İcra Müdürlüğü’nün 2014/8682 Es. sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, takibe itiraz edilmediğinden kesinleştiğini, bilahare davacı şirkete 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, davacı şirketin 1. ve 2. haciz ihbarnamesine verdiği cevapta firmalarında ... adında çalışan bulunmadığı belirtilerek borca itiraz edilmediğini, 3. haciz ihbarnamesine karşı ise takip borçlusu ...'ın şirketleri nezdinde hiçbir hak ve alacağının bulunmadığına dair fatura ve cari hesap ekstresinin ibraz edilerek itiraz edildiğini, her ne kadar davalı ... hakkında ... 19. İcra Müdürlüğü’nün 2014/8804 Es. sayılı dosyası ile başlatılan takip dosyasından davacı şirkete haciz ihbarnamesi gönderilmiş ise de, kendi dosyalarından gönderilen haciz ihbarnamesinin davacı şirkete daha önce tebliğ edildiğini, bu itibarla ... 6. İcra Müdürlüğü’nün 2014/8682 Es. sayılı dosyasına yatırılması gereken borç miktarının haksız yere ... 19....
Genel Müdürlüğüne 89/1 Haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bu birinci haciz ihbarnamesi 24.07.2018 tarihinde Genel Müdürlüğü'ne tebliğ edildiğini, müvekkili tarafından iş bu 89/1 Haciz İhbarnamesine 25.07.2018 tarihinde cevap verildiğini, müvekkili tarafından 89/1 birinci haciz ihbarnamesine verilen cevabi yazıya rağmen icra müdürlüğünce 89/2 haciz ihbarnamesi gönderilmiş ve ihbarname 01.10.2018 tarihinde müvekkille tebliğ edildiğini, müvekkili tarafından iş bu 89/2 haciz ihbarnamesine 02.10.2018 tarihinde cevap verildiğini, Ankara 33. İcra Müdürlüğüne teslim edildiğini, müvekkili tarafından 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerine cevap verilmesine ve itiraz edilmesine rağmen bu defa da Gebze 4.İcra Müdürlüğü 2018/33060 esas sayılı dosyasından 89/3 Haciz ihbarnamesi gönderilmiş ve 18.10.2018 tarihinde müvekkile tebliğ edildiğini, arz ve izah edilen hususlar nedeni ile İİK....
İcra Müdürlüğü'nün 2009/1145 Esas sayılı icra takip dosyasına taraf olmadığını, müvekkili şirkete herhangi bir tebligat yapılmadığını, takip alacaklısı ... ve takip borçlusu dava dışı ...'ın müvekkili şirket ile hukuki bir ilişkisi bulunmadığını, haciz ihbarnameleri gönderilen Club Crystal Otel'in Antalya merkezli Barut Holding'e bağlı bir otel olup, müvekkili şirket ile herhangi bir bağlantısı bulunmadığını, buna rağmen müvekkili şirket aleyhine haciz yapıldığını, yapılan haczin haksız ve temelsiz olduğunu iddia ederek müvekkili şirket aleyhine konulan haciz miktarında borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında; davacı şirketin Club Crystal Bodrum Oteli'nin sahibi ve işleticisi olup, davaya konu icra dosyasının tarafı ve muhatabı olduğunu, davacı şirketin işleticisi olduğu otele tüm haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiğini, haciz ihbarnamelerinin kesinleştiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
YANIT: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacılardan ...’e 3. haciz ihbarnamesi gönderilmemiş olduğundan işbu davayı açmakta hukuki yararı olmadığı, usulüne uygun olarak yapılan birinci ve ikinci haciz tebliğlerine davacı taraflarca süresi içinde itiraz edilmemiş olup yasa gereği borç zimmetinde sayıldığı, davacılar üzerine düşen ispat yükünü hiçbir surette yerine getirmediğinden soyut beyan dışında hiçbir delil ortaya koyamadığı, ihbarnamelere itiraz etmeyerek borcun zimmetinde sayılmasına sebep olan davacıların üzerine düşen ispat yükünü yerine getirmediğinden ispatlamayan davanın reddi ile davacıların İİK 89/3 hükmü uyarınca tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir. KANITLAR VE GEREKÇE : Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davacı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 89/3. maddesine dayalı borçlu olmadığının tespiti istemiyle dava açmıştır....
birinci haciz ihbarnamesinin Tebligat Kanununa uygun tebliğ edilmediğini, tebliğ memuru tarafından mazbatada yapılan açıklamaya göre iş bu tebligatın sözde enişte Musa Ergin tarafından tebliğ alındığını, ancak böyle bir kişinin aynı konutta oturmadığını, yapılan işlemin usule uygun olmadığını, davacı müvekkili aleyhine yapılan ve usulsüz 89/1 haciz ihbarnamesinin ardından akabinde İ.İ.K'nun 89/2 madde uyarınca ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğe çıkartıldığını, birinci haciz ihbarnamesi usulü uygun olarak tebliğ edilmediğinden ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğe çıkarılmasının İ.İ.K'na göre mümkün olmadığını, kaldı ki bu tebliğ mazbatasında birinci haciz ihbarnamesinde enişte olan Musa Ergin'in bu kez komşu olarak çıktığını, bu durumun da aslında birinci haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğini kanıtladığını, yine aynı mazbatada komşunun imzadan imtina ettiğinin yazıldığını, mazbatanın üzerinde Musa Ergin'in isim ve imzası bulunmadığını, bu nedenlerle öncelikle icra dosyası hakkında...
Dosyada bulunan bir kısım evraklardan davalının dava dışı ... aleyhine Kayseri ...İcra Dairesi'nin ... esas sayılı dosyasında 30.000 TL bedelli senede dayalı olarak toplam 38.502,74 TL'nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlattığı, davacıya birinci haciz ihbarnamesi ve maaş haciz müzekkeresi konulu tebligatın 28/08/2015'te, ikinci haciz ihbarnamesinin 29/01/2016'da , üçüncü haciz ihbarnamesinin ise 03/03/2016'da tebliğ edildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 02/08/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacıya ait 2015, 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin incelendiği, bu defterlerin sahibi lehine kesin delil vasfını haiz olduğu, davalının kayseri ... İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı dosyasında bonoya dayalı olarak icra takibi başlattığı, takip borçlusunun dava dışı ... olduğu, davacı şirket tarafından 16/10/2015 tarihinden itibaren 29/05/2017 tarihine kadar olan dönem içerisinde ...'...
Davacının dava konusu yapmış olduğu ihtilaf İİK m. 89'a göre gönderilen haciz ihbarnamesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğine ilişkin olup, birinci ve ikinci haciz ihbarnamesinin UETS sisteminde kayıtlı adreslerine gönderilmediğini, 3. Haciz ihbarnamesinin ise; 23.02.2023 tarihinde gönderildiği ve bu nedenle dava açtığı belirtilmiştir. Ancak davacının belirtmiş olduğu İİK m. 89/ son f’da yer alan ek hükme göre “(Ek fıkra:6/12/2018-7155/12 md.) Bu madde uyarınca haciz ihbarnamelerinin bildirimi ve bu ihbarnamelere verilecek cevaplar, güvenli elektronik imza kullanılmak suretiyle Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi ve bu sisteme entegre bilişim sistemleri üzerinden de yapılabilir. Bu usulle yapılan bildirim tebliğ yerine geçer.” UETS’de kayıtlı adresi bulunanlara bu adres üzerinden tebligat yapılması gerekmekte olup, bu adresin bulunduğu hallerde UYAP sistemi üzerinden fiziki olarak tebligat yapılmasına izin verilmemektedir....
icra dosya borçluları ... ve ... ile arasındaki alacak-borç ilişkisi göz önüne alınarak davacı tarafa birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderilmesi talep edilmiş olduğunu, davacı taraf aksi yönde beyanlarının kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafın icra dosyasının borçlusu ...'...
Şahıs olarak taşınır ve taşınmazlarına haciz konulduğunu, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcunun olmadığını, ayrıca icra dosyasından yapılan tebligatların hiç bir şekilde müvekkilinin eline ulaşmadığını, haricen 01/06/2020 tarihinde borcun kesinleştiğini öğrendiğini, haciz ihbarnamelerinin müvekkilinin evde olmamasından dolayı muhtara tebliğ edilip dosyanın kesinleştirildiğini, müvekkilinin bilgisine ulaşılmadığını, bütün tebligatların usulsüz olup iptali gerektiğini, birinci haciz ihbarnamesine ait tebliğ mazbatasına bakıldığında müvekkilinin nerede olduğuna dair kimin beyanının alındığının belli olmadığını, tebligatın usule uygun görüntüsü verilmesi için üzerine bir isim karalandığını, ancak bu ismin kim olduğunun belli olmadığını, ikinci haciz ihbarnamesinde de aynı durumun mevcut olduğunu ve kime haber verildiğinin belli olmadığını, üçüncü haciz ihbarnamesinde ise müvekkilinin kapısına haber kağıdı yapıştırıldığından bahsedildiğini, ancak bunun tamamen gerçek dışı olduğunu, tüm...
İcra Müdürlüğünün 2010/13550 sayılı dosyasında İİK'nın 89. maddesine göre birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, yapılan tebligatların usulsüz olması nedeniyle davacının itiraz edemediğini, üçüncü haciz ihbarnamesini davacının 10/05/2012 tarihinde öğrendiğinden tebliğ tarihinin bu tarih olarak kabul edilmesi gerektiğini, bahsedilen takip borçlusunun davacının eski eşi olup 30 yıldır görüşmediklerini ve takip borçlusunun davacıda hiçbir alacağı bulunmadığını ileri sürerek davacının takip borçlusuna ve davalıya borçlu olmadığının tespit ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıya yapılan tebligatların usulüne uygun olduğunu ve üçüncü haciz ihbarnamesinin kesinleştiğini davacının süresi içinde itiraz etmediğini açılan davanın kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....