Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden dolayı Borçlar Yasasının 105. maddesi gereğince munzam zarar istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde, artırılan kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden dolayı uğranılan 15.000 TL munzam zararın Borçlar Yasasının 105. maddesi hükmünce fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak koşuluyla tahsilini istemiştir. Davalı vekili, zararın somut vakıalara dayanmadığını, hizmet kusuru iddiasına dayanıldığından yargı yolu, zamanaşımı ve hukuki yarar yokluğu itirazlarını ileri sürerek haksız ve yersiz açılan munzam zarar davasının koşulları oluşmadığından reddi gerektiğini savunmuştur....

    -KARAR- Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 24.06.2003 tarihli Automatic Müşteri Sözleşmesi ile davalının müvekkilinin bayilerinden sisteme tanıtılmış tüm araçlarına her türlü akaryakıt aldığını, alınan akaryakıt karşılığı fatura kesildiğini, davalının sözleşmenin 8.maddesine uymayıp, ödemelerini sürekli geciktirdiğini, bu nedenle sözleşme gereği geç ve eksik ödemelerden kaynaklanan faiz alacağı için 29.11.2006 tarih ve 2.370.68 YTL bedelli faturanın düzenlenerek davalıya tebliğ edildiğini, bu faturanın zamanında ödenmemesi üzerine icra takibi yapıldığını, haksız olarak takibe itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını istemiştir....

      Bu kapsamda daire maliyet bedellerinden kaynaklı olarak borcun tahakkuk ettirildiği 10.01.2012 tarihinden ödeme tarihlerine göre talep edebileceği işlemiş daire maliyetlerinden kaynaklı faiz miktarı 32.371,07 TL olduğu, Şerefiye taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı 2,81TL faiz borcu, Tapu ve iskân taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı 2.13 TL, olmak üzere toplamda 32.376,01 TL davacı kooperatifin faiz alacağının bulunduğu kanaatine varılarak davalı itirazının bu miktar yönünden iptaline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        EPDK'nin ilgili yönetmeliği gereğince, davalının kullandığı aktif tüketim bazında Reaktif tüketimin oluştuğu, söz konusu Reaktif bedel tutarının 190,68 TL gecikmiş gün faizi tutarı 79,78 TL ilavesiyle toplam 269,66 TL olarak hesaplandığı, Davacı, davalıdan toplamda faiz dahil 269,66 TL alacaklı olduğu, Davacının, davalı hakkında, ...İcra Dairesi'nin 2020/... Esas sayılı dosya ile İcra takibine başladığı fatura ve diğer ödenmeyen faturaların faizleri dahil toplamda 634,21 TL tutarındaki talebine ilişkin, Dosya kapsamında dava konusu 190,68 TL tutarındaki faturanın haricinde başka fatura görülmediğinden, önceki dönemlere ait faturaların geç ödenmesinden kaynaklanan işlemiş faiz hesaplamaları yapılmıştır. İcra inkar tazminatı mahkemenin takdirinde olduğu " yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, birikmiş aylıklarının geç ödenmesinden kaynaklanan faizler için 10 bin TL'nin Kurumdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 01/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Hükme dayanak yapılan 11.4.2016 tarihli ek raporun incelenmesinde, faiz alacağı hesaplanırken her bir fatura tarihinden faiz hesabı yapılmış, 6098 sayılı B.K'nın 117. ve 121/son maddesi gözetilmemiş, birleşik faiz de işletilerek hesaplama yapılmış olduğundan bilirkişi raporu bu haliyle hükme dayanak yapılamaz. Bununla birlikte anılan raporda davalı tarafından yapılan fazla ödemenin tespitine yer verilmiş olup, mahkemece bu husus üzerinde durulmamıştır....

              Somut olayda; Dairemizce dava konusu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar bakımından toplu iş sözleşmelerine göre temerrüt tarihleri ayrı ayrı belirlenip hüküm fıkrasında gösterilmek suretiyle alacaklara faiz işletilmesi gerektiği belirtilerek bozma yapılmış, bozmaya uyan Mahkemece; ücret farkı alacağı için ... gereğince en geç çalışılan ayı takip eden ayın 4. gününden itibaren, yıpranma prim farkı alacağı için ... gereğince en geç çalışılan ayı takip eden ayın 8. gününden itibaren, ikramiye farkı alacağı için ... gereğince en geç Mayıs ve Eylül aylarının 8.gününden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir. Toplam miktarı oluşturan her bir döneme ait alacağa ayrı ayrı faiz yürütülmesine karar verilmiş ise de, toplam miktarı oluşturan her bir döneme ait alacak kalemi miktarı ayrı ayrı gösterilmeyerek, faiz açısından infazda yeni uyuşmazlıklara yol açacak şekilde belirsizlik oluşmasına sebebiyet verilmesi isabetsizdir....

                Mahkemesi Davacı, maaşlarının geç ödenmesinden dolayı oluşan faiz alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. KA R A R Davacı, ilam ile yeniden bağlanan yaşlılık aylığının talebine rağmen yasal faizi ile birlikte ödenmemesi nedeniyle yaşlılık aylığına işlemiş faizi olan maddi zararından yasal faiz oranında 6.000,00TL'sinin davalı Kurumdan tahsilini istemiştir....

                  Kurum tarafından yaşlılık aylığı talebinin usul ve yasalara aykırı olarak reddedilmesi ve ödenmesi gereken aylıkların geç ödenmesinde kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Davacı borçlar kanunun 117. maddesi gereği faiz talep hakkı olduğu kabul edilmiştir....

                  Faiz, alacaklının talep etmeye yetkili olduğu bir miktar parayı kullanamaması nedeniyle, mahrum kalınan süreye bağlı olarak ödenmesini talep edebileceği bir karşılık ve tazminat olarak tanımlanmaktadır (Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 14. B., Ankara 2012, s. 978). Faiz hukukî işlemden ya da kanundan kaynaklanır. Faiz alacağı asıl alacaktan ayrı ve fakat ona bağlı bir yan edimdir. Bu nedenle dava dilekçesinde faiz istenmesinin unutulmuş olması ya da faiz istenmiş olmasına karşın mahkemece faize hükmedilmemiş olması nedeniyle ayrı dava konusu yapılabilir. Ancak faiz alacağı asıl alacağın varlığına bağlıdır. Asıl alacak ifa veya başka bir sebeple sona erdiğinde faiz alacağı da sona ereceğinden(TBK m. 131, I), işlemiş faizinin ifası, bunu isteme hakkının sözleşmeyle veya ifa anına kadar yapılacak bir bildirimle saklı tutulmuş ya da durum ve koşullardan saklı tutulduğunun anlaşılmış olmasına bağlıdır (TBK m. 131, II) (Aynı yönde 5....

                  UYAP Entegrasyonu