WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu aracın davalıya iadesine ve davacının araç için ödemiş olduğu 282.541,35 TL’den araç davacı elinde iken meydana gelen hasarlar nedeni ile oluşan değer kaybı olan 2.000,00 TL’nin bu bedelden mahsubu ile 280.541,35 TL’nin aracın davalıya teslim tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, şartları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki dava ile davalıdan satın almış olduğu aracın ayıplı olduğunu, sık sık arıza yaptığını, en son servis işleminde ise azami tamir süresinin aşıldığını, Tüketici Yasasından kaynaklanan seçimlik hakkını bedel iadesi yönünde kullandığını ileri sürerek, aracın sıfır kilometre anahtar teslim değerinin 2014/10247-2015/403 aracın alım tarihi olan 11.03.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

    iadesi olmadığı takdirde 10.000 TL bedelinin tahsilini talep etmiştir....

      KARAR Davacı, 9.1.2009 tarihinde satın aldığı koltuk takımının ayıplı çıktığını belirterek takımın iadesi ile bedelin tahsiline veya değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu koltuk takımının yenisi ile değiştirilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde ayıplı takımın iadesi ile bedelin iadesi veya değiştirilmesi istemi ile davayı açmıştır. Satın alınan malın ayıplı çıkması halinde tüketici seçimlik haklarından bir tanesini isteyebilir. Öyle olunca mahkemece davacının şeçimlik haklarından hangisini istediği konusunda davasını hasretmesi sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş olup, davacı temyiz dilekçesinde talebini bedel iadesi olarak belirttiğine göre bu husus dikkate alınarak karar verilmesi gerekir.Mahkemece belirtilen bu husus uzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir....

        için sözleşmeden dönüp bedel iadesi ismeninin TBK'nın 227/3....

          İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "taşınmazın tapu kaydının incelenmesi sonucu taşınmazın 2.159,39 m2 olduğu, tam hissesinin Maliye Hazinesine ait olduğu, açıklamalar kısmında askeri alan içerisinde kaldığı, 6831 sayılı Kanun'un 2/b maddesi uyarınca Hazine lehine orman sınırları dışarısına çıkarıldığı, yine beyanlar hanesinde bahse konu parselin ..., ..., ... ve ... tarafından kullanıldığı ve üzerindeki binaların taraflara ait olduğunun belirtildiği" gerekçesiyle tapu iptal ve tescil talebinin orman sınırı içerisinde yer alan taşınmaza yönelik olması nedeni ile davanın reddine ve yine taşınmaz bedelinin iadesi talebinin reddine dair karar verilmiş; hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiş (bedel iadesi yönünden ayrıca red hükmü kurulmamıştır); bu kez davacılar vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir....

            BK. 200 ve 207/son md. gereğince davalı satıcının, ayıbın kendisine vaktinde ihbar edilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kurtulamayacağı gibi zamanaşımından da istifade edemeyeceği, araçtaki boya kusurunun, davacıya sözleşmeden dönme ve satılanın yenisi ile değiştirilmesini talep etme yetkisi verecek derecede önemli bir ayıp niteliğinde olmadığından asıl dava bakımından ayıbın araçta meydana getirdiği değer azalması oranında, satış bedelinden indirim yapılmasının isabetli olacağı; birleşen davaya gelince, aracın motor bloğundaki çatlamanın üretim hatasından kaynaklandığını gösteren herhangi bir delil bulunmadığı gerekçeleriyle asıl davada davacının satım sözleşmesinin feshi ve bedel iadesi talebinin şartları oluşmadığından reddine, 818 sy....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.05.2005 ve birleşen dosyada 02.09.2005 gününde verilen dilekçeler ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil, menfi tespit, mülkiyetin iadesi, davalı-davacı tarafından birleşen dosyada verilen 19.09.2005 günlü dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iptali ve 30.05.2005 tarihli karşı davada ise tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davacı ... tarafından açılan davanın kısmen kabulüne, satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil isteğinin reddine, menfi tespit ve mülkiyetin iadesi isteminin kabulüne, karşı davanın reddine, satış vaadi sözleşmesinin iptaline dair verilen 01.10.2007 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ..., duruşmasız olarak davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 21.10.2008 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Av.... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı....

                ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA 6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2020/550 Esas KARAR NO : 2021/258 DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat) DAVA TARİHİ : 12/11/2020 KARAR TARİHİ : 12/03/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 16/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA Davacı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile 1. Usul Hukuku kuralları gereğince, davalı şirketlere karşı dava açılmadan önce ödemiş olduğumuz tazminatın rücusuna yönelik yapmış olduğumuz Arabuluculuk görüşmesi anlaşamama şeklinde sonuçlandığını, müvekkili ... Ankara ... İşletmeleri Ltd....

                  Aracın davalının da cevabından anlaşılacağı üzere 17/02/2012 tarihinden itibaren davalıda olduğu ve davalıların bedel iadesi yönünden usulüne uygun bir ihtarname ile temerrüde düşürülmediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; aracın 17/02/2012 tarihinden itibaren davalıda olduğu dikkate alındığında mahkemece faiz başlangıcı yönünden dava tarihi esas alınması gerekirken aracın iade tarihinin esas alınması usul ve yasaya aykırıdır....

                    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının dava dilekçesinde 18 adet cumhuriyet altını, 1 gram altın, 4 adet yarım altın, 18 adet çeyrek altının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL talep edildiği, dava harcının 1.000,00 TL üzerinden yatırıldığı, davanın bedel yönünden ıslah edilmediği, aynen iade talebinin eşyanın gerçek değerini kapsaması sebebiyle dava dilekçesinde aynen iadesi istenilen ziynet eşyalarının dava tarihindeki değeri üzerinden harcın tamamlatılması için davacıya Harçlar Kanunu 30- 32 maddesi gereğince süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerektiği, eğer aynen iade talebi yönünden harç tamamlanır ise davacının bedel yönünden ıslah yapmadığının da verilecek kararda gözetilmesi gerektiği, Kabule göre de, ziynet eşyalarının dava tarihindeki satış fiyatları üzerinden değerlendirme yapılmasının hatalı olduğu, ziynet eşyalarının dava tarihindeki alış fiyatları üzerinden...

                    UYAP Entegrasyonu