Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE Karar Yılı : 1989 Karar No : 1447 Esas Yılı : 1987 Esas No : 223 Karar Tarihi : 23/03/989 İHRACAT İSTİSNASI UYGULAMASI NEDENİYLE İADESİ GEREKEN KATMA DEĞER VERGİSİNİN, YÜKÜMLÜLERİN SIRF KATMA DEĞER VERGİSİ BORÇLARINA DEĞİL, VERGİ DAİRELERİNE OLAN TÜM VERGİ BORÇLARINA MAHSUP EDİLEBİLECEĞİ VE BU İŞLEMİN YAPILMASI İÇİN İNCELEME RAPORU ARANMIYACAĞI HK....

    Mahkemece, davacının talebinin bedel indirimi değil, yalnızca bedel iadesi olduğu gerekçesiyle davanın tümden reddine karar verilmiştir. Ancak mahkemenin de dayandığı bilirkişi raporunda, “dava konusu aracın motor kaputu ve sol arka çamurluktaki boya kalınlığının standart ölçülere uymadığı, gizli ayıp niteliğinde olduğu, ancak maldan sürekli yararlanmaya engel olmayıp yalnızca aracın değerinde 3000 TL Lik değer kaybı meydana getirdiği” tespit edilmiştir. Somut olayda aracın 2012 yılında satışının yapıldığı, dava tarihine kadar yaklaşık 1 yıl 5 ay boyunca kullanıldığı dikkate alındığında sözleşmenin feshi ve aracın bedeline hükmedilmesinin TMK 2. maddesindeki hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı açıktır. Bu durumda araçta oluşacak zararı telafi etmek için bedel indiriminin değerlendirilmesi gerekir. Dairemizin kural olarak uygulaması nispi metod yöntemi ile değer kaybının belirlenmesidir....

      Davalılar, aracın ayıplı olmadığını, imalat hatası bulunmadığını, bedel iadesi koşullarının oluşmadığını ve manevi tazminat talebinin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemenin, bilirkişi raporuna göre söz konusu ayıp nedeniyle, araçta 2.500-TL tutarında değer kaybı meydana geldiği, davacı vekilinin bedel indirimi talep etmediği gerekçesiyle davanın reddine dair 09.04.2013 tarihli kararının davacı tarafça temyizi üzerine kararın bozulmasına karar verilmiş; mahkemece bozma ilamına uyularak dava konusu aracın davalılara iadesi ile 20.585,99 TL'nin aracın iade tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı .......

        Dava, ziynet eşyaları ve çeyiz senedinde yazılı eşyaların aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, bozma gereklerine uygun şekilde karar verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davanın esasına yönelik davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin mahkemece kabulüne karar verilen ev eşyalarının değerine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı tarafından çeyiz senedinde yazılı ev eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde değerinin ödenmesi talep edilmiştir. Mahkemece yargılama neticesinde, kararda belirtilen ev eşyalarının çeyiz senedinde, davacıya verilmesi taahhüt edilen eşyalar olduğundan istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

          Davalı vekili, süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı ancak, 23/11/2020 tarihli duruşmadaki beyanında; dilekçedeki beyanlarınını tekrar ettiklerini davanın reddine, aksi kanaatte ise bilirkişi raporunda belirtilen 4032 TL lik set için belirlenen değer yönünden davanın kabul edilmesi gerektiği şeklinde beyanda bulunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, 1 adet 22 ayar, 18 gram ağırlığında olan gerdanlık, küpe, bileklikten oluşan set takımın davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bu setin bedeli olan toplam 4.032,00 TL'nin dava tarihi olan 19/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir....

          Milli Emlak Dairesi Başkanlığı … Emlak Müdürlüğünün 14.1.2008 tarihli yazısı ile davacı şirket tarafından 26 yıllığına alınan taşınmaz kullanma izin hakkı için ödenen bedel üzerinden katma değer vergisi ödenmesi gerektiğinin bildirilmesi üzerine 25.1.2008 tarihinde ihtirazi kayıtla ödendiği, davacı tarafından 25.2.2008 tarihinden davalı idareye yapılan başvuru ile ödemiş olduğu katma değer vergisinin iadesinin istenildiği, söz konusu istemin davalı Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün ... tarih ve … sayılı işlemi ile reddedilmesi üzerine anılan işlemin iptali ile ödenen katma değer vergisinin iadesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinin 1. fıkrası gereğince dava açma süresi 30 gün olduğundan davacı şirket tarafından 25.1.2008 tarihinde ihtirazi kayıtla ödenen söz konusu katma değer vergisine karşı dava açma tarihinin son günü, 24.2.2008 tarihi hafta sonuna denk geldiği için 25.2.2008 tarihidir....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın zorunlu arabuluculuğa başvurmadığını, davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, dava konusu cep telefonunun ayıplı bir ürün olmadığını, cihaz üzerinde yetkisiz müdahalede bulunulduğunun tespit edildiğini, bir cihazın kendi kendine zarar görmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, cihaza yetkili olmayan kişilerce müdahale edildiğini, cihazın garanti kapsamı dışında kaldığını, ürün ayıplı olmadığından davacı tarafın bedel iadesi isteme hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava; satın alınan telefonun gizli ayıplı olması sebebine dayalı olarak açılan bedel iadesi, aksi takdirde ayıpsız misli ile değiştirilmesi istemine ilişkindir....

              Objektif değer artışına yönelik davacı itirazı ilk istinaf incelenmesinde de gerekçeli biçimde reddedilmiştir. Ancak, ilk karardaki bedel ile ikinci karardaki bedel arasındaki 16.375,70 TL'lik farkın davacı idareye iadesi ile yasal faize yönelik istinaf sebepleri yerinde bulunmuştur. İlk karardaki kamulaştırma bedeli yerel mahkemece verilen ikinci kararda daha düşük çıktığından aradaki farkın davacı idareye iadesi zorunludur. İlk kararda tespit edilen daha yüksek kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmesi hususunda hüküm kurulup bu hususta ilgili banka şubesine yazı gönderildiğinden ikinci kararla tespit olunan kamulaştırma bedeline yasal faiz uygulanması mümkün değildir....

              YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Davacı tarafından, 2015 yılında takvim yılında gerçekleştirilen indirimli orana tabi su ve atık su hizmetleri dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisinin mahsuben iadesi istemiyle yapılan başvurunun 3.262.629,11₺ tutarındaki kısmının reddine ilişkin …tarih ve E:…sayılı işlemin 2.053.368,68₺'lik kısmının iptali ve anılan tutarın yasal faiziyle iadesi istemine ilişkindir....

                Anılan sözleşmede yer alan hükümler irdelendiğinde; sözleşmede ''Satıcı tarafından yukarıda nitelikleri belirtilen --- bu sözleşmede yazılı şartlarla yukarıdaki bedel karşılığında mülkiyeti saklı tutmak şartı ile karşı tarafa satıp teslim edilmiş,satış bedelinden arta kalan borcun bu senette belirtilen şekil ve şartlarla ödenmesi için alıcıya süre verilmiştir.Alıcı iş bu -- taşıtını bedelinin tamamı ödeninceye kadar mülkiyet hakkı satıcı üzerinde saklı kalmak şartı ile sözleşmede yazılı bedel ve şartlarla satın almıştır.Satış bedelinden arta kalan borç bu sözleşmede belirtilen şekil ve şartlarda ödenecektir.Bu satış sözleşmesinden dolayı geri kalan borç için alıcı tarafından imzalanmak suretiyle aşağıda tutar ve ödeme günleri --senet verilmiştir.Bu sentlerden herhangi biri vadesinde ödenmediği takdirde borcun tamamı muaccel olacaktır.------ bedelli senetlerdir.'' düzenlemesi yer almaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu