Mahkemece, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararı içeriğine, ürünün hukuki ayıplı olduğunun anlaşıldığından, sabit olmayan itirazın reddine kesin olarak karar verilmiş; karar, yürürlükteki hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesi satışa konu malın ayıplı olması halinde; tüketici, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesini, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Tüketicinin bu hakkını kullanabilmesi için satışa konu malın satış sözleşmesi yapıldığı anda ayıplı olması gerekir. Satışa konu cep telefonunun klonlandığı dosya içeriği ile sabittir....
Ayıplı mal satışında tüketici, süresinde ayıp ihbarında bulunduğu takdirde, bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, ayıp oranında bedel indirimi veya malın ücretsiz onarımını isteme hakkına sahiptir. Ne var ki, tüketicinin yasada öngörülen seçimlik haklarını kullanabilmesi için ayıbın satış sözleşmesinin yapıldığı anda mevcut olması gerekir. Satışa konu malda kullanımdan doğan arızalar ayıp kapsamına girmez....
Ancak; 1-Dava konusu taşınmaz ile somut emsal olarak incelenen parselin her ikisinin de imar parseli olduğu bildirildiğinden karşılaştırma yapıldığında düzenleme ortaklık payı indirimi yapılmaması gerekirken emsal parselin değerlendirme tarihi itibariyle bulunan değerinden %4 oranında indirim yapılarak taşınmaz bedelinin belirlenmesi, 2-Taşınmazın kamulaştırma amacı doğrultusunda imar planında eğitim tesisi olarak belirlenmesinin emsal ile karşılaştırılmasında düşük değer tespit edilmesine gerekçe olamayacağı gözetilerek bedel tespit edilmesi gerekirken emsalin imar planında konut, sanayi alanı ve yol olarak dava konusu taşınmazın ise kamu yararı olan eğitim tesisi alanında kalması nedeniyle taşınmaz %30 daha değersiz kabul edilmek suretiyle eksik bedel tespiti, Doğru görülmemiştir....
Ancak; 1-Dava konusu taşınmaz ile somut emsal olarak incelenen parselin ikisinin de imar parseli olduğu bildirildiğinden karşılaştırma yapıldığında düzenleme ortaklık payı indirimi yapılmaması gerekirken emsal parselin değerlendirme tarihi itibariyle bulunan değerinden %4 oranında indirim yapılarak taşınmaz bedelinin belirlenmesi, 2-Taşınmazın kamulaştırma amacı doğrultusunda imar planında eğitim tesisi olarak belirlenmesinin emsal ile karşılaştırılmasında düşük değer tespit edilmesine gerekçe olamayacağı gözetilerek bedel tespit edilmesi gerekirken emsalin imar planında konut, sanayi alanı ve yol olarak taşınmazın ise kamu yararı olan eğitim tesisi alanında kalması nedeniyle taşınmaz %30 daha değersiz kabul edilmek suretiyle eksik bedel tespiti, Doğru görülmemiştir....
Davalı vekilinin temyizine gelince; 1) Dava konusu taşınmazın bilirkişi raporuna yansıyan özelliklerine göre objektif değer arttırıcı unsur oranı % 50'den az olamayacağı halde, bu oran daha az alınmak suretiyle eksik bedel tespit edilmesi, 2) Davanın niteliği gereği ağaç bedellerinden enkaz değeri düşülemeyeceği gözetilmeden, enkaz bedeli indirimi yapılarak bedel belirlenmesi, 3) 2942 sayılı kamulaştırma Kanunun 10. maddesine 6459 sayılı yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca dava 4 aylık süre içinde sonuçlandırılmadığından 15.09.2010 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için faiz yürütülmemiş olması, Doğru görülmemiştir....
Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki, tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. Hükme esas alınan bilirkişi incelemesinde, araçtaki ayıbın 2.500,00-TL değer kaybına yol açacağı bildirilmiştir....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.” hükmüne amirdir. Davacı aracın yenisi ile değiştirilmesini talep etmiş olup davaya konu arıza nazara alındığında aracın değişimini gerektiren bir husus olmasa da çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince anılan yasanın 4/2. maddesine göre davacının ücretsiz onarım hakkının ve bedel indirim hakkının olduğunun da kabulü gerekir....
Temyiz kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince verilen bozma kararında yerel mahkemenin ilk kararında hatır taşıması indirimi yapıldığı ve buna karşı istinafa gidilmediğinin belirtildiğini ancak yerel mahkemenin ilk kararında her halükarda bakiye alacağın bakiye poliçe bedelinden fazla olduğunun açıklandığını, hatır taşıması indirimi söz konusu olmadığını belirterek istinaf mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Yargıtay 17....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öyle olunca, 4077 sayılı TKHK'nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, Borçlar Kanunu'nun bu konudaki 198. maddesi uygulanacaktır. Borçlar Kanununun 198. maddesine göre, alıcı, teslim aldığı malı örf ve âdete göre, imkân hâsıl olur olmaz muayene etmek ve satıcının tekeffülü altında olan bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır....
Davacı tarafından 14/02/2018 tarihinde verilen bedel artırım dilekçesinde açıklama kısmında davacı vekili net 17.024,00 USD karşılığı 64.691,00 TL, net 11.418,00 EURO karşılığı 53.664,00 TL ve net 13.268,00 TL olmak üzere toplam 131.623,00 TL prim alacağı talep ettiği ancak sonuç kısmında toplam prim alacağını 13.623,00 TL prim alacağı olarak sehven belirttiği, davacı bedel artırım dilekçesi verdikten sonra 15/02/2018 tarihinde bedel artırdığı toplam 137.430,00 TL için uygun harcı yatırdığı görülmüştür. Ancak, İlk Derece Mahkemesi prim alacağını bedel artırım dilekçesindeki sehven yazılan 13.623,00 TL üzerinden kabul etmiştir. Bu kabule karşı davacı istinaf yasa yoluna başvurmuş ve bedel artırım dilekçesinde yazan prim alacağının kabul edilmesinin gerektiğini ileri sürmüştür....