Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kaldırılması ile onarım ve yenileme bedelinin 8.395.59 TL olarak tespit edildiği, bu bedelin kazadan oluşan zarar bedeli olduğu, kazadan sonra hurdaya çıkan otokorkuluk hurda bedelinin 06/10/2021 kaza tarihi itibariyle 1.464,00 TL olduğu, 06/10/2021 kaza tarihi itibariyle otokorkuluk onarım ve yenileme bedelinden, hurda bedelinin düşülmesiyle kaza nedeniyle oluşan otokorkuluk zarar bedelinin 8.395.59 TL - 1.464,00 TL =6.931,59 TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir....

    olduğundan eksikliklerin gizli ayıp niteliğinde olduğu, bunun aksine yönelik dava dosyasına herhangi bir beyanda bulunulmadığı, iddia ve belgenin sunulmadığı; davacı tarafça yapılan, TBK m. 475 ve Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu m. 30 Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 21. maddesi gereğince, tadilat ve yapım bedelinden davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir....

      - K A R A R - Davacı vekili,müvekkilinin,... çalışanlarının aileleriyle birlikte tüketmek amaçlı davalıdan ramazan erzak kolisi aldığını, bedelinin ödendiğini,çalışanlar tarafından kolilerde bulunan erzakların böceklenmiş ve bozulmuş olduğunun bildirildiğini, müvekkilinin her ne kadar tüzel kişi de olsa dava konusu ürünleri ticari amaç dışında almış olması nedeniyle,6502 sayılı Yasanın 3/1-k maddesi uyarınca tüketici sıfatını taşıdığını, 6502 sayılı Kanunun 11/1-b maddesine göre satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme seçimlik hakkı bulunduğunu, ürünlerin ayıplı olduğunu belirterek, ayıplı malın satış bedelinden indirim yapılmasını, ödenen fazla bedelin iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

        Davalı taşınmazı 95.000,00 TL bedelle satın aldığını savunmuş ve bedelde muvazaa iddiasında bulunmuştur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı-alıcı tarafından ödenen tapu harç ve masraflarının toplamından ibarettir. Dava konusu payın satışına ilişkin hukuki işlemin tarafı olan davalı, 3. kişi durumundaki davacıya karşı bedelde muvazaa iddiasında bulunamaz ve resmi senet karşısında bedelde muvazaa iddiası dinlenemez. Tanık, keşif, bilirkişi vs. delillere dayanamaz. Davalının bedelde muvazaa iddiasına ilişkin tanık dinlenemez. Dinlenen tanık beyanları hükme esas alınmaz. Dava konusu payın 50.000,00 TL bedelle satışına ilişkin resmi senedin tarafı olan davalının bedelde muvazaa iddiası resmi senet karşısında dinlenemeyeceğinden yerel mahkemece davalının bedelde muvazaa iddiasının kabul edilmemesinde, bedelde muvazaa savunmasına ilişkin tanık dinlenmemesinde keşif ve bilirkişi raporunun hükme esas alınmamasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....

        Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır. Taleple bağlılık ilkesi, talep edilmeyene karar vermeme, talep edilenden fazlasına karar vermeme ve talep edilenden farklı bir şeye karar vermeme biçimlerinde mahkeme kararının sınırları belirler şekilde karşımıza çıkmaktadır. Mahkemece dava dilekçesine bakılarak tespit edilecek bu sınırlar, talep edilen hukuki sonuçtur....

          karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Dosya arasında mevcut tapu kayıtları incelendiğinde; Antalya ili, Serik ilçesi, Aşağıoba Mahallesi 108 ada 627 parsel sayılı taşınmaz tarla niteliği ile tapuda kayıtlı olup davalının taşınmazdaki 221593/590917 payı 18.12.2019 tarih ve 24525 yevmiye numaralı resmi satış senedi ile 150.000,00 TL bedelle ve 3.000,00 TL tapu harcı ödenmek suretiyle satın aldığı eldeki davanın yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, yargılama sırasında davacı tarafından satış bedeli ile alıcıya düşen masraftan ibaret önalım bedelinin depo edildiği, yargılama sırasında davacı tarafından bedelde muvazaa, davalı tarafından fiili taksim iddiasında bulunulduğu, mahkemece mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda fiili taksim ve bedelde muvazaa iddiaları kabul edilmeyerek resmi senette gösterilen satış bedeli üzerinden davanın kabulüne karar verildiği, verilen hükme karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmadığı davacı vekilinin ise bedelde muvazaa nedeni ile bilirkişi raporunda tespit...

            Ancak reddedilen tutar hakkaniyet indiriminden kaynaklandığından ve davalı arabuluculuk görüşmelerine mazeretsiz olarak katılmadığından davalı lehine yargılama giderine hükmedilmemiştir. Anılan nedenlerle davacının talep edebileceği alacak tutarının (14.344,83 - 14.344,83 * 20 / 100 =) 11.475,86 TL olduğu sonucuna varılmış ve davanın bu tutar üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir....

              tarafından teminat altına alınan ... plakalı aracın kaza sonrasında onarım için davacı firmaya götürüldüğünü, davacının aracın onarımının kaskodan yapılacağı ve onay beklendiğinden bahisle 10 gün beklettiğini, davalı şirket yetkilisi ... " kaskonun onay vermemesi halinde kendisinin özel serviste 6-7 bin TL ye onarım yaptırabileceği"ni bildirdiğini, davacı tarafça " her seferinde onay beklendiği, sorun olmadığı"nın beyan ediğini, sonrasında"kaskodan onay verildiği ve onarıma başlandığı"nın bildirildiğini, aracı almaya gittiklerinde aracın hasarsız yerlerinin dahi değiştiğini gördüklerini, sorulduğunda "sigorta şirketinin yaptırdığı"nın söylendiğini, ancak müvekkilinin sigorta şirketinin onay vermediğini ve şişirme bedelle davacı tarafından onarım yapıl- dığını öğrendiğini, davacı firmaya yaptığı müracaat ve uzlaşma çabalarından da sonuç alınamadığını, gerçek onarım bedelinin tespitinin gerektiğini beyanla davanın reddine, kötü niyetle takibe girişen davacının tazminat ile mahkumiyetine...

                Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını da ayrıntılı şekilde tekrarla, bilirkişi raporlarının eksik ve hatalı olmasına rağmen müvekkilinin zararının hesaplandığını, müvekkilinin kandırıldığını, müvekkiline ayıplı mal satıldığını, aracın geçmişte ağır hasara uğradığının açık olduğunu, bu hasarın müvekkilinden saklandığını, taraf ve yargı denetimine elverişli bilirkişi raporu alınması gerektiğini, yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı tarafça istinaf başvuru dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. Dava, 6098 sayılı TBK'nun 217- 231 maddelerinde düzenlenen satın alınan ikinci el aracın ayıplı çıkması sebebine dayalı bedelde indirim ve onarım bedeline yönelik alacak talebine ilişkindir. Satım sözleşmesinde satıcının ayıba karşı tekeffül borcunu düzenleyen 6098 sayılı TBK'nun 219....

                UYAP Entegrasyonu