saat 20.23'te gerçekleşmesi nedeni ile havanın karardığı ve yeterli ışıklandırması olmayan traktörün kazaya karışan diğer araç tarafından görülmesinin mümkün olmadığının açık olduğu, traktör sürücülerinin özellikle gece vakti kara yoluna çıktıklarında görünürlüklerini arttırıcı ışık donanımı çalışır durumda bulundurmaları ve yönetmelik 1 sayılı cetvelde belirtildiği gibi traktör römorkları ve azami hızı 30 km/saati geçmeyen araçlarda arka işaret levhası yine avrupa ekonomik komisyonu regülasyonları ece r65 regülasyonuna göre onaylı olacak şekilde flaşörlü, yanıp sönen, sarı ışıklı, dönerli uyarı lambası bulundurulması zorunludur. kolluğun tespiti ve bayanlardan traktörün ışıklandırma sisteminin bulunmadığı bu hali ile gece vakti trafik güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde ışık donanımı bozuk traktör ile kara yoluna çıkmakla ktk'nın 30/a 52/b ve 63. maddesi ve yönetmeliğin 1 sayılı cetvelinde belirtilen kuralları ihlal ettiğini, davalı tarafın kaza esnasında havanın karardığı bir saatte...
Dava, traktör satışı nedeniyle düzenlenen fatura alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir. Davacı taraf, davalıya dört adet traktör satışı yapıldığını ve faturalar düzenlendiğini, traktör devirlerinin ilgili kişilere yapıldığını ancak davalının borcunu ödememesi üzerine hakkında icra takibi başlatıldığını, takibe itirazın haksız olduğunu beyan ederek itirazın iptalini talep etmiş, davalı taraf davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuş, Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili aleyhe hükmedilen vekalet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamını sağlamak üzere İİK'nın 67. maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davası, yani alacağın mevcut olup olmadığının yargılama konusu olduğu bir tür alacak davasıdır....
ın yola her an bir traktörün çıkabileceği ikazına rağmen hızını mahal şartlarına göre ayarlamadan seyrini sürdürmesi, yola intikal eden traktörü farkettiğinde, hızının etkisi neticesi aldığı fren ve direksiyon tedbirinde başarılı olmaması nedeniyle kazaya sebebiyet vermekle asli derecede, sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen traktör sürücüsünün tali derecede kusurlu olduğu belirtilmiş, Eldeki davada 20.02.2012 tarihli ...... tarafından düzenlenen raporda da aynı gerekçelerle davalı sürücünün %75, sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen traktör sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş, Davacı vekili 04.04.2012 tarihli dilekçesi ile açıkça "davalı ......'ın kazada %75 oranında kusuru bulunduğunu tespit eden rapora bir diyeceği olmadığını" bildirmiş, mahkemece de bu kusur oranı benimsenmiştir. Aktüerya bilirkişi raporunda ise olayda davacının kusuru olmadığından hesaplanan tazminattan indirim yapılmadığı belirtilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, murisin rahatsızlığı döneminde muvafakati olmadan davalı 3. eşi ...'in vekaleten davacılardan mal kaçırmak amacıyla murise ait 977 ve 859 parsel sayılı taşınmazları diğer davalıya devrettiğini, 1238 parselin ise dava dışı üçüncü kişilere geçtiğini, murisin traktör römork gibi araçlarının da satıldığını, devir işlemlerinin yapıldığı tarihlerde murisin akli melekelerinin yerinde olmadığını, bu nedenle dava konusu 977 ve 859 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras hisseleri oranında davacılar adına tesciline, aksi takdirde bedelinin tespiti ile davacılara hisseleri oranında verilmesine, 1238 parsel, traktör ve diğer sair aletlerin de dava tarihi itibariyle gerçek değerlerinin tespiti ile davacılara hisseleri oranında verilmesini istemişlerdir....
TL bedelle kefil olunmasının hayatın olağan akışına aykırı bir durum olduğunu, davacı bankanın müvekkiline herhangi bir haber vermeden Ahmet Kurt' a limitini bilmediği çiftçi üretici kartı adı altında bir kredi kartı verdiğini, Traktör bayiliği yapan bir esnafa, yalnızca çiftçilere özgü bir kredi kartının haricen verilmesinden bir sorumluluğunun oluşmayacağı kanaatinde olduklarını, davacının müvekkili aleyhine başlatmış olduğu icra takibi kötü niyetli olduğunu, dosya kapsamında gerek TBK gerekse BK yönünden inceleme yapıldığında kefilliğin geçerli olmadığını, İlk derece Mahkemesince yazılan gerekçenin yeterli olmadığı kanaatinde olduklarını Yozgat 2....
- K A R A R - Davacılar vekili, müvekkilleri aleyhine davalı yanca bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, icra takibine konu bononun traktör alım satımının teminatı olarak düzenlendiğini, ancak müvekkilinin kredi başvurusunun bankaca reddedildiğini, bunun üzerine davalı yanca traktörün 3. bir kişiye satışının yapıldığını, dolayısıyla dava konusu teminat bonosunun bedelsiz kaldığını ileri sürerek icra takibine konu bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının dayandığı sözleşme ile dava konusu bononun bir ilgisinin bulunmadığını, davacıların iddialarını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava konusu traktör üzerinde Söke Noterliğinin 18/02/2016 tarihli 1032 yevmiye nolu belgesi ile senet karşılığı Hüseyin Avni Özbaş lehine mülkiyeti muhafaza kaydı bulunduğunu, hayatın olağan akışı içinde ve günümüz araç piyasasındaki fiyat durumları da göz önüne alındığında, 70.000,00 TL'ye traktör alınmasının çok güç olduğunu, alınsa bile günümüz teknolojik koşulları, işin kaliteli bir şekilde yapılması bakımından bu bedelle traktör alınmasının mümkün olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Dava, muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, tapulu taşınmazların harici satışının geçerli bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Gerek dava dilekçesinde ve gerekse de yargılama aşamasındaki beyanlarda yapılan satış işlemlerinin davacının yaptığı icra talebini sonuçsuz bırakmak amacıyla yapıldığı belirtilerek açıkça muvazaa olgusuna dayanılmıştır. (BK m.18). Kural olarak üçüncü kişiler (olayımızda davacı) muvazaa nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde, tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü, danışıklı olan bir hukuki işlem ile üçüncü kişinin zararlandırılması ona karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Şu durumda uyuşmazlığın, BK'nun 18. maddesi hükümleri uyarınca çözümlenmesi gerekir. Mahkemece, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelerle davanın reddi yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi borçlu vekili icra mahkemesine başvurarak diğer şikayetleri ile birlikte İcra Müdürlüğü'nün 2013/8106 Esas sayılı dosyası ile haczedilen meyvelerin pazarlık sureti ile satışının usule aykırı yapıldığını ileri sürerek 15.05.2014 tarihli satışın iptalini istemiştir. İİK’da pazarlık suretiyle satış 119. maddede düzenlenmiş olup, pazarlıkla satışın şekline ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. O halde, pazarlıkla satışın normal bir satış olduğunun kabulünden hareketle bu satışın BK.’nun 225 ve onu izleyen maddelerine göre genel mahkemelerden iptali istenebilir....
Satım konusu traktör, trafik sicilinde kayıtlı ve satışı resmi şekile tabi olup ödeme amacıyla peşinat olarak verildiği ileri sürülen traktör de aynı şartlara tabidir. Peşinat olarak traktör verildiğine dair resmi ya da gayri resmi yazılı bir belge bulunmamaktadır. Bu durum, tanık beyanı ya da teamül ile ispat olunamaz. Mahkemece bu yön gözetilmeden delil takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....