Davacı ... da; taşınmazın tamamının kendisine ait olduğu, beyanlar hanesindeki şerhin iptal edilerek zilyet olarak adının yazılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, dava dosyaları birleştirildikten sonra çekişmeli yeri 30 yılı aşkın süreyle ...'nın kullandığı gerekçesiyle ... tarafından açılan davanın kabulüne, ...'nın davasının reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi Hazine adına tesciline, beyanlar hanesindeki şerhin iptal edilerek bunun yerine “Taşınmazın ve üzerindeki bahçenin ...'nın kullanımında olduğu" şerhinin yazılmasına karar verilmiş, hüküm ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Mahkemece yapılan keşif sonunda taşınmazı hiç kimsenin kullanmadığı anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine, beyanlar hanesindeki şerhin iptaline, kullanıcı kısmının boş olarak bırakılmasına karar verilmiş ise de, talep dışına çıkılarak beyanlar hanesindeki şerhin tamamen kaldırılması doğru değildir. Zira, H.Y.U.Y.'nın 74. maddesi gereğince Hakim taleple bağlıdır. Talep dışına çıkarak karar veremez. Bu nedenle, Hazinenin beyanlar hanesindeki şerhin kaldırılmasına yönelik herhangi bir davası bulunmadığı takdirde, mahkemece davanın reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken beyanlar hanesindeki şerhin tamamen kaldırılması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı H..... D..'ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 15/12/2010 günü oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil, Şerhin Düzeltilmesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve beyanlar hanesindeki şerhin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı ile hazırlanan, 28.01.2022 tarihli ve 31733 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (7.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 03.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Dava, beyanlar hanesindeki şerhin iptaline yöneliktir. Ne var ki, mahkemece dava kabul edilmiş olmasına rağmen hükümde, edinme sebebinin 4. satırından itibaren olan bölümünün düzeltilmesine karar vermiş, beyanlar hanesindeki şerhin düzeltilmesi yönünde bir hüküm kurulmamıştır. Bu durumda gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluştuğu gibi, hükmün bu haliyle infazı da mümkün bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davanın beyanlar hanesine yönelik olduğu göz önüne alınarak, infazı sırasında çelişki uyandırmayacak şekilde yeni hüküm kurulması zorunludur. Davalının temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 05.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 19.10.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda beyanlar hanesindeki ölü kaydının düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 1.2.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava konusu taşınmazın tapulama tespiti 1988 yılında yapılmıştır. 476 parsel sayılı taşınmazın edinme sebebi sütununda malik ... oğlu ...'in 1942 yılında öldüğü tespit edilmiş ve kütüğün beyanlar hanesine "... oğlu ...'in ölü" olduğu yazılmıştır. Davacı 476 parselin maliki olduğunu, kütüğün beyanlar hanesindeki ... oğlu ...'in ölü olduğuna dair düşen şerhin terkinini istemiştir....
Dosya kapsamından, davacı vekilinin, çekişmeli taşınmazın kadastroda hatalı olarak tespit edilmesi sonucunda kullanıcı olarak müvekkilinin ismine yer verilmeyip kullanıcı olarak davalı gerçek kişinin isminin yazıldığını, ancak taşınmazın müvekkili tarafından kullanıldığı, ceza ihbarnameleri, vergisi ve diğer her türlü ödemesinin müvekkili tarafından yapıldığını, ileri sürerek beyanlar hanesindeki şerhin düzeltilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır. Somut olayda, dava zilyetliğin korunması istmine ilişkin olmayıp, taşınmazın tapu kaydındaki şerhin düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu ve HMK'nın 2/1 maddesi gereğince uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09/02/2016 günü oy birliği ile karar verildi....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, beyanlar hanesindeki taşınmazın ...’in kullanımında olduğuna ilişkin şerhin iptaline, beyanlar hanesine “taşınmazın bahçe ve 1 katlı bina olarak 2009 yılından bu yana ... tarafından kullanıldığının yazılmasına, tespit gibi Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Kanun'un 8 inci maddesi gereğince yapılan kadastro tespitinde, üzerindeki zeytin ağaçlarının davalıya ait olduğu yönünde beyanlar hanesine şerh yazılan taşınmazın, tarla niteliği ile Hazine adına tespitinin yapıldığı, yargılama sırasında beyanlar hanesindeki şerhin iptalinin talep edildiği, yapılan yargılaması sonunda, taşınmaz üzerinde, kadastro tespitinden önce davalı tarafından yetiştirilen zeytin ağaçlarının bulunduğu anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davacı tarafın, mevcut şerhin düzeltilmesi yönündeki terditli talebinde hukuki yararının bulunmadığı dikkate alınmadan davanın kısmen kabulü ile beyanlar hanesindeki şerhin sadece bilirkişi raporuna atıf yapılarak düzeltilmesine karar verilmesi isabetsiz ise de, tarafların bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının bulunmadığı" belirtilerek, davacı Hazine vekilinin şerhin silinmesi yönündeki talebinin reddine ilişkin karara karşı ileri sürdüğü istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesinin...
un lehine olan şerhin kaldırılıp kaldırılmaması noktasında, toplanan tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi; kabule göre, dava reddedildiği halde beyanlar hanesindeki davaya konu şerhin kaldırılmasına karar verilmesi de isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 24.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 2005 parsel sayılı 1623,56 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...oğlu B. ...'ın kullanımında olduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanıcı isminin düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 101 ada 2005 nolu parseldeki beyanlar hanesinde yer alan ...oğlu B. ... kullanımındadır şerhindeki (B) harfinin iptaline ve tapu kaydındaki beyanlar hanesindeki şerhin bu şekilde düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....