Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hesabına ihbar tarihinden sonraki 8 iş günü 31/01/2017 gibi hukuki olgular konusunda takdir tamamen Sayın Mahkemeye ait olacağı..." sonuç ve mütalaa ettiği görüldü. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 56. maddesi hükmüne göre "Hakim bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz ön önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir." hükmü yer almaktadır. Manevi tazminat, duyulan elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hakim, M.K'nın 4. maddesi gereğince hak ve nesafet göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmeli, manevi tazminat miktarı tespit edilirken somut olayın özelliği, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumu, paranın alım gücü, geçici ve sürekli iş göremezlik oran ve süreleri, tedavi süreci, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetilmelidir....

    Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.”, 56.maddesi;“Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” 58. maddesi;“Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Hakim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir.” şeklindedir. Müvekkilimiz, meydana gelen trafik kazası neticesinde, günlerce hastanede yatmak zorunda kalmıştır. Bu kaza nedeniyle müvekkilimin vücudunda kırıklar ve birtakım hasarlar oluşmuştur....

      Davacının yaralanma sebebiyle manevi zarara uğradığı, bedensel ve ruhsal acılar çektiği, anne ve babanın da oğullarının yaralanması neticesi üzüntü ve elem duyduğu olağan hayat tecrübesi ile sabittir. Bunun ayrıca ispatı gerekmez. Davacıların manevi tazminat isteği haklı ve yerindedir. Kazadaki kusur durumu, yaralanmasının mahiyeti, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak talep edilen manevi tazminat talebi kısmi olarak kabul edilmiştir....

        Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, iş kazası sonucu bedensel bütünlüğü zarara uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

          in kendi yaralanması sebebiyle değil annesinin yaralanması sebebiyle manevi tazminat talep ettiği, dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56. maddesinde ağır bedensel zarar yada ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar para ödenmesine karar verilebilineceğinin düzenlendiği, buna göre yaralananın yakınlarının manevi tazminat davası bakımından hak sahipliği durumunun ön şartı olarak "ağır bedensel"zarar koşulunu getirdiği, yakınların aynı olay sebebi ile ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğü ağır şekilde bozulmuşsa onların da manevi tazminat isteyebileceklerinin kabul edilmesi gerektiği, somut olayda davacı ...'...

            yönünden ise, davacı ...’de meydana gelen yaralanmanın ağır bedensel zarar kapsamında olmadığı, zira davacı ...’de sürekli maluliyet oluşmadığı, bu nedenle davacılardan anne ve babanın manevi tazminat isteminde bulunamayacakları, ...’in meydana gelen kazada kusursuz olması, yaralanmasının kendisinde yarattığı manevi zarar, acı ve elem, tedavi süreci, iki aylık iyileşme süresi, kazanın meydana geliş şekli, tazminatın amacı ve kendisinden tazminat talep edilen davalı şirketin kazada %25 oranında kusurlu olmasının da dikkate alındığında davacı ...’in manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.500 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 03/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ...’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacılar ... ile ...nin manevi tazminat taleplerinin ve davacı ...’ün maddi tazminat talebinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş; karara karşı, davacılar tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

              "Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan" başlığı altında düzenlenen 818 sayılı Borçlar Kanununun 46.maddesinde (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Bedensel Zarar başlıklı 54.maddesi) bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücü kaybı zarar türleri arasında yer almaktadır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir....

                Ancak, davacı eş tarafından davacı işçinin zarar görmesinden doğan yansıma nedeniyle manevi tazminat talep edilmiş olup, TBK m.56 "Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir." şeklinde ki düzenleme karşısında, davacı T1 %3 maluliyet oranı göz önüne alındığında ağır bedensel zararın oluşmadığı görülmekle davacı eşin manevi tazminat talebinin şartları oluşmadığından mahkemece bu talebin reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davacı T2 'in manevi tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/510 KARAR NO : 2023/554 DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ : 02/10/2020 KARAR TARİHİ : 15/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan ---sevk ve idaresindeki ----- plakalı otomobil ile davalılardan---- sevk ve idaresindeki ----plakalı otobüsün çarpışması sonucu davalı ---- aracında bulunan müvekkil----- yaşamını tehlikeye sokacak derecede yaralandığı, müvekkilin uğradığı maddi zarar yönünden şimdilik 10.000,00 TL üzerinden ve kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, müvekkilin uğradığı manevi zararın 300.000,00 TL üzerinden davalılar---- kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir....

                  den ise 14/02/2020 kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, Davacının manevi tazminat talepleri yönünde ise; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 56. maddesinde "Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir." hükmü kapsamından da manevi tazminata karar verilebilmesinin koşulu kişinin bedensel bütünlüğünün bozulması olup bedensel bütünlüğün bozulması kavramı ise her zaman zarar görenin maluliyetinin oluşması (sürekli iş gücü kaybının oluşması) kavramı ile aynı manayı ifade etmeyeceği, bu nedenle davacının kaza nedeniyle yaralandığı ve vücut bütünlüğünün zarara uğramış olduğu anlaşılmakla T.B.K.'...

                    UYAP Entegrasyonu