Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının bu davadaki amacı, yaptığı icra takibi nedeniyle alacağını tahsil edebilmek için yapılan taşınmaz devrine ilişkin tasarrufun kendisi yönünden geçersizliğini sağlamak olup, davacının bu hakkı ayni değil şahsi sonuç doğurur. Davada tasarrufun iptali sebeplerinin olması halinde dava konusu taşınmaz üzerinde haciz ve satış yetkisine karar verilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece dava konusu davalılar arasındaki taşınmaz devrine ilişkin tasarrufun iptali ile davacı alacaklıya icra takibine konu alacak ve fer'ileri ile sınırlı olmak üzere haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilmesi gerekirken kararda yalnızca tasarrufun iptaline karar verilmesi doğru değil res’en bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

    Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava İİK’nın 277 vd maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir. ( İİK.m.277 ) Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır. Somut olayda, davacı tarafından İİK’nın 143.maddesi gereğince kesin aciz belgesi dosyaya sunulmuş değildir....

      Mahkemece, tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için gerekli aciz durumunun bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir. (İİK.m.277) Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır. Ancak, bu eksiklik yargılamanın her aşamasında hatta temyiz aşamasında dahi giderilebilmesi mümkündür....

        Mahkemece, toplanan delillere göre, aciz halinde olan borçlunun borcun doğmundan sonra, kardeşine yaptığı tasarrufun İİK'nun 278, maddesine göre bağış niteliğinde olup iptali gerektiğinden davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne diğer davalı şirket ve davalı ...'in kötüniyeti ispatlanmadığından bahisle diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı, davalı ... ve .... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

          Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalılardan .... Madencilik İnş. Haf. Nak. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında takip yapıldığını, takibin sonuçsuz kaldığını borçlu şirkete ait iş makinelerini düşük bedeller ile diğer davalı şirket ve şahıslara devrettiğini belirterek yapılan satışların BK’nun 19.maddesi gereğince iptali ile İİK’nun 283.maddesinin kıyasen uygulanarak haciz ve satış isteme yetkisi verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali olduğu, 27.08.2013 tarihli haczin aciz belgesi niteliğinde olmadığı ve kesin aciz belgesi de sunulmadığından bahisle davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tasarrufun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Antalya 3.Asliye Ticaret Mahkemesi ile Antalya 4.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalının davacıya olan borcunun ödenmemesi üzerine davacı tarafından başlatılan takipte haczi kabil mal bulunmaması ve borçlunun davaya konu şirket hisselerini diğer davalılara devrettiği iddiasına dayalı tasarrufun iptali davasıdır. Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın İcra İflas Kanununa göre açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari ilişkiden kaynaklandığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

              in tasarrufun iptali davasında alınmış bir ihtiyati haczi olmadığı gibi takipten önce aldığı ihtiyati hacze dayalı satışa konu taşınmaz kaydına konulmuş bir haczi de bulunmamaktadır. ...’in haciz talep tarihi, 03.03.2015 dir. Haciz yolu ile takipte sıra cetvelindeki sıra, haciz tarihine göre belirlenir. Somut olaya baktığımızda müşteki tarafın 13.04.2011 tarihli geçerli bir haczi mevcut iken karşı tarafa ait 03.03.2015 tarihli hacze sıra cetvelinde yer vermek mümkün değildir. Şayet karşı taraf tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz kararı almış olsaydı, bu ihtiyati haciz tasarrufun iptali davasında karar tarihi olan 01.10.2012 tarihinde kesin hacze dönüşecekti. Böyle yapılmış olsaydı dahi, bu hacizden dolayı sıra cetvelinde pay ayrılabilmesi için, yasal süre içinde satış talep edilmesi ve haczin düşmemiş olması gerekirdi....

                ın şufa hakkını yasaya uygun olarak kullanmamış bulunmasına göre davalılar ..., ..., ... ve ... vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-İİK'nun 278 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarından amaç davacı alacaklının alacağının cebri ... yolu ile tahsilini sağlamaktır. Bu nedenlerle davanın kabulü halinde davacı alacaklının dava dayanağı takip dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olarak tasarrufun iptali ile alacaklıya haciz ve satış isteme yetkisinin verilmesi gerekir. Mahkemece, maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan tapunun iptali ile borçlu adına tesciline karar verilmesi doğru değildir. Ne varki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçiçi 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                  Şti olduğunu, ancak bu borçluya davada husumetin ileri sürülmediğini ve açıkladığı nedenlerle davanın tasarrufun iptali olarak görülmesi halinde davanın genel yetki kuralı gereğince müvekkilinin yerleşim yeri olan Adana Mahkemeleri'ne yetkisizlikle gönderilmesini, davanın muvazaaya dayalı tapu iptal tescil davası olarak kabul edilmesi halinde ise kesin yetki kuralı uyarınca dosyanın Kahramanmaraş Mahkemeleri'ne gönderilmesini talep etmiştir. Davalı .... San. ve Tic. AŞ. davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın İİK 277-282.maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, 6100 sayılı HMK 6 ve 7.maddeleri uyarınca genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi yetkili ve görevli olmakla; davalılar birden fazla ise davanın bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılacağının düzenlendiği, davalı ... Ltd. Şti. merkez adresinin ......

                    Mahkemece, istihkak davasının reddine, karşı davanın kabulü ile davalı borçlu ile davacı 3.kişi arasında yapılan ...plakalı aracın satışına ilişkin tasarrufun iptali ile bu araç üzerinde alacaklı tarafından haciz yürütülebilmesine, alacaklının tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK.nun 96 vd. maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK.nun 97/17 maddesine dayalı karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Dava konusu aracın trafik kaydı üzerine haciz şerhi 4.7.2008 tarihinde konulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu