebilmesinin...

    Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23/09/2013 tarih ve 2013/46-2013/222 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı banka tarafından, müvekkiline gönderilen ihtarname ile, Kredili Bankomat 7/24 Sözleşmesi'ne istinaden 2.104,68 TL kredi borcunu ödemesinin ihtar edildiğini, ancak müvekkilinin, davalı banka nezdinde kredi hesabı ile sözleşmesinin bulunmadığını, bu hususun davalı bankaya bildirilmesine rağmen, davalı bankaca müvekkili hakkında sürdürülen yasal işlemler nedeniyle, müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, müvekkilin davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, blokenin kaldırılmasına, 1.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi...

      Aksi halde, kredi isteyen kişinin mali durumu ve maaş gelirine göre borcunun ödenebileceği güvencesiyle kredi veren bankanın alacağının imkânsızlaşması, kötü niyetli bir kredi borçlusunun borcunu hiç ödememesi gibi bir sonuç doğacaktır. 5. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir. VI....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ihtiyaç kredisi borcu nedeniyle davacının emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Bilindiği üzere 17.04.2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanun'un 56 ncı maddesi ile değişik 5510 sayılı Kanun'un 93 üncü maddesinde “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, Sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez....

          Tüketici Mahkemesinden verilen 05/02/2015 gün ve 2014/1778 E. - 2015/209 K. sayılı hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 12/04/2016 gün ve 2015/15714 E. - 2016/6417 K. sayılı ilamına karşı davacı tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R - 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK’un 440/3-I maddesindeki parasal sınır, 5236 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2015 yılı için 12.690,00 TL’dir. Davacı vekili, müvekkilinin maaş hesabının 1.621,21 TL'lik kısmına konulan blokenin kaldırılması ve kesinti yapıla bu miktarın iadesi ile bu miktarda manevi tazminata karar verilmesi isteminde bulunmuş, mahkemece 05/02/2015 gününde davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce verilen onama kararına karşı davacı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur....

            Davalı banka vekili, kredi sözleşmesi ve verilen taahhüt kapsamında davacının maaş hesabından kesintiler yapıldığını savunarak; davanın reddini dilemiştir....

              - KARAR - Davacı vekili, davalı bankanın müvekkilinin kredi kart borcu için maaş hesabından usulsüz kesinti yaptığını bunun yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, hesap üzerindeki blokenin kaldırılmasını ve kesintilerin iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ile banka arasında düzenlenen kredi kartı sözleşmesinin 24. maddesinde hesap üzerine bloke koyma yetkilerinin bulunduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacı ile banka arasında düzenlenen 20.07.2011 tarihli kredi kartı üyelik sözleşmesinin 24. maddesinde davalı bankaya maaş hesabı üzerinde bloke yetkisinin verilmiş olduğunun anlaşılmasına göre davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                Davacı tarafından imzalanan sözleşmelerin 13. maddesi ve aynı tarihli ek rehin taahhütnameleri ile otomatik virman talimatlarıyla borcun ödenmemesi halinde banka nezdinde bulunan tüm alacakları, mevduat ve hesapları üzerinde bloke, hapis, mahsup ve takas etme yetkisini davalı bankaya vermiş olup, kredinin geri ödemelerinin maaşı üzerinden yapılmasına da muvafakat etmiştir. Davacı taraf, kredi taksitlerinin bir kısmının ödenmemesi üzerine banka tarafından maaşından yapılan icra kesintisi haricinde maaş hesabından borca karşılık kesinti yapıldığından eldeki davayı açmış, ödenen taksitleri de geri istemiştir. (...) Davalı Banka sözleşme hükümlerine göre kesinti yapmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu