Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R 1-Davacı, davalı bankadan kredi çektiğini ve o esnada kendisine bilgisi olmadan otomatik ödeme talimatı belgesi imzalatıldığını, taksit vadeleri geldiğinde taksitlerin emekli maaşından çekilmesi yoluna gidildiğini, davalıya talimatın iptali talebinde bulunulduğu halde kabul edilmediğini ve çekilmeye devam edildiğini bu nedenlerle emekli maaşı üzerindeki blokenin kaldırılmasına ve ihtarından sonra çekilen taksit tutarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, açılan davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiş ve mahkemece verilen ek karar ile temyiz talebinin reddine karar verilmiştir....

    DAVA Davacı; davalı banka ile imzaladığı kredi sözleşmesine ek olarak "ek taahhütname" başlıklı sözleşme ile, kredi taksidinin davalının emekli maaş hesabından çekilmesi yönünde taahhüdünün alındığını ve kredi taksitlerinin emekli maaşından çekildiğini, 5510 sayılı Kanun'a göre emekli maaşının haczedilemeyeceğini ve haczedilebileceğine ilişkin önceden yapılan anlaşmaların geçersiz olduğunu ileri sürerek; emekli maaşı üzerindeki blokenin kaldırılmasına ve muvafakatnamenin geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesi talep etmiştir. II. CEVAP Davalı cevap vermemiştir. III....

      - KARAR - Davacı, davalı bankada maaş hesabı bulunduğunu, kredi kartı borcunu geciktirmesi gerekçe gösterilerek icra takibi başlatılmadan maaş hesabına bloke konularak kesinti yapıldığını ileri sürerek blokenin kaldırılmasına ve maaşından yapılan kesintilerin faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.  Davalı vekili, davacının kredi kartı borcunu ödememesi üzerine kanuni takibe düştüğünü ve imzaladığı kredi kartı üyelik sözleşmesinin 20. maddesinde yer alan rehin, takas, mahsup ve hapis hakkına istinaden bankanın kredi kartı gecikme tutarı kadar davacının maaşına bloke koyduğunu ve borcu tahsil ettiğini, müşterinin bilgisi dışında herhangi bir bloke veya tahsilat işlemi yapılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....

        UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; tüketici kredisi sözleşmesinden doğan borcu nedeniyle davacının maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması ve bloke nedeniyle banka borçlarına kesilen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacının, davalı bankanın şubesinde maaş hesabının bulunduğu, davaya konu işlemin davalı bankanın şubesinden değişik tarihlerde çekilen 4 adet (63.000, 20.000, 20.000, 20.000) toplamda 123.000 TL tutarındaki bireysel tüketici kredisinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır....

        Şti. ile davalı banka arasında akdedilen 30.11.2017 tarihli genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olması sebebiyle işbu kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için davacı kefilin mevduat hesabına 04.10.2018 tarihinde bloke koyduğu, bloke konulan miktarın 618.220,90-TL olduğu, dava açıldıktan sonra blokenin davalı tarafından kaldırıldığı ve hesapta bulunan bu paranın 22.06.2020 tarihinde davacıya iade edildiği, dosya kapsamı ile sabit olup, taraflar arasındaki ihtilafın konkordato sürecinde bulunan davacının mevduat hesabına konulan bloke konulmasının İcra İflas Kanunu ve taraflar arasında akdedilen sözleşmeye uygun olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır....

          Şti. ile davalı banka arasında akdedilen 30.11.2017 tarihli genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olması sebebiyle işbu kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için davacı kefilin mevduat hesabına 04.10.2018 tarihinde bloke koyduğu, bloke konulan miktarın 618.220,90- TL olduğu, dava açıldıktan sonra blokenin davalı tarafından kaldırıldığı ve hesapta bulunan bu paranın 22.06.2020 tarihinde davacıya iade edildiği, dosya kapsamı ile sabit olup, taraflar arasındaki ihtilafın konkordato sürecinde bulunan davacının mevduat hesabına konulan bloke konulmasının İcra İflas Kanunu ve taraflar arasında akdedilen sözleşmeye uygun olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır....

          Aksi halde; kredi isteyen kişinin mali durumu ve maaş gelirine göre borcunun ödenebileceği güvencesiyle kredi veren bankanın alacağının imkansızlaşması, kötü niyetli bir kredi borçlusunun borcunu hiç ödememesi gibi bir sonuç doğacaktır. Hal böyle olunca mahkemece uyuşmazlığın 5510 sayılı kanun, ahde vefa ilkesi ve tarafları bağlayan sözleşme hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekirken onanmasına karar verilmesi doğru olmayıp davalının karar düzeltme isteğinin kabulüyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda izah edilen sebeplerle davalının karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 10.03.2014 tarih ve 28716 esas, 6553 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasıyla hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 196,05 TL harcın istek halinde iadesine, 26.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            DAVA : Blokenin Kaldırılması DAVA TARİHİ : 16/03/2016 KARAR TARİHİ : 02/02/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2021 Mahkememizde görülmekte olan blokenin kaldırılması davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin 65071109 ve 65071108 numaralı bireysel emeklilik sözleşmelerine konu hesaplarına.......

              İlk Derece Mahkemesince "... kredi alacaklısı banka tarafından kredi borçlusu davacının emekli maaş hesabından ödenmeyen kredi taksitlerinin herhangi bir ihbar veya takip yapılmadan tahsil edilmesi, aralarında akdedilen kredi sözleşmesi ve dayanak teşkil eden otomatik virman ve rehin taahhütnamesi kapsamında sözleşme ve yasaya uygun olduğu ..." gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karara yönelik davacının istinaf talebi ... Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesince 5510 sayılı Yasa'nın 93. ve 2004 sayılı Yasa'nın 83/a maddelerinden sözedilip, ilk derece mahkemesi kararının yerindeliği saptanarak reddedilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin bu karara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle kararın onanması gerekir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA) Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06/04/2015 tarih ve 2014/209-2015/300 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, nüvekkilinin davalı banka ile kredi ve kredi kartı sözleşmesi akdettiğini, ödemelerini aksatması üzerine davalı banka tarafından emekli maaşına bloke uygulandığını ileri sürerek, blokenin kaldırılmasını, maaşından kesilen 1.264,01 TL'nin müvekkiline iadesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu