WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ: Katılma yolu ile istinaf eden davalı vekilinin istinaf sebepleri: 1- Kapitalizasyon faiz oranının %5 alınarak yüksek uygulandığı, 2- Objektif değer artışının %30 oranında uygulanmış olmasının hatalı olduğu iddialarını ileri sürmüştür. Davacı idare vekilinin istinaf sebepleri: 1- Dava konusu taşınmazın yaklaşık 12- 13 yıldır üzerinde hiçbir tarımsal faaliyetin bulunmadığı bu nedenle tarla sebzeciliğinin hesaplamadan çıkarılması gerektiği, 2- Arazinin toplam hesaplanan bedeline %30 objektif unsurunun ilave edilerek bedelin yüksek hesaplandığı iddialarını ileri sürmüşlerdir. GEREKÇE: HMK'nın 355.maddesi hükmüne göre istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....

-2- 3-Taşkın yapılar için herhangi bir bedel tespit edilmemiş olmasına rağmen tespit edilen kamulaştırma bedelinden 15.000 TL'nin davalılara ödenmesi yerine bu bedel için kayyım tarafından 10 gün içinde 22 parsel maliklerine dava açılmadığı takdirde 15.000 TL'nin de ferileri ile birlikte 22 parsel maliklerine hisseleri oranında ödenmesine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 05.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi. BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE Karşılaştırıldı NE....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşılacağı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedel iadesi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 09.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Senet iptali, taşınmaz teslimi ve bedel iadesi ... ile ... ve ... aralarındaki satış senedinin iptali, taşınmaz teslimi ve satış bedelinin iadesi davasının reddine dair Ayvacık Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 18.03.2009 gün ve 140/49 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,55 TL’nın temyiz edenden alınmasına 25.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu oturma grubunun ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın gizli ayıp olup olmadığı ve süresinde ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığı, davacının mobilyanın ayıpsız benzeri değiştirilmesi ve terditli olarak bedel iadesi talebinin haklı olup olmadığı noktasındadır. Davanın Hukuki Niteliği: Dava, satım sözleşmesinden kaynaklı ayıp iddiasına dayalı bedelin iadesi istemine ilişkin tazminat davasıdır. Davanın Hukuki Sebebi: Türk Borçlar Kanunu(TBK)'nun 227. maddesindeki; "Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme....

          Buna göre, uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişki; davacı tarafça satın alınan yatın ayıplı olduğu iddiasıyla iddiasıyla yenisi ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkindir. Bu bağlamda dosyanın Yargıtay'a ilk geliş tarihinde ya da geri çevirme sonrası geldiği tarihte temyiz incelemesi ile dairemizin görevli olmamasına göre; temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile değiştirilen 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 18.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın sulama durumu açıklanmadan soyut ifadelerle sulu arazi olarak değer biçildiğini, kapitalizasyon faiz oranı ile objektif değer artış oranının belirlenmesinde aynı nedenlerin kullanıldığını, irtifak değer düşüklüğü oranının yüksek olduğunu, idarece düzenlenen kıymet takdir raporunda belirlenen bedel ile hükmedilen bedel arasında fahiş fark bulunduğunu, net gelir hesaplanırken ürün miktarları ve gelirleri fazla, giderleri ise düşük alınarak rayicinden daha yüksek hesaplanan kamulaştırma bedelinin haksız olduğunu ve davacı idare lehine de vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. 2....

              Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Taraf vekillerinin istinaf itirazlarına münhasıran ve kamu düzenine ilişkin hususlar yönünden resen yapılan inceleme sonucunda; Dava, 4650 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayalı olarak açılmış bedel tespiti ve taşınmazın davacı idare adına tapuya tescili istemine ilişkindir. Dosya içindeki bilirkişi raporu, bilgi ve belgelere göre, dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi niteliğinde olduğu anlaşılmış olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmaza net gelir yöntemine göre değer biçilmesinde ve dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak gelir metoduna göre belirlenen m2 birim fiyatına uygun objektif değer artış oranı uygulanarak kamulaştırma bedelinin hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, istinaf itirazlarının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır....

              Maddesine aykırı şekilde 1 fen, 1 emlakçı ve 1 inşaat bilirkişisinden heyet oluşturularak bedel hesaplanması hatalı olduğu gibi, dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atma dosyasında 2012 yılı itibariyle 1.500- TL/m² üzerinden değer biçildiği halde, eldeki davada 2017 yılı itibariye 6.500- TL/m² fahiş bedel üzerinden değer biçilmesi nedeniyle bilirkişi raporu inandırıcı değildir. Yukarıda belirtilen gerekçelerle yeniden usulüne uygun şekilde rapor alınarak karar verilmek üzere HMK’nın 353/1- a. maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine" karar verilmiş, mahkemece yargılama yapılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir....

              Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda ise, yapılan test sürüşünde araçta vites ile ilgili bir anormalliğin bulunmadığı bildirilmiş, ancak debriyaj diski ve baskı balata arızasının neden kaynaklandığı, kullanıcı hatası mı yoksa imalat hatasından kaynaklanan gizli ayıp mı olduğu, aracın kullanıldığı süre gözetilerek bu şekilde bir arızanın ortaya çıkmasının normal olup olmadığı hususları konusunda bir görüş bildirilmemiştir... 4077 sayılı yasanın 4. maddesi gereğince ayıplı bir malın teslimi halinde tüketici bedel iadesi de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Aynı yasanın 13. maddesi tüketici onarım hakkını kullanmışsa ... süresi içinde sık sık arızalanma nedeniyle maldan yararlanamama süreklilik arzetmesi halinde 4. maddede yer ... değer seçimlik hakların kullanılabileceği düzenlemesini getirmiştir. ......

                UYAP Entegrasyonu