Mahkemece, davacının traktör bedeli ve faiz alacağının iadesine yönelik talebinin reddine, bedel indirimi talebinin kabulü ile; 2.500,00TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı ........AŞ tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eldeki davada, satın almış olduğu traktördeki arızalar nedeniyle terditli talepte bulunmak suretiyle, ya aracın iadesi ile birlikte bedelin, faizinin ve zararlarının tahsilini istemiş; ya da hata ve ayıp oranında fiyat düşürülmesini istemiştir. Mahkemece terditli taleplerden ikincisi kabul edildiğine göre, burada reddedilen bedelin faiz talebi olduğunun kabulü ile davalı lehine 20.000TL üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ne göre vekalet ücreti takdiri gerekirken, hiç vekalet ücreti 2014/7418-34730 verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından 19/02/2011 tarihinde araçtaki hasarın davalı şirketin yetkili servisine bildirildiği, bu tarihten sonra aracın aynı arıza ile ilgili olarak çeşitli tarihlerde servise girdiği ya da acil yol yardım ekipleri tarafından araca müdahale edilerek arızanın giderildiği, dolayısı ile arızanın giderileceği konusunda davalı tarafından davacının iğfal edildiği anlaşılmakla BK 207/son maddesi kapsamında davada zaman aşımı süresinin dolmadığı, araçtaki arızanın üretimden kaynaklandığı, kullanıcı hatasının bulunmadığı, aracın 2011 model olduğu hüküm tarihi itibari ile misli ile değiştirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davacının terditli taleplerinden bedel iadesi talebinin kabulüne 61.003,23 TL nin davalıdan tahsiliyle davacıya iadesine, dava konusu aracın davacı tarafından davalıya iadesine, davacı alacağına aracın davalıya iade tarihinden itibaren avans faiz yürütülmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili...
İlk derece mahkemesi; bilirkişi raporu doğrultusunda aracın kilometresinin değiştirildiği, aracın gizli ayıplı olduğu ve TBK'nın 219. maddesi gereğince satıcının bu gizli ayıptan sorumlu olduğu gerekçesiyle, davacının ödediği bedel ile rayiç bedel arasında çok fazla fark bulunmadığından sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin reddine, davacının ayıp nedeniyle bedel indirimi talebinin kabulü ile bilirkişi tarafından belirlenen tazminat bedeline hükmettiği, karara karşı davalı T3 davanın reddolunmasına rağmen avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin kendisine yüklendiğinden bahisle istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil ile ikinci kademe tazminata ilişkin asıl dava ile; birleştirilen tapu iptali ve tescil, ikinci kademe tazminat ve bedel iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın açılmamış sayılmasına, birleştirilen tapu iptali ve tescili ile tazminat talebinin reddine, bedel iadesi talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacılar vekili ve birleştirilen davada davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın pasif husumet yokluğundan reddine, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir. Kararın Dairemizce bozulması üzerine; ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....
Bu durumda, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebi sonuç doğurmayacağından, bu talebe ilişkin kabul beyanı da sonuç doğurmayacaktır. Davacının terditli talebi ise, onarım bedelinin tahsiline ilişkindir. Bu nedenle davalılar vekilinin davanın kabul nedeniyle sonuçlandırılması gerektiği yönündeki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, davacı aracı dava dışı 3.kişiye sattığından TBK'nun 228/2 maddesi gereğince; değer kaybını talep edebilir. Mahkemece, onarım bedeline hükmedilmesi isabetsizdir. Mahkemece, değer kaybı yönünden bir inceleme yapılmamıştır. Ayıp nedeniyle araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı, varsa miktarının ne olduğu hususunda konuda uzman bilirkişiden rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden, davalılar vekilinin istinaf başvurusu bu nedenle yerindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, ortak mirasbırakanları ...’un maliki olduğu 102 ada 12 parsel sayılı taşınmazını 25/09/1996 tarihinde davalı kızı ...’a temlik ettiğini, yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini, olmadığı takdirde şimdilik 20.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini istemişlerdir. Davalı, satışın gerçek olduğunu, 15 yıl sonra dava açılarak hakkın kötüye kullanıldığını bildirip davanın reddini savunmuştur. Tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne, terditli talep olan bedel isteğinin reddine ilişkin verilin karar, Dairece; ‘’ Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne (bedel isteğinin reddine) karar verilmiştir....
ederek usul ve yasaya aykırı olarak İzmir 17....
-TL olduğunun tespit edildiği, öte yandan talep konusu 39.750 kg hurdanın davalıda olduğunun ispatlanamadığı, bölge adliye mahkemesinin davalı yedinde bulunmayan ürünler hakkında aynen iadeye karar verilmesinin hükmün infazında tereddüt oluşturacağından mahkemece davacının bedel talebinin incelenmesi gerektiğine yönelik kaldırma kararı doğrultusunda dava konusu ürünlerin aynen iadesi talebinin reddine, terditli bedel talebinin kısmen kabulü ile 310.295,75.-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri 1....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/386 E. 2020/306 K. sayılı kararının yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına b)Davanın Yeniden Esasıyla İlgili Olarak; 1-Tapu iptal ve tescil davacı yönünden açılan davanın reddine, 2-Terditli talep olan ödenen bedelin iadesi talebine ilişkin olarak; davalılar ..., ..., ... yönünden açılan davanın reddine, davalı ... hakkında açılan davanın kısmen kabulüne, 0,30.-TL'nin davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Somut olayda davacı tüketici, satın aldığı malı ayıplı olduğu iddiasıyla 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesinde sıralanan seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim yönünde talebini belirlemiş, mahkemece hem aracın misli ile değişimine hem de bunun mümkün olmaması hâlinde bedelinin iadesi yönünde hüküm kurulmuştur. Özel Daire bozma kararında da belirtildiği üzere söz konusu terditli hüküm yukarıda açıklanan mevzuat hükümlerine aykırıdır. Bunun yanı sıra; bedel iadesi ancak sözleşmeden dönme hâlinde mümkün iken, ayıpsız misli ile değişimde tüketici davalı ile aralarındaki sözleşmeyi ayakta tutma iradesinde olduğundan, terditli olacak şekilde her ikisine hükmedilmesi HMK’nın 26. maddesinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez” şeklinde düzenlenen taleple bağlılık kuralına uymadığı gibikararı kendi içinde de çelişkili kılar....