Hukuk Dairesi MAHKEMESİ : Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, hile hukuksal nedenine dayalı açılan tapu iptali ve tescil, terditli olarak bedel iadesi talebine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Mahkemece kaldırma kararımızdan sonra hiç bir araştırma yapılmaksızın hak düşürücü süre nedeniyle davacının hem tapu iptali tescil ve hem de bedel iadesi davasının reddine karar verilmişse de; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi hükmünün yalnızca tapu iptal tescil talebi yönünden uygulanabilecektir. Bedel İadesi talebinin TBK'nun 77 ve ardından gelen maddeler uyarınca Sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmekte olup Hak düşürücü sürenin bedel iadesi talebi yönünden uygulanma olanağı bulunmadığı halde mahkemece bedel iadesi talebinin de hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir....
İlk Derece Mahkemesince taleplerinin açıklanması için davacı vekiline verilen mehil üzerine davacı vekilince sunulan 08/04/2014 tarihli beyan dilekçesinde, davadaki taleplerin bir asli iki fer'i terditli talepler olduğu ayrıca 22/01/2021 tarihli talep açıklama dilekçesinde ise birinci sıradaki asli talebin tümü (ayıpsız misliyle değişim), ikinci sıradaki terditli talebin satış bedelinin iadesi talebine yönelik kısmı, üçüncü sıradaki terditli talebin tümü yönünden davalı Sompo Japan Sigorta A.Ş.'...
Mahkemece, açılan davanın reddine, davacı vekilinin ayrıca tazminat davası açmakta muhtariyetine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, haricen satışa dayalı tapu iptal ve tescil, mümkün olmaz ise bedel iadesi talebine ilişkindir. 1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin tapu iptali ve tescil isteğine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Davacı vekili, dava dilekkçesinde, davalının taahhüt etmiş olduğu tapunun vekil edenine verilmesini, aksi takdirde bina ve arsanın rayiç değerinin tespit edilerek, şimdilik 40.000,00 TL’nin davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda, yukarıdaki yerleşik Yargıtay uygulamaları da nazara alındığında, davacı taraf dava dilekçesinde terditli olarak sözleşmeden dönme, bedel iadesi, ayıpsız misli ile değişim, ücretsiz onarım ve bedel iadesi taleplerinde bulunmuş, 19/11/2019 tarihli duruşmada davacı vekili yine terditli olarak öncelikle ayıpsız misli ile değişim, olmadığı takdirde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, olmadığı takdirde araçtaki ayıbın ücretsiz onarım ve gizli ayıp sebebiyle yapılacak ücretsiz onarımdan kaynaklı değer kaybından kaynaklı bedelin tahsilini talep etmiş ve yerel mahkemece davacı tarafa hangi seçimlik hakkı kullandığı hususu açıkça hasrettirilmeksizin terditli taleplerden satıcı davalı aleyhine sözleşmeden dönme ve bedel iadesine hükmedilmiş, bunun sonucu olarak ta üretici/ithalatçı davalı yönünden husumet yokluğu sebebiyle usulden red kararı verilmiş olmasının ve dolayısıyla davacı/tüketiciye ayıp sebebiyle aracın satış tarihi olan 2017 yılında yürürlükte bulunan ve uyuşmazlığa uygulanması...
arıza yaptığını, aynı sorunların çok kişi tarafından yaşandığını öğrendiklerini, araçtaki ayıpların gizli ayıp olduğunu belirtmiş ve terditli olarak aracın 0 Km misliyle değiştirilmesini veya ayıplı aracın iadesi ile bedelinin avans faizi ile tahsilini veya ayıp oranında bedelden indirim yapılmasını istediklerini belirtmiştir....
aracı kullandığını ve halen de kullanmayı sürdürdüğünü, araçtan yararlanmayı ortadan kaldıran veya eksilten bir vasıf eksikliğinin olmadığını, ayıp iddialarını kabul etmemekle birlikte davacının ücretsiz onarım hakkını kullandığını, davanın reddinin gerektiğini, aracın değişimi veya bedel iadesine karar verilmesi halinde davacının araçtan elde ettiği faydaların araç bedelinden mahsubuna veya davalı şirkete iadesine karar verilmesi gerektiğini, bedel iadesi veya bedel indirimi durumunda faiz taleplerinin hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir....
Taraflar arasındaki harici takas sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, terditli olarak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre taşınmazın iadesi ve bedel iadesi davasından dolayı İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce kararın bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyan Bölge Adliye Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir....
nun imzası yok ise de, dosyaya davalı tarafından ibrazedilen 13 adet senedin toplam bedeli protokolde gösterilen bedel tutarı olan 80.000 TL'ye eşit olup, bu senetlerin keşidecisi ..., lehtarı ise ... olarak gösterilmiştir. Bu senetlerin tamamının davacı ... tarafından ciro edildiği gözetildiğinde, bu aşamadan sonra davacı protokolün kendisini bağlamayacağını ileri süremez. Ayrıca senet bedellerinin tamamının da ... tarafından ödendiği dikkate alındığında davalı ...'ın sözleşmedeki edimini yerine getirdiğinin kabulü gerekir. Bu nedenlerle mahkemece davanın reddine karar vermek gerekir" ibareleri de eklenmiştir. Davacı, mahkemeden terditli talepte bulunarak hisselerinin aynen iadesi olmadığı takdirde zararının tazminini istemiş, mahkemece terditli taleplerden hisselerin davacıya iadesine karar verilmiş, terditli diğer talep hakkında bir hüküm tesis etmemiştir....
Ülkemizde yaşanan ve uzun yıllar boyu yüksek oranlarda seyreden enflasyon nedeni ile belli bir miktar paranın verildiği tarihteki alım gücü ile aynı miktar paranın aradan geçen zamana bağlı olarak iade günündeki alım gücünün farklı ve çok daha az olduğu bir gerçektir. Hukuken geçersiz sözleşmeler tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı göz ardı edilmemelidir. Davacının harici satış nedeniyle davalı yana bedel ödediğinin kanıtlanması halinde harici satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekir. 3....