Üretici ile tüketici arasında bir sözleşme ilişkisi olmadığından, tüketicinin üreticiye karşı sözleşmeden dönme veya bedelde indirim haklarını kullanması düşünülemez. Çünkü tüketici, üreticiye bir ödemede bulunmamıştır. Eldeki davada davacı, üretici firma olan T2 (Meltem Modüler Mob. Kol. Son ve Tic. A.Ş) firmasını davalı göstermiş, sözleşmeden dönerek bedel iadesini üretici firmadan istemiştir. Ancak, sözleşmenin ve ödemenin Yalvaç Home - Fesih Yalvaç firmasına yapıldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacının üretici firma olan davalıya davayı yöneltmesi yerinde olmamıştır " gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Davalı vekili, davayı kabul etmediklerini, ayrıca bedelde muvazaanın da söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü şahsa satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile de kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkının kullanılması ile bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım hakkını kullanan paydaş bu payı satın almak isterken tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masraflar toplamından ibaret olan önalım bedelini depo etmesi gerekir. Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir....
Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Olayımıza gelince; önalım hakkına konu edilen pay ... parsel No’lu taşınmazın paydaşı ... tarafından davalıya 6.5.2008 tarihinde 20.000 TL bedelle satılmıştır.Davacı ise tapuda satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia etmiştir. Davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerekir. Satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bu iddianın tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Ancak bu konuda dinlenen davacı tanıkları payın davalıya kaça satıldığı konusunda bilgilerinin olmadığını, tapuda değerin neden yüksek gösterildiğini bilemediklerini, taşınmazın bulunduğu bölgede taşınmaz metrekare değerlerinin çok yüksek olmadığını beyan etmişlerdir....
Ancak, davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Olayımıza gelince; önalım hakkına konu edilen payın ilişkin bulunduğu ... no’lu parselden davalı .../... payı 15.000 TL bedelle paydaş ...'den 22/08/2007 tarihinde, .../... payı 10.000 TL bedelle paydaş ...’dan 06/08/2007 tarihinde, .../... payı 50.000 TL bedelle paydaş ... ve .../... payı da 50.000 TL bedelle ...'tan 02.01.2008 tarihinde satın almıştır. Davacı tapuda satış bedellerinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini, gerçekte payın 31.050 TL bedelle satın alındığını iddia etmiştir. Davacı, bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerekir. Satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bu iddianın tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Ancak, bu konuda dinletmek istediği davacı tanıkları dinlenmemiştir. Keşif tek başına bedelde muvazaanın kanıtlanması için yeterli değildir....
Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir Dava konusu payın satışına ilişkin hukuki işlemin tarafı olan davalı üçüncü kişi durumundaki davacıya karşı bedelde muvazaa iddiasında bulunamaz ise de davacı önalım hakkına engel olmak amacıyla satış bedelinin resmi satış senedinde yüksek gösterildiğini iddia edebilir ve bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir. Somut uyuşmazlıkta, dava konusu 15 sayılı parseldeki çekişme konusu payın mülkiyetinin 90.000,00 TL bedelle davalıya nakledildiği anlaşılmaktadır. Davacı önalıma engel olmak için satış bedelinin yüksek gösterildiğini iddia etmiştir. Satış sözleşmesinin tarafı olmayan davacı bedelde muvazaa iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir....
Davalı, bedelde muvazaa bulunmadığını, tapu bedeli ile harç ve giderlerinin depo edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, keşif sırasında belirlenen değer depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır....
Davacının bedelde muvazaa iddiasıyla ilgili olarak 26.11.2015 tarihli keşifte dinlenen tanıklar ..., ... ve ...’nin beyanlarının görgüye dayalı olmadığı anlaşılmaktadır. Keşifte bilirkişinin belirlediği değer tek başına bedelde muvazaayı ispatlamaya yeterli olmadığından davacı, dayandığı deliller ile muvazaa iddiasını kanıtlayamamıştır. Tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere davacının bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığından mahkemece davacıya tapudaki satış bedeliyle birlikte harç ve masrafların toplamını depo etmesi için uygun süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Dava konusu payın keşfen belirlenen değeri de tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. Mahkemece, davacının bedelde muvazaa iddiası ispatlanamadığından davacıya akitlerde gösterilen satış bedeli ve satış masraflarından oluşan toplam bedel üzerinden önalım hakkını kullanıp kullanmayacağı sorularak, kullanılacağının beyan edilmesi halinde tapuda gösterilen satış bedeli üzerinden dava harcı ikmal ettirilerek, daha önce yatırılan önalım bedeli ile tapuda gösterilen bedel arasındaki farkı depo etmesi için uygun süre tanınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
Somut olaya gelince; ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davacı bedelde muvazaa iddiasını tekrar ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Kural olarak davacının, satış sözleşmesinin tarafı bulunmadığından bedelde muvazaa iddiasını tanık dahil her türlü delil ile kanıtlaması mümkündür. Keşif ile belirlenen bedel tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli olmayıp davacının diğer kanıtlarını doğrulamak bakımından önem taşımaktadır....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu hissenin ve dava dışı 35 parsel sayılı taşınmazın satış bedelini Samsun'da bulunan taşınmazını devretmek ve banka aracılığıyla ödeme yapmak suretiyle ödediğini, dava konusu taşınmazın yola cephesi olması, denize yakın olması gibi nedenlerle 35 parsel sayılı taşınmazdan daha değerli olduğunu, bedelde muvazaa olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bedelde muvazaa iddiasının davacı tarafça kanıtlanamadığı ve önalım bedelinin verilen süre içerisinde depo edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....