Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında davacı alacaklı tarafından kesin veya geçici aciz belgesinin ibraz edilmesi gerekir. Somut olayda davacı tarafından dosyaya kesin ya da geçici aciz belgesi ibraz edilmemiştir. Mahkemece, takip dosyasında haciz yapılmadığı ve davacı tarafça hüküm verilinceye kadar aciz vesikası da sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de karar sonrası anılan işlemlerin tamamlandığı ve kesin aciz belgesinin de dosyaya ibraz edildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca hasıl olan yeni duruma göre karar verilmesi için hükmün bozulması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27.09.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Dava 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında davacı alacaklı tarafından kesin veya geçici aciz belgesinin ibraz edilmesi gerekir. Somut olayda davacı tarafından dosyaya kesin ya da geçici aciz belgesi ibraz edilmemiştir. Mahkemece, takip dosyasında haciz yapılmadığı ve davacı tarafça hüküm verilinceye kadar Aciz vesikası da sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de karar sonrası anılan işlemlerin tamamlandığı ve kesin aciz belgesinin de dosyaya ibraz edildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca hasıl olan yeni duruma göre karar verilmesi için hükmün bozulması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 04.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Dava 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında davacı alacaklı tarafından kesin veya geçici aciz belgesinin ibraz edilmesi gerekir. Somut olayda davacı tarafından dosyaya kesin ya da geçici aciz belgesi ibraz edilmemiştir. Mahkemece, takip dosyasında haciz yapılmadığı ve davacı tarafça hüküm verilinceye kadar aciz vesikası da sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de karar sonrası anılan işlemlerin tamamlandığı ve kesin aciz belgesinin de dosyaya ibraz edildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca hasıl olan yeni duruma göre karar verilmesi için hükmün bozulması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27.09.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Dava 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında davacı alacaklı tarafından kesin veya geçici aciz belgesinin ibraz edilmesi gerekir. Somut olayda davacı tarafından dosyaya kesin ya da geçici aciz belgesi ibraz edilmemiştir. Mahkemece, takip dosyasında haciz yapılmadığı ve davacı tarafça hüküm verilinceye kadar aciz vesikası da sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de karar sonrası anılan işlemlerin tamamlandığı ve kesin aciz belgesinin de dosyaya ibraz edildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca hasıl olan yeni duruma göre karar verilmesi için hükmün bozulması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27.09.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı karısı Fatma’ya onun da diğer davalı ...’e satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, kesin ya da geçici aciz belgesi sunulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

            Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında görevli mahkeme İİK’nın 281. maddesi uyarınca genel mahkemelerdir. Bu nedenle icra takibine konu edilen alacak miktarı ile tasarrufa konu malın değerinden hangisi az ise ona göre sulh hukuk ya da asliye hukuk mahkemesinin görevi belirlenmelidir. Görev, kamu düzenini ilgilendirdiğinden mahkemece re'sen gözetilmelidir. Dava konusu olayda davacının alacak miktarına göre davaya Asliye Hukuk Mahkemesi olarak devam edilmesi yerine yazılı şekilde tüketici mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 04.04.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmadığı gibi dava İİK.nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali isteğine ilişkin olduğu halde mahkemece TBK.nun 202. maddesi uyarınca hüküm kurulmuş olması da doğru değildir. Davacı, borçlu davalı.........nin ticari işletmesini diğer davalıya devretmesi nedeniyle aralarındaki tasarrufun iptalini talep etmiştir. Bu durumda mahkemece her iki davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi vasıtası ile inceleme yapılarak borçlu davalı tarafından diğer davalıya devredilen her hangi bir mal veya hakkın olup olmadığının araştırılması, istihkak davasına konu olan malların tasarrufun iptali davasının konusunu oluşturan mallar olup olmadığının araştırılıp irdelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır....

                Mahkemece, davanın İİK'nun 277.maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olduğu, ticari dava niteliğinde olmayıp genel mahkemelerde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere,mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 6100 sayılı HMK’nin ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile tasarrufun iptali davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunmasına bundan dolayı asliye hukuk mahkemelerinin görevine girdiği ve öte yandan 01/07/2012 tarihinden itibaren açılan davalarda artık asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki işbölümü değil görev ilişkisi olup, somut olayda da dava bu tarihten sonra 11.12.2015 tarihinde İİK.nin 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış bulunmasına ve yetki itirazının görevli...

                  Hukuk Dairesinin 19.03.2019 gün 2016/9821 Esas- 2019/3179 karar sayılı ilamı ile kararın gerekçesiz olduğundan bahisle bozulmasına karar verilmiş, bozmadan sonra mahkemece, ivazlar arasında fahiş fark olduğu gerekçesi ile tasarrufun İİK’nın 278/2. maddesi gereğince iptaline karar verilmiş; hüküm davalı ... Yurdakul tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Mahkemece, ivazlar arasında fahiş fark olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamıştır. Dava konusu taşınmazın tapudaki satış değeri 91.000,00 TL, bilirkişinin tesbit ettiği rayiç değer ise 635.000,00 TL olduğundan ivazlar arasında önemli bir oransızlık bulunmakla birlikte, İİK’nın 278/2. maddesi gereğince bu tasarrufun iptali için, tasarrufun acizden veya hacizden geriye doğru 2 yıl içinde yapılmış olması gerekir....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu...aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu şirket hisselerini davalılara devrine ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ... ve ...vekili ile davalı ... davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kesin aciz vesikası sunulmadığı, haciz tutanağı sunulmuş ise de borçlunun başkaca malvarlığının bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu