Tespiti istenen miktar sınırı aşıyor olsa bile varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinletilmesi mümkündür. 506 sayılı Kanunun 78. maddesinde ve 5510 sayılı Kanunun 82. maddesinde prime esas günlük kazançların alt ve üst sınırlarının ne olacağı gösterilmiştir. Günlük kazancın alt sınırı HUMK’nun 288. maddesinde belirtilen sınırı aşıyorsa ücretin yazılı delille saptanması gereğinin pratikte bir önemi kalmayacaktır. Zira 506 sayılı Kanunun 78. maddesine göre, “...günlük kazançları alt sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden hesaplanır”. 82. madde de bu düzenlemeye paralel bir hüküm içermektedir. Ücretin alt sınırla tespit edilen miktardan fazla olması halinde ise günlük kazancın hesaplanmasında asgari ücret esas alınır....
Tespiti istenen miktar sınırı aşıyor olsa bile, varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinletilmesi mümkündür (HMK m. 202). 506 sayılı Kanunun 78. maddesinde prime esas günlük kazançların alt ve üst sınırlarının ne olacağı gösterilmiştir. Günlük kazancın alt sınırı, HUMK'nun 288. maddesinde belirtilen sınırı aşıyorsa ücretin yazılı delille saptanması gereğinin pratikte bir önemi kalmayacaktır. Zira, 506 sayılı Kanunun 78. maddesine göre, günlük kazançları alt sınırın altında olan sigortalılar ile, ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden hesaplanacaktır. Somut olayda, Mahkeme; davacının, 28.05.2006-13.07.2007 tarihleri arasında T....Şti'de çalıştığının tespitine ve prime esas kazancın ise; işçi alacağı davasında da kabul edilen, 2000 dolar karşılığı Türk Lirası üzerinden tespitine karar vermiştir....
Aracı kavramı, her şeyden önce, asıl işverenin varlığını, bir başka işverenin asıl işverene ait işin bir bölümünü yapmayı üstlenmesini ve asıl işverene ait iş yerinde veya iş yerinin bir bölümünde iş alanın kendi adına sigortalı çalıştırmasını gerektirir. Asıl işverenle aracı arasındaki ilişki taşıma, eser ve benzeri sözleşmelere dayanabilir ise de, hiç bir şekilde hizmet akdi unsurları bulunmamalıdır. Burada önemli olan yön, asıl işverene ait işin bir bölümünün aracı tarafından görülmesidir. Aracı kavramının belirleyici özelliği, asıl işverene ait işten bir bölüm iş alınması ve bu işte kendi adına sigortalı çalıştırılmasıdır. 506 sayılı Kanunun 4. maddesinde ise, “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir....
Günlük kazancın alt sınırı HUMK’nun 288. maddesinde belirtilen sınırı aşıyorsa ücretin yazılı delille saptanması gereğinin pratikte bir önemi kalmayacaktır. Zira 506 sayılı Kanunun 78. maddesine göre, “....günlük kazançları alt sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden hesaplanır” 82. madde de bu düzenlemeye paralel bir hüküm içermektedir. Ücretin alt sınırla tespit edilen miktardan fazla olması halinde ise günlük kazancın hesaplanmasında asgari ücret esas alınır. Yerel mahkemece, hizmet tespitine ilişkin kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına karşın yukarıda belirtilen esaslar dahilindeki ilgili kayıt ve belgeleri içermeyen talebe konu döneme ilişkin asgari ücretin üzerinde sigorta primine esas kazancın tespitine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir....
Günlük kazancın alt sınırı HUMK’nun 288. maddesinde belirtilen sınırı aşıyorsa ücretin yazılı delille saptanması gereğinin pratikte bir önemi kalmayacaktır. Zira 506 sayılı Kanunun 78. maddesine göre, “....günlük kazançları alt sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden hesaplanır” 82. madde de bu düzenlemeye paralel bir hüküm içermektedir. Ücretin alt sınırla tespit edilen miktardan fazla olması halinde ise günlük kazancın hesaplanmasında asgari ücret esas alınır. Yerel mahkemece, hizmet tespitine ilişkin kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına karşın yukarıda belirtilen esaslar dahilindeki ilgili kayıt ve belgeleri içermeyen talebe konu döneme ilişkin asgari ücretin üzerinde sigorta primine esas kazancın tespitine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir....
Mahkemece, davanın kabulü ile, 26.05.2003 - 07.08.2003 tarihleri arası 71 gün, günlük 17.49 TL, 06.02.2004 - 19.04.2004 tarihleri arası 73 gün, günlük 24.18 TL, 08.08.2003 - 31.12.2003 tarihleri arası 142 gün, günlük 17.49 TL, 01.01.2004 - 05.02.2004 tarihleri arası 35 gün, günlük 24.18 TL, 20.04.2004 - 17.03.2005 tarihleri arası 327 gün , günlük 27.9TL ücretle çalıştığının tespitine , dair hüküm kurulmuştur. 1-Hizmet tespiti yönünden; Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur....
Günlük kazancın alt sınırı HUMK’nun 288. maddesinde belirtilen sınırı aşıyorsa ücretin yazılı delille saptanması gereğinin pratikte bir önemi kalmayacaktır. Zira 506 sayılı Kanunun 78. maddesine göre, “....günlük kazançları alt sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden hesaplanır”. 82. madde de bu düzenlemeye paralel bir hüküm içermektedir. Ücretin alt sınırla tespit edilen miktardan fazla olması halinde ise günlük kazancın hesaplanmasında asgari ücret esas alınır. Eldeki davada yukarıdaki esaslar dahilindeki yapılan incelemede, davacının prime esas kazacın tespitine yönelik talebinin belirtilen kayıt ve delillerle ispatlanamadığı anlaşıldığından talebin reddi gerekir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum ve davalı işveren vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, davalı işveren nezdinde, 20.05.1988 tarihinde geçen bir günlük sigortalı hizmet süresinin tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece, 30.05.1988 tarihi itibariyle bir günlük çalışmanın tespitine karar verilmek suretiyle, istem, kısmen hüküm altına alınmıştır. Davacının vekili bulunmamasına rağmen lehine vekalet ücreti hükmedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya ait hizmet döküm cetvelinde, 04.07.1983 tarihinden itibaren davalı işyerinden 17 günlük bildirim yapıldığı, davacı vekili tarafından verilen 29.03.2016 tarihli ıslah dilekçesinde; dava dilekçesindeki, 01.01.1983-25.07.1989 tarihleri arasındaki çalışmalarının tespiti ve 01.01.1983 tarihinin sigorta başlangıç tarihi olarak tespiti talebinin, 04.07.1983 tarihinde davalı işyerinde 1 günlük çalışmasının tespiti ve 04.07.1983 tarihinin sigorta başlangıç tarihi olarak tespiti şeklinde ıslah edilmek suretiyle değiştirildiği, davacı tarafça talep daraltıldığı için dava bir nevi kısmen kabul edildiği gerekçesi ile davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedildiği, davanın 09.03.2015 tarihinde açıldığı görülmektedir. 1-Davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları yönünden; dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre sair itirazların reddi gerekir. 04.07.1983 tarihinden itibaren davalı işyerinden 17 günlük bildirim yapılmıştır...
-30.06.2012 tarihleri arasında 126 gün ve günlük 29,55 TL kazançla 01.07.2012-31.12.2012 tarihleri arasında 126 gün ve günlük 31,35 TL kazançla 01.01.2013-28.03.2014 tarihleri arasında 315 gün ve günlük 44,45 TL kazançla olmak üzere; toplam 3381 gün, hizmet akdi ile çalıştığının tespitine " karar verilmiştir....