Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılar vekili, davalı sürücü ...’nın sevk ve idaresindeki araçla viraja kontrolsüz ve süratli bir şekilde geldiğini, yolun sağında bulunan toprak alana girerek motorsiklet üzerinde bulunan davacılara çarparak yaralanmalarına sebebiyet verdiğini,davaya konu yaralanma nedeniyle davalı ...’nın mahkumiyetine karar verildiğini belirterek uğradıkları maddi ve manevi zararın davalılardan tazmini isteminde bulunmuşlardır. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, 19/11/2008 tarihli celsede maddi tazminat talebinin tedavi giderlerine ilişkin olduğuna dair davacılar vekilince beyanda bulunulmasına rağmen dosyaya tedavi giderlerine ilişkin delil ibraz edilemediği gerekçesiyle maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin ise sehven reddine karar verilmiştir....

    Bunun yanında bir yakınının uğradığı bedensel zarardan ruhsal yönden etkilenen kişiler de zarara uğrayandan bağımsız olarak manevi tazminat isteyebilirler. Ancak, bunun için yaralanma nedeni ile gerçekten kişisel yararların veya hakların doğrudan doğruya ağır bir biçimde zarara ve üzüntüye uğramış olması gerekir. Diğer bir anlatımla, bir kimsenin bedensel zarara uğramasından dolayı onun çok yakınlarından birisinin de aynı eylem nedeniyle hukuken korunan ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğü ağır bir şekilde zarara uğramışsa onun da manevi tazminat isteme hakkı vardır (HGK 26.04.1995 gün ve 1995/11-1995/403). Şu halde, olay tarihindeki yasal düzenleme ve Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları dikkate alındığında mağdurun yakınları sadece ölüm ve ağır bedensel zarar halinde manevi tazminat isteminde bulunabileceğinden, davacıların müteveffa babalarının yaralanmasından dolayı yaralamanın derecesi dikkate alındığında manevi tazminat isteminde bulunmaları mümkün değildir....

      Birleştirilen davada davacı ... vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın tam kusurlu hareketi ile davacının kızı ...'in içinde bulunduğu araca çarpması ile gerçekleşen kazada müvekkilinin kızının yaralandığını açıklayıp 10.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl davada davalının kusuru bulunmadığından davanın reddine, davalının davacının kızını kaçırmaya çalışması sebebi ile 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline, birleştirilen davada 3.806,00 TL maddi tazminatın davalılar ... ve ...'tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 5.000,00 TL manevi tazminatın(bedeni zarar, sabit iz sebebi ile) davalılar ... ve ...'...

        Davalı ... vekili; davacının kusurlu davranışının kazaya neden olduğunu, maddi ve manevi tazminat istemlerinin fahiş olduğunu öne sürerek, davanın reddini savunmuştur. Davalı ... davanın reddini istemiştir....

          Davacılar ... vd. vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vd. aleyhine 16/01/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/06/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı ...'ın tüm, davacı ...'ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacı ...'ın diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir....

            davalı ... vekilinin tüm ve davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

              Davacı vekili tarafından 29.02.2012 tarihli ıslah dilekçesi verilmiş ve maddi tazminat istem miktarı, yargılama sırasında düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda artırılarak, toplam 32.229,00 TL maddi tazminat istenmiştir. Davalılar vekilleri ise, dava ve ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, davacının maddi tazminat isteminin kabulüne, 32.229,00 TL maddi tazminata, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulü ile 4.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir....

                biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, bedensel zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

                  ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm manevi tazminat yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekir. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir....

                    Bu açıklamalar ışığında dosyanın incelenmesinde; maddi tazminat davası yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamakla birlikte, dosyada bulunan yaralanmaya ilişkin raporlar, İstanbul 60'ıncı Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/496 (E) sayılı kararı ve diğer belgelerin, manevi tazminat alacağının varlığına ve muaccel olduğuna ilişkin kanı oluşturacak nitelik taşıdığı ve bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun da bulunduğu gözetilerek; davacının, davalılar ... ve ...'e karşı açtığı manevi tazminat davası yönünden, İİK'nin 257/1'inci maddesi kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, talebin reddedilmesi doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu